Haberler

Yrd. Doç. Dr. Gözde Yılmaz: AP'nin Türkiye Raporu Çelişkilerle Dolu

Abone Ol

AVRUPA Parlamentosu (AP) Türkiye ile Avrupa Birliği arasında üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını öneren raporu kabul etti.

AVRUPA Parlamentosu (AP) Türkiye ile Avrupa Birliği arasında üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını öneren raporu kabul etti. Raporu değerlendiren Atılım Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gözde Yılmaz, "Türkiye küstürülecek bir ülke konumunda değildir. Gözden kaçmaması gereken en önemli şey AP'nin aldığı bu karar bağlayıcı değildir" dedi.

AP Türkiye raportörü Hollandalı parlamenter Kati Piri'nin hazırladığı rapor 64'e karşı 477 oyla kabul edildi.  Kati Piri'nin daha önceki açıklamalarına baktığımızda özellikle AP'nin son raporuyla beraber de reformlara destek olduklarının altını çizdiğini söyleyen Yılmaz, "Avrupa Parlamentosu, müzakerelerin askıya alınmasının ve son anayasa değişikliğinin uygulamaya alınması halinde aslında müzakerelerin askıya alınmasını söylüyor. Orada küçük ama önemli bir detay bu. Durduk yere Türkiye ile müzakereler askıya alınsın denmemiş. Aslında bir koşul var. Özellikle referanduma bir atıf var. Referandumdan sonraki anayasa değişikliği bu şekliyle uygulanırsa müzakereler askıya alınsın diyorlar" dedi.

Türkiye'deki demokratik standartlardaki gerilemeye özellikle dikkat çektiklerini aktaran Yılmaz, "Özellikle Kati Piri'nin bir açıklamasını okudum ve AP aslında bu sorunlara yüksek sesle dikkat çekmek istiyor. Aynı zamanda sadece Türkiye'yi eleştirmiyor, Avrupa Birliği'nin (AB) diğer kurumlarına da bir eleştiri getiriyor. Yani Avrupa'nın diğer kurumlarına diyorlar ki; 'siz bekle-gör politikası uyguluyorsunuz ama Türkiye'deki raporlarda açıklanan gerilemeye eğer biz bir dur demezsek ve AB'yi bir şekilde öne itmezsek bu durum çözülmeyecek.' Burada sadece 'tepkisel davranarak AP yine böyle bir adım attı' demektense aslında onların kendilerine de Türkiye'ye de eleştiri getirdiklerini görmek gerekiyor"  diye konuştu.

"BU GERİLİM YENİ BİR ŞEY DEĞİL"

Avrupa Parlamentosu'na baktığımızda bu gerilimin yeni bir şey olmadığını söyleyen Yılmaz, "Sıklıkla AP'nin müzakerelerin askıya alınması taleplerini yada Türkiye eleştirilerini biz daha önce de duyduk. Özellikle gezi protestosu sonrasında AP ile ve genel olarak AB ile gerilen ilişkileri görüyoruz. Fakat diğer kurumlara nazaran AP tepkisel şekilde davranıyor. Biraz da tabii ki siyasi odaklı açıklamalar da yapılabiliyor.  Bunun sebebi tabii ki son dönemde hiçbir şey birbirinden bağımsız değil aşırı sağın yükselişi var Avrupa'da. Özellikle Amerika'da Trump'ın seçilmesi, daha sonra Fransa'daki başkanlık seçimlerinde  aşırı sağcı Marine Le Pen'in öne çıkması aslında hem Avrupalıları korkuttu hem de AB'yi korkuttu. Doğal olarak bunun da AP'de yansımalarını görüyoruz. Yani bağımsız bir gelişme de değil bu.

"BU AÇIKLAMA ÇELİŞKİLERLE DOLU"

Kati Piri'nin açıklamasının içeriğini okuduğunu, özellikle Türkiye'de reformların hızlandırılması ve AB'nin bu konudaki rolü üzerine de çok fazla atıf olduğunu söyleyen Yılmaz şöyle konuştu:

"Yani sadece bir eleştiri değil orada hem eleştiriyorlar hem de diyorlar ki reforma talep duyan Türkiye'de ciddi bir popülasyon da var ve biz bu popülasyonu desteklemeliyiz. Yani aslında burada eleştiri hem Türkiye'ye hem de AB'nin diğer kurumlarına. AB'nin 'bekle-gör politikası' izlediğini ve bunun yanlış olduğunu, biraz daha proaktif bir politika izlemesi gerektiğini söylüyorlar. Bunu yaparken de aslında dedikleri şey aba altından sopa göstermek gibi bir şey. Özellikle son dönemdeki anayasa değişikliğini uygularsanız biz müzakereleri durdururuz diyorlar. Aslında çelişkilerle dolu diyebiliriz bu karar ve açıklamalara"

"Gözden kaçmaması gereken en önemli şey AP'nin aldığı bu kararın bağlayıcı olmadığı" diyen Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu sadece Avrupa Komisyonu ve Bakanlar Konseyi'ne bir tavsiyedir. AP tarafından daha önce de çok fazla böyle açıklamalar olmuş ve böyle kararlar alınmıştır ama daha sonrasında asıl bağlayıcı karar alan organlardan adım gelmemiştir. Çünkü Türkiye küstürülecek bir ülke konumunda değildir. Yani özellikle gelişmiş kurumsal bağları da düşününce bu kadar önemli olan bir ülkeye hemen 'bunları yapmıyorsanız müzakereleri kesiyoruz' gibi bir şey AB tarihinde de görülmemiştir."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Gözde Yılmaz Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title