Zirve Yayınevi'nde 48'inci Duruşma
Malatya'da Zirve Yayınevi davasında bugün yapılan 48'inci duruşmada tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi.
Malatya'da Zirve Yayınevi davasında bugün yapılan 48'inci duruşmada tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi.
Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya hazırlanan 2'nci iddianameyle 'Terör örgütü yöneticisi' suçlamasıyla 1 numaralı şüpheli olarak gösterilen tutuklu, Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, İstanbul'a götürüldüğü için katılmadı. Diğer sanıklar Malatya eski Jandarma Alay Komutanı Emekli Albay Mehmet Ülger ve Binbaşı Haydar Yeşil'in yanı sıra Astsubay Abdullah Atılgan, uzman çavuşlar Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Adem Gedik ve Adil Akçay, İnönü Üniversitesi öğretim görevlisi Ruhi Abat, Levent Ercan Gelegen, Aykut Saka, İlker Çınar, Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Varol Bülent Aral ve Hüseyin Yelki duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada ilk olarak tutuklu sanıklardan Hamit Çeker ile Haydar Yeşil'in savunmaları alındı. Cinayet günü olay yerinde yakalanan kişiler arasında bulunan Hamit Çeker, savunmasında 2006 yılının son aylarında üniversite sınavına hazırlanmak için Malatya'ya geldiğini başka bir amacı bulunmadığını söyledi. Çeker, "'O zaman ne hükümeti, ne siyaseti biliyordum. Hükümeti devirmeye yönelik suçum olamaz. Bir örgüt üyesi de değilim" ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanıklar arasında arkadaşları dışında kimseyi tanımadığını öne süren Çeker, sanıklardan Emre Günaydın'a "Bunu bize niye yapıyorsun? Yayınevinin peşine niye düştük? Arkasında kim var?" diye sorduğunda Emre'nin kendisine "Sizi biliyorlar artık dönüşünüz yok" diye tehditlerde bulunduğu ileri sürdü. Hamit Çeker ayrıca olay anını düşündüğünde yapılanların saçma sapan, cahilce olduğunu ancak o zaman düşünemediği belirtti.
Çeker, Zirve Yayınevi'ne sadece bazı belgeleri almak için gittiklerini ancak Emre Günaydın'ın, "Beni biliyorlar. Öldürmeden çıkmam" dediğini ileri sürdü. Diğer sanıklar Salih Gürler ile Cuma Özdemir de Emre'nin bu sözlerini söylediğini onayladı.
EMRE GÜNAYDIN: DÖRT DÖRTLÜK MÜSLÜMAN DEĞİLİM
Hamit Çeker'in savunması ardından avukatı Mehmet Katar söz alarak sanıklardan Emre Günaydın'a bazı sorular yöneltti. Avukatın üniversite sınavına hazırlanırken neden misyonerlikle ilgili bilgiler topladığını sorması üzerine konuşan Günaydın, "O dönemlerde insanı galeyana getirecek diziler vardı. O gün bugündür Kurtlar Vadisi dizini izlemiyorum" diye yanıt verdi.
Katar, neden olayın ardından 'kitle harekatı oluşturacak cevşen takma', 'şükür namazı kılarak olayın olduğu yere gitme', 'Şehit olacağız' notu bırakma gibi İslami motifler kullandıklarını sorması üzerine Günaydın, "Ben hep cuma namazlarına giderdim. Müslümanım ama dört dörtlük Müslüman değiliz" dedi. Diğer sanıkların kendisi hakkında iddiaların doğru olmadığını savunan Günaydın, "Bu dava buraya nasıl geldi anlamış değilim. 'Ergenekon' diye bir şeyi cezaevinde öğrendim. Bu kadar büyük adam olduğumuzu bilmiyordum. Ne kadar önemli insanlarmışız" dedi.
HAYDAR YEŞİL SAVUNMA YAPMAYA BAŞLADI
Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin hazırlanan ek iddianamede olayı azmettiriciler arasında gösterilen sanıklardan Malatya Jandarma Komutanlığı İstihbarat Müdürü Binbaşı Haydar Yeşil, iddianamede sanık hem de tanık olarak dinlenen İlker Çınar'ın dava kapsamında 8 kez ifadesinin alındığını, yeni iddianame sürecinde kendisinin ifadesine hiç başvurulmadığını öne sürdü. İddianame ve ek klasörlerinde usulsüz dinleme evraklarında imzası bulunduğu belirtilen, ses kayıtları bulunan Yeşil, iddialarla ilgili savunma yerine sözlerine "21 yıl farklı şehirlerde görev yapan şerefli bir Türk subayı iken terör örgütü suçlamasıyla gözaltına alındığını" anlattı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından 2009 yılında Zirve Yayınevi Cinayetleri'ne ilişkin raporun kurgu olduğunu öne süren Yeşil, davayla ilgisi olmadığı halde, 17 Mart 2011'de düzenlenen operasyonda evi ve işyerindeki odasında yapılan arama sonucu haber elamanları ve gizli belgelerin ifşa edildiğini, bilmemesi gereken kişilere önemli bilgileri öğrenme fırsatı sunulduğuna işaret etti.
Operasyonların Jandarma İstihbarat biriminin itibarsızlaştırılması amaçlı olduğunu düşündüğünü aktaran Yeşil, hazırlanan raporlar ve ihbar mektuplarının düzenleme ve yalanlardan ibaret olduğunu iddia etti. Yeşil, verilen aranın ardından savunmasına devam edecek. - Malatya