"Zamanında Sezeryanla Alınsaydı Belki de Bebeğim Yaşayacaktı"
Acılı baba, otopsi işlemleri tamamlanan bebeğini yeşil beze sarılı koli içinde teslim aldı.
Baba Engin Sevinç,
"Zamanında sezeryanla alınsaydı belki de bebeğim yaşayacaktı"
Acılı baba, otopsi işlemleri tamamlanan bebeğini yeşil beze sarılı koli içinde teslim aldı. Bebeğin cenazesi otomobil bagajında Sakarya'ya doğru yola çıkarıldı.
Haber - Kamera: Bulut MÜLHİM İstanbul DHA
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde doğum sırasında neşterle yüzü kesildiği için öldüğü öne sürülen bebeğin Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsi işlemi tamamlandı. Acılı baba, bebeğininin cenazesini koli içinde defnetmek üzere otomobil bagajında Sakarya'ya götürdü.
"BEBEĞİMİN YÜZÜ KESİKTİ VE DİKİŞLER VARDI"
Anne ve babasının, doğmadan Beren adını koyduğu bebek ölümünün ardından otopsi işlemleri için Yenibosna'daki Adli Tıp Kurumu'na götürüldü. Bebeğinin otopsi işlemleri bugün öğle saatlerinde tamamlardı. Cenazeyi almak için Adli Tıp Kurumu'na gelen acılı baba, yaşadıklarını basın mensuplarına anlattı. Engin Sevinç, " Sakarya'da özel bir hastaneye gittik. Yoğun bakım ünitesi tadilatta denildi. Buradan Sakarya Doğumevi'ne gittik. Orası da erken doğum olması nedeniyle bizi Cerrahpaşa'ya kadar sürükledi. Geldiğimiz Cerrahpaşa hastanesinde inanılmaz bir ilgisizlik var. Daha eşim önce birisi 8 diğeri 10 haftalık olmak üzere iki düşük yaptı. Daha sonra bir dış gebelik vakası yaşadık. Bu dördüncü bebeğimiz ama yaşayan bebeğimiz yok. Çok büyük bir üzüntü içerisindeyiz. Salı günü eşimin ağrıları arttı. Çocuğun yarısı hasta yatağında kordonuyla beraber dışarı çıktı. Acil doktor çağrıldı ve hasta yatağında eşime müdahale edildi. Daha sonra ameliyathaneye götürülmeden koridorda bulunan pansuman odasında müdahale edildi. Eşimin rahmine doğum sırasında kesikler atıldı. Bebeğin de yanağında sanırım bu sırada büyük bir kesik meydana geldi. Bebek anne karnından ters geldi. Buna doktorlar makattan doğum diyorlar. Bebeğin kafası anne rahminde olduğu için rahim bölgesine kesikler atıldı. Bu sırada da bebeğin yüzündeki kesiklerin oluştuğunu düşünüyorum. Bir baba ve anne olarak çok üzgünüm. Anne çok daha kötü durumda. Büyük bir üzüntü içerisinde. Tüm hazırlıklarımızı yaptık. Son anda böyle bir olayı yaşamamız bizi çok yıktı. Bir baba olarak bebeğimin ölüm nedenini bile bilmiyorum. Yoğun bakımın kapısında beklerken yaklaşık dört saat sonra bebeğimin öldüğünü söylediler.Bebeğimin yüzü kesikti ve dikişler vardı. Bende sağlık bakanlığı ve Başbakanlık'a başvurarak şikayette bulundum. Olayı savcılığa da intikal ettirdim. Çıkacak sonucu bekliyorum" dedi. Hastane personelinin kendilerine ilgisiz davranmadığını öne süren Engin Sevinç, "Hastane personeli bize çok ilgisiz davrandı. Zaman, zaman televizyonlarda gördüğüm doktorlarla oluşan olaylara hak vermeye başladım. İnsan çaresiz kalıyor ve bazı durumlarda cinnet getirecek pozisyona geliyor. İlk etapta hastaneye getirdiğimizde eşimin sancıları yoğundu. O sırada sezeryana alınsaydı belki de bebeğimin yüzünde kesikler olmayacak ve yaşayacaktı" şeklinde konuştu.
KOLİYLE GÖTÜRDÜ
Baba Engin Sevinç, otopsi işlemleri tamamlanan bebeği yeşil beze sarılı koli içinde teslim aldı. Kucağına almadan hayatını kaybeden bebeğini otomobilinin bagajına koyan acılı baba memleketi Sakarya'ya gitti. Bebeğin, Sakarya Karasu İlçesi'nde defnedileceği belirtildi.
BAKANLIKTAN SORUŞTURMA
Bu arada Sağlık Bakanlığı, iddalar üzerine inceleme başlattığını açıkladı. Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, bugün bir gazetede yer alan Yeliz Sevinç isimli annenin bebeğinin, doğum sırasında neşterle kesilip hayatını kaybettiği iddiaları üzerine Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın talimatıyla inceleme başlatıldığı kaydedildi.
BAŞHEKİMLİKTEN AÇIKLAMA
Konuyla ilgili olarakk İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Başhekimliği tarafından yapılan açıklamada ise şöyle denildi: "Erken doğum riski nedeniyle Adapazarı'nda iki hastane (bir özel hastane ve Sakarya Doğum Evi) tarafından kabul edilemeyen YS isimli 34 haftalık hamile, 10 Ağustos Cuma günü saat 16.00 civarında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Doğum Anabilim Dalı'na yatırılmıştır. Enfeksiyon riski de olan hamileye sezaryen endikasyonu konarak ameliyathaneye alınmak üzere odasına müşahade için yatırılmıştır. Bu arada enfeksiyon riski nedeniyle antibiyotik başlanmış, akciğer gelişimini sağlamak için kortikosterid verilmiştir. Ancak, doğum aniden başlamış ve ilk müdahale hasta odasında, daha sonra, makat gelişi olan bebek, bir alt kattaki daha uygun olan müdahale odasına alınarak girişimde bulunulmuştur. Bu arada rahim kasılması nedeniyle bebeğin boynu sıkışmış, bebeği kurtarmak için gereken tıbbi manevralar yapılmışve epizyotomi gerçekleştirilmiştir. Annenin hayatını riske atmamak için yapılması gereken tıbbı manevralar sırasında bebeğin dudağında ve yanağında yırtık oluşmuş ve bebek bu şekilde doğurtulduktan sonra dudağı dikilmiş yoğun bakıma alınmış, ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştır. Normal doğum sırasında rutin olarak uygulanabilen epizyotomi bebeğin hayatını tehlikeye atmadığı gibi doğumu kolaylaştırıcı bir etkisi de vardır. Epizyotomi ne annenin ne de bebeğin hayatını tehlikeye atmaz. Daha önce diğer hastaneler tarafından kabul edilmeyen hasta, en son başvuru yeri olarak Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Doğum Anabilim Dalı'na müracaat etmiştir. Her zaman en zor ve komplike hastalara hizmet veren hastanemizde, en başından itibaren aileye ve hasta yakınlarına durumun ciddiyeti anlatılmış ve aile bilgilendirilmiştir. Ancak hamilenin eşi ihmal olduğu iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulunmuş ve savcılık olaya müdahil olmuştur"