Yunus Polisinin Organlarıyla Hayat Buldular-Arşiv
Yunus polisinin organlarıyla hayat buldularBURSA'da taksiyle çarpışması sonucu ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede beyin ölümü gerçekleşen Yunus motosikletinin sürücüsü polis memuru Hayrettin Yılmaz'ın (29) kalbi ve akciğeri, Ankara'da nakil bekleyen Abdullah Toprak (21) ile Erol Ersoy'a...
Yunus polisinin organlarıyla hayat buldular
BURSA'da taksiyle çarpışması sonucu ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede beyin ölümü gerçekleşen Yunus motosikletinin sürücüsü polis memuru Hayrettin Yılmaz'ın (29) kalbi ve akciğeri, Ankara'da nakil bekleyen Abdullah Toprak (21) ile Erol Ersoy'a (52) nakledildi.
Kaza, pazar günü, merkez Osmangazi ilçesi Kükürtlü Caddesi'nde meydana geldi. Bursa Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Yunus timinde görevli, 2 yıllık polis memuru Hayrettin Yılmaz'ın kullandığı motosiklet ile geri manevra yaparak, duraktan çıkmaya çalışan Sıtkı Dağ yönetimindeki taksi çarpıştı. Kazada, motosikletteki polis memurları sürücü Hayrettin Yılmaz ağır, Sezer Bektaş ve taksi sürücüsü Sıtkı Dağ ise hafif yaralandı. Ağır yaralı Hayrettin Yılmaz'ın, salı günü tedavi gördüğü Çekirge Devlet Hastanesi'nde beyin ölümü gerçekleşti. Yılmaz'ın organları, doktorların yaptığı görüşmenin ardından ailesi tarafından bağışlandı.
Hastanede yapılan operasyonla Hayrettin Yılmaz'dan alınan karaciğer, Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki hastaya; böbrekler de Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi gören 2 hastaya nakledilmek üzere götürüldü. 2 YIL ÖNCE YAPAY KALP TAKILAN HASTAYA NAKİL
Hayrettin Yılmaz'ın kalbi ve akciğeri ise dün sabah ambulans helikopterle Ankara'ya getirildi. Kalp, Ankara Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapılan 6 saatlik operasyonla nakil bekleyen Abdullah Toprak'a; akciğer ise Erol Ersoy'a nakledildi.
Kalp naklini gerçekleştiren Prof. Dr. Mustafa Paç, Abdullah Toprak'ın, birkaç yıldır kalp yetmezliği tedavisi gördüğünü belirterek, nakil bekledikleri süreçle ilgili şöyle konuştu:
"2 yıl önce de kendisine yapay kalp takmıştık; ama 8 aydır bizde yapay kalple olmasına rağmen oluşan komplikasyonlar nedeniyle kalp nakli sırasındaydı. Şehidimizin kalbini kendisine transpirasyon yapma imkanı bulduk. Şimdi durumu iyi. İnşallah bundan sonraki tedavisini de sürdüreceğiz. Kalp nakli yoğun izlenmesi gereken bir durum. Hastanın kullanacağı ilaçlar var. Bağışıklık sisteminin desteklenmesi, doku reddinin engellenmesi ve yaşamının optimal düzeyde sürdürülebilmesi için bizim yakın izlememizde. İlaç tedavisi ve kontrollerle yaşamını sürdürecek."
'İYİYE GİDECEK, MUTLUYUM'
Ankara Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kalp nakli gerçekleştirilen Abdullah Toprak, yoğun bakım ünitesinde, DHA muhabirine yaptığı açıklamada, "Şu an çok yorgunum, iyiye gidecek inşallah. Mutluyum" dedi.
