Zeynep Göktay Dilbaz, 23. Bedia Muvahhid Ödülü'nü Aldı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları ile Türk Kadınlar Birliği İstanbul Şubesi tarafından verilen "23. Bedia Muvahhid Ödülü", Zeynep Göktay Dilbaz'ın oldu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları ile Türk Kadınlar Birliği İstanbul Şubesi tarafından verilen "23. Bedia Muvahhid Ödülü", Zeynep Göktay Dilbaz'ın oldu.
Kadıköy Haldun Taner Sahnesindeki törene katılan Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Yardımcısı Özgür Kaymak, kendisinin de aynı ödülü kazandığını belirterek, "Türk Kadınlar Birliğinin genç kadın tiyatro sanatçılarının yanında olmasından dolayı çok teşekkür ediyoruz. Büyük bir destekleyici güç oluyor ve unutulmaz bir anı oluyor bizim için. Ödül alan arkadaşımı tebrik ediyorum." dedi.
Türk Kadınlar Birliği İstanbul Şubesi Başkanı Selma Durak, topluma ışık tutan tüm sanatçılara teşekkür ederek, "Mustafa Kemal Atatürk ne güzel söylemiş, 'Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir.' Sanat çok önemli." diye konuştu.
Asırlardır sanatın var olduğunun altını çizen Durak, "İlk zamanlardan itibaren tiyatro olmuş. 'Sanat kainatın içindedir. Sanatkar bunu oradan çıkarabilendir' demiş Albrecht Durer. Sanatçı, sanatı tam olarak bilen, özümseyen, herkesten farklı gören ve düşünendir. Sanatçı, bilmeli, görmeli ve gördüklerini aktarmalıdır. Sanatımıza ve sanatçımıza değer verelim, sahip çıkalım." değerlendirmesinde bulundu.
Zeynep Göktay Dilbaz ise ödülün kendisi için çok anlamlı olduğunu belirterek, "Çünkü oyuncu olmaya karar verdiğimi babama söylediğim zaman, babam Türkiye'de, kadın oyuncu olmanın zorluklarından bahsetmişti. Bedia Muvahhid Hanım, Türk kadınının sahneye çıkmasında çok büyük bir adım atmış ve bu konuda çok emek vermiş biri. Onun açtığı bu yolda yürürken, Şehir Tiyatrosundaki 10. sezonuma bu değerli ödülle devam edecek olmak, benim için çok onur verici. Bana bu gururu yaşattığı için, Türk Kadınlar Birliği İstanbul Şubesine, Şehir Tiyatrolarına ve bu gecede emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
Muhsin Ertuğrul'un eşi Handan Uran Ertuğrul da Ankara'da konservatuvarın kurulduğu ilk yıllarda emek vermiş bir sanatçı olduğunu belirterek, "Şimdi 90 yaşındayım. Hayatımın 50 yıl gece ve gündüzü, tamamen sanatsal çalışmalarla geçti." dedi.
Operaya adım attığı dönemde yaşadıklarına değinen Ertuğrul, "Sanatçı gençlere yürekten sevgilerimi gönderiyorum. Artsınlar, eksilmesinler. (Gençlere bakınca) ileriyi, ileride gidecekleri yolları görüyorum ve çok mutlu olarak bu dünyadan ayrılacağım." diye konuştu.
Dilbaz'ın babası usta oyuncu Zihni Göktay ise kadın olmanın, çalışan kadın olmanın, evli ve çocuklu bir kadın olmanın ve hatta tiyatrocu bir kadın olmanın çok zor olduğunu dile getirdi.
Kızının, tiyatro oyunculuğuna gönül verdiğini açıkladığı gün, tüm zorlukları kendisine anlattığını kaydeden Göktay, şunları söyledi:
"Ona hepsini söyledim. 'Belki benim öldüğüm gün de sahneye çıkmak zorunda kalacaksın ve çıkacaksın. Çünkü babaannen öldüğü gün ben çıktım iki saat oynadım. Burası kimsenin tütüncü dükkanı değil. 'Cenaze dolayısıyla kapalıdır' diye levha asamazsınız. 500-600 kişi sizi seyretmek üzere biletini alıp gelmiştir. Bunların hepsine göğüs gereceksin. Bu tahtanın üzerinde mutlaka bulunman gerekecek.' dedim. Hocam, öğretmenimiz, Muhsin Ertuğrul bize, 'kendiniz o kutuya girmedikçe, sahneye çıkacaksınız' dedi. 10 sene özel tiyatroda, 45 sene de Şehir Tiyatrolarında çalışıyorum. Onun bu öğüdünü tuttum, tutmaya da devam ediyorum."
Göktay sanat hayatı boyunca bir gün bile seyirciyi kapıdan çevirmemeye gayret ettiğinin altını çizdi.
Şehir Tiyatrolarının "Genç Günler" etkinliği kapsamında düzenlenen etkinlikte ayrıca, Bedia Muvahhid'in fotoğraflarından oluşan bir görsel sunuldu, şiir ve müzik dinletisi yapıldı.