Zirve Yayınevi Davası'nda 50'nci Duruşma
Malatya Zirve Yayınevi Davasında sanıkların savunlamarının alınmasına devam ediliyor.
Malatya Zirve Yayınevi Davasında sanıkların savunlamarının alınmasına devam ediliyor. Bugünkü duruşmada savunma yapan Malatya eski Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger, hakkında işlem yaptığı personeli ile suçlarını ortaya çıkardığı kişilerin husumeti sonucu suçlamalara maruz kaldığını öne sürdü.
Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 13'ü tutuklu 19 sanıklı davanın 50'inci duruşmasında sanıkların savunmaları alınıyor. Bugünkü celsenin ilk oturumunda Binbaşı Haydar Yeşil'in çapraz sorgusuna geçildi. Müdahil avukatlardan Murat Dinçer'in, "Hristiyan ya da misyonerlikle ilgili herhangi, bir suç tanımı yapılmıyor. Misyonerlikle ilgili bir suç tanımı olmadığı halde Zirve Yayınevi çalışanlarını takip ettiniz. Herhangi bir suç duyumu aldınız mı? Bununla ilgili yapılan bir çalışma var mı? Sorusuna Binbaşı Yeşil, "Benim dönemimde olmadı. Takip etme benim kişisel tercihim değil. Bu istihbarat yapmamız gereken konulardan biridir" cevabını verdi.
Dinçer'in, Malatya'da bir otelde misyonerlikle ilgili toplantı yapıldığını, bu toplantıya katılıp katılmadıkları ve tutuklu sanık Emre Günaydın'ın o toplantıda görülüp, görülmediğiyle ilgili soruyu da cevaplayan Yeşil, "2006 Noel kutlamasına tesadüfen bir haber elemanı davetli olarak gitmiş. Bunun ödeme makbuzu da var. Emre Günaydın'ın orada olduğuyla ilgili bir bilgi yok" dedi.
Duruşmada daha sonra söz alan öldürülen Alman uyruklu Tilman Geske'nin eşi Suzanna Geske, tutuklu sanık Emre Günaydın'ın Noel kutlamasında otelde olduğunu ve yanında da Hıristiyan arkadaşlarının bulunduğunu ileri sürdü. Binbaşı Yeşil'in savunmasının tamamlanmasının ardından Malatya İl Jandarma eski Komutanı tutuklu sanık emekli Albay Mehmet Ülger'in savunmasına geçildi.
'TANIKLARIN İFADELERİ MAKSATLI'
Ek iddianamede, emekli Orgeneral Hurşit Tolon ve İstihbarat Binbaşı Haydar Yeşil ile birlikte 'terör örgütü yöneticiliği' ile suçlanan Mehmet Ülger, savunmasında hakkındaki tüm iddiaları reddetti. Hakkında işlem yaptığı personeli ile yakaladığı illegal faaliyetleri olan kişilerin husumeti sonucu bu iddilara maruz kaldığını savunan Ülger, kendisi aleyhinde tanıklık yapan gizli tanık Adıyaman, eski Kerkük Kardeşlik Derneği Başkanı Veysel Şahin ve İlker Çınar'ın ifadelerinin maksatlı olduğunu ileri sürdü. Ülger, darbe ve darbecilere karşı olduğunu ifade ederek, cinayet günü Malatya'da olduğu belirlenen Hurşit Tolon ile hiç görüşmediğini ileri sürdü.
Ülger, Ankara'da göz altına alındığı esnada evinde bulunan 'Gördün mü Malatya sana da kalmadı' ifadesiyle başlayan mektupla ilgili de bilgi vererek, söz konusu mektubun 2009 yılında gözaltına alındığı sırada geldiğini, eşinin moralinin bozulmaması için kendisine daha sonra verdiğini anlattı. Ülger, "Mektup ben gözaltına alınmadan 1 hafta önce gelmiş, eşim de moralim bozulmasın diye bana göstermemiş. Gözaltına alınınca bu mektubu gördüm, bir suretini de Jandarma İstihbarat Başkanlığı'na teslim ettim, kim olduğunu onlar bulsun diye. Muhtemelen hakkında yasal işlem yaptırdığım birinin husumeti nedeniyle yazdığını düşünüyorum."
Malatya'da 18 Nisan 2007 günü, Zirve Yayınevi'nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel, boğazı kesilerek ve bıçaklanarak öldürülmüştü. - Malatya