Fatma Toprak ise oğlu Abdullah'ın hastalığı ve hastane süreçleriyle ilgili şunları söyledi:
"Oğlum liseyi bitirmişti. Üniversiteye hazırlanıyordu. 1'inci sınava girdi, 2'nci sınav gelirken hasta oldu. Bana rahatsız olduğunu söyledi. Hafta sonu olduğu için onu acile götürdüm. Orada iğne vurdular ve dediler ki 'Bir şeyi yok, eve gidebilirsiniz'. Sonra eve geldik ancak yine rahatsızlığı devam etti ardından sağlık ocağında doktora götürdüm. Orada da baktılar, 'Ultrasonda bir şeyi çıkmadı' dediler. Ondan sonra ben de doktora dedim ki' 'Hocam benim çocuğum yatamıyor, nefes alamıyor, çok hasta. Bunun çaresi nedir?'. Ardından kalbine baktılar ve bunu hemen Hatay Kırıkhan Devlet Hastanesi'ne götürmem gerektiğini söylediler. Ama bende onlara okumam yazmamın olmadığı ve nasıl götüreceğimi sordum. Oradaki doktor, bana kağıda yazıp verdi, ne yapacağımı. O kağıt ile Kırıkhan Devlet Hastanesi'ne götürdüm. Ama oradan da Mustafa Kemal Üniversitesi Araştırma Hastanesi'ne gitmem gerektiğini söylediler. Oraya gidince de 'Sizi bugün alamayız, yarın alabiliriz' dediler. Ben dedim ki 'Benim çocuğum çok hasta, hemen göstermem lazım'. Sonra oradaki doktorla görüştüm. Doktor oğluma baktı ve sonra hemen yoğun bakıma alınması gerektiğini ve durumunun çok ciddi olduğunu söyledi. 5- 10 gün kadar orada kaldık ve bana sürekli Ankara'ya götürmem gerektiğini söylediler. Ama Ankara'da da tanıdığımız yoktu. Ambulansta veremeyiz, dediler. 'İstek yaptıracaksın öyle götüreceksin' diye bana söylediler. Daha sonra ağabeyimi aradım. Özel araba tuttuk, o da bizi buraya getirdi. Doktorlarımızdan Allah razı olsun."
'HER BAĞIŞ, BİR CAN KURTARIYOR'
Organ bulununca çok mutlu olduklarını dile getiren Fatma Toprak, polis memuru Hayrettin Yılmaz için "Allah mekanını cennet yapsın. Anasına, babasına sabır versin. Organlarını bağışlayarak, iyi bir iş yapmış. Herkesin bu düşüncede olmasını istiyorum. Herkes organ bağışında bulunsun. Her bağış, bir can kurtarıyor. Bunu, yaşayan bilir. Biz 6 aydır buradayız. Anne olarak duygularım çok farklı. Organ bağışı o kadar iyi bir şey ki herkesin bağışlamasını istiyorum" dedi.
'ORADA ÜZÜLEN AİLE, BURADA MUTLU AİLE VAR'
Hayrettin Yılmaz'ın akciğeriyle hayat bulan Erol Ersoy'un oğlu Emrah Ersoy ise babasının ameliyatından sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Şehidimizin ailesi ve yakınlarına başsağlığı dilerim. Vatanımız sağ olsun. Orada üzülen bir aile var, bu tarafta mutlu olan bir aile var. Babamın hastalığı 2013 yılında ortaya çıktı. İlk başta tedaviye başladılar daha sonra Ankara'da devam etti tedavisi. 2 yıl tedavi oldu. 2 yıl da nakil sırasında nakil bekledik. Hastalığı, meslek hastalığıydı, fırıncı olduğu için. Nakil olacağını öğrendiğimizde çok mutlu olduk, aile olarak. Bence herkesin organ nakli için duyarlı olması gerekiyor. Hasta olan kişinin yerine kendisini koyarak, organ bağışı yapması gerek. Babamın durumu şu an çok iyi. Organ uyum sağlamış. 24 saat içinde uyandıracaklar. Uyandırdıkları zaman 5 dakika görebilmek için yanına gideceğim. Şu an onu bekliyorum."
Akciğer naklini gerçekleştiren Doç. Dr. Erdal Yekeler de ameliyatın iyi geçtiğini belirterek, "Hastamız 5 senedir KOAH hastası. 1 yıldır Ankara'da yaşıyordu. Dün uygun organın çıkmasıyla birlikte başarılı bir akciğer nakli ameliyatını gerçekleştirmiş olduk" dedi.