Yönetmen Osman Sınav: "Biz Yapımcılar Yılda Bir Orta Ölçekli Fabrika Kuruyoruz"
Yönetmen Osman Sınav, "Biz yapımcılar yılda bir orta ölçekli fabrika kuruyoruz.
Yönetmen Osman Sınav, "Biz yapımcılar yılda bir orta ölçekli fabrika kuruyoruz. Dünyanın hangi sektöründe, işinde, iş adamı veya girişimci her yılda bir orta ölçekli fabrika kurar." dedi.
Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından 8'incisi düzenlenen "Malatya Uluslararası Film Festivali" kapsamında İnönü Üniversitesi Kütüphanesi Seminer Salonu'nda Osman Sınav'ın senaryosunu yazdığı ve yönettiği 1994 yapımı "Yalancı" filminin gösterimi yapıldı.
Film gösterimi sonrası aynı salonda "usta-öğrenci" buluşması kapsamında düzenlenen söyleşide konuşan Sınav, senaryoların bir edebiyat eseri olmadığını belirtti.
Senaryoların yönetmene yol gösteren bir matematik ürünü olduğunu ifade eden Sınav, "Yol tarif eden bir matematik ürünüdür. Senaryo denilen şey dramatik bir edebiyat ürünü asla değildir. Edebiyat eseri olduğu zaman sinema olmaz." diye konuştu.
Sınav, sektörlerinde yılda ortalama 100 civarında proje başlatıldığını anlatarak, bunların yıl boyunca seyircinin karşısına çıktığını ifade etti.
Her projede yaklaşık 100 kişinin çalıştığını dile getiren Sınav, şöyle devam etti:
"Yani 100 orta ölçekli fabrika. Biz yapımcılar yılda bir orta ölçekli fabrika kuruyoruz. Dünyanın hangi sektöründe, işinde, iş adamı veya girişimci her yılda bir orta ölçekli fabrika kurar. Hiç bir sektörde yılda bir 100 kişinin çalışacağı bir iş kuramazsınız. Biz bunu yapıyoruz. Her yıl 100 civarında ekip kurulur. Bu ekibin hepsi reytinglerde yüksekle ulaşmaya, sizlere ulaşmayı ve izlenmeyi talep eder. Bu işler yapılırken de şunu bilin, bu 100 işin 60 tanesi çöpe gidecek. Hangisinin olacağını bilmiyoruz ama gidecek."
"Çalışmaktan ölen yok dünyada"
Sınav, kendisinin ilk filmini çekmek için patronunu "istifa ederim" diye tehdit ettiğini ve iş vereninin ise "Osman bey, bu filmde başarılı olamazsanız sizin için çok kötü olur" diye cevap verdiğini anlattı.
Buna rağmen gönlündeki işi yaptığını söyleyen Sınav, "O anda '99 kez düşsem 100. kez yeniden ayağa kalkacağım' sözü aklıma geldi. Onu söyledim. Ben felç geçirdim, 60 yaşındayım, 100. kez çok şükür yeniden ayağa kalktım. Yine de kalkarım. Her an her şeye sıfırdan başlayabilirim." ifadelerini kullandı.
Kendisine bir öğrenciden gelen "Türk dizilerinde neler görüyorsunuz, insanlara doğru şeyler veriyor mu? Ağır çalışma şartları var deniliyor, siz ne düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine şöyle cevap verdi:
"Ağır çalışma şartları dedin, bunu sana hiç yakıştıramadım. Ağır çalışma şartları diye bir şey yok. Bu ülkenin gerçekleri, ekonomisi, sektörü var. Bu ülkenin sektöründe yılda 100 tane dizi yapılması için reklam gelirlerinin bilmem kaç milyar doları bulması lazım. Yoksa bu televizyonlar bu bütçeleri taşıyamazlar. Ağır çalışma şartlarının sebepleri var. Ben de ağır çalışma şartları içerisinde çalışıyorum. Çalışmaktan ölen yok dünyada. Çalışırsanız, işinizi severek yaparsanız hiçbir şey olmaz. "
Aynı öğrencinin dizi oyuncularının ifadelerini hatırlatması üzerine ise Sınav, "Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı, bakanları, resmi olarak hiç kimse onların aldığı parayı almıyor. Öyle bir dünya yok. Yapmayacak o zaman, yapmasın. Onu zorlayan yok. Zorlayarak yaptıran yok. Set çalışanları öyle, set çalışanlarını da zorlamıyoruz. Set çalışanları da Türkiye'de hiçbir fabrika işçisinin almadığı parayı alıyor. Çalışmayacak o zaman, başka işte çalışsın." diye konuştu.
"Dünyayı değiştirenler hayal kuranlardır"
Sınav, bu işte gönlü olan kimselerin sinema yapamayacağına dair umutsuzluğa kapılmamaları gerektiğini ifade etti.
Böyle bir düşünceye sahip olsaydı sektörde Osman Sınav'ın olmayacağını dile getiren Sınav, yola çıktığında bulunduğu piyasadan hiç kimseyi tanımadığını söyledi.
Dünyayı değiştirenlerin hayal kuranlar olduğunu vurgulayan Sınav, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Dünyayı değiştirenler siyasetçiler, sanatçılar, felsefeciler, matematikçiler, büyük askerler, kahramanlar değildir. Dünyayı değiştirenler bunların hepsi olabilir ama bunların içerisinde sadece hayal kuranlardır. Dünyayı değiştirenler sadece ve sadece hayal kuranlardır. Atatürk bu hayali kurmuştur. O hayalinizi siz kurmazsanız, dünyada yapacağınız tek şey kalır, başkasının hayalinin parçası olmak. Mutlaka sizin bir hayaliniz olacak."