Yunus Emre'nin vefatının 700. yıl dönümü münasebetiyle ilahi konseri düzenlendi
Yunus Emre'nin vefatının 700. yıl dönümü münasebetiyle ilahi konseri düzenlendi Mardin'de Yunus Emre'nin vefatının 700. yıl dönümü münasebetiyle ilahi konseri düzenlendi.
Yunus Emre'nin vefatının 700. yıl dönümü münasebetiyle ilahi konseri düzenlendi
MARDİN - Mardin'de Yunus Emre'nin vefatının 700. yıl dönümü münasebetiyle ilahi konseri düzenlendi.
Yaşadığı devrin değil gelecek çağların da ışık kaynağı, tasavvuf dervişi ve büyük değeri olan Yunus Emre'nin vefatının 700. yıl dönümü programları kapsamında ' Yunus Emre'den İlahiler' konseri düzenlendi. Düzenlenen konsere Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mahmut Demirtaş, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin ve davetliler katıldı.
700 sene geçmesine rağmen kendilerinin hala Yunus Emre'yi konuştuğunu dile getiren Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin, "Üstelik Yunus Emre bir halk ozanı. Halkın anlayacağı dilde de yazmış. Daha üst seviyede de şeyler yazmıştır. Bir şiirine Osmanlı döneminde 6 tane şerh yazılmış. Havas'ül Havas için bile bir şeyler söylemiş. Şifreli olduğu için anlayamıyoruz. Gerçekten onun söylemi onun felsefesi dünyanın ihtiyacı olan bir şey. Sadece bize değil, bütün dünyaya lazım. Düşünün hem yaşadığı dönemde karışıklık var o ortamda bile barışı, kardeşliği temsil etmek için çokta gezmiş" dedi.
Yunus Emre'yi 13. yüzyıldan bugüne taşıyan unsurun şiirlerinde işlediği sevgi ve hümanizmle birlikte, eserlerinde kullandığı dil olduğunu aktaran Vali Demirtaş, "Onun dili, 13. yüzyıl Anadolu'sunun saf, berrak, duru Türkçesidir. Onu, her eğitim ve kültür seviyesinden insanla buluşturan yegane sebep de şiirlerinde kullandığı bu dildir" diye konuştu.
Adriyatik'ten Çin Seddi'ne geniş bir coğrafyada milyonlarca kişinin konuştuğu ve yazdığı Türkçenin, bilinçli ve doğru kullanılarak dünya dili olması noktasında gereken hassasiyet gösterilmelidir vurgusunu yapan Vali Demirtaş, "Dünya dili Türkçeyi yurt içinde ve dışında her platformda en üst seviyeye taşıyacak çalışmalar, tüm kurumlarımızın işbirliğinde hayata geçirilmelidir. Bu noktada Türk Tarih Kurumumuzun düzenlediği bu anlamlı etkinliğin hem dilimize hem de Yunus Emre'nin bilinirliğine katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum. Yunus Emre'yi "Bizim Yunus" diye sahiplenen Anadolu insanının insana, doğaya, insana bakış açısının temelinde yer alan sevgi, muhabbet ve hoşgörü anlayışının, bir kez daha halka halka tüm dünyaya yayılmasını temenni ediyorum" şeklinde konuştu.