Zoonotik Hastalıklar: Türkiye'de 50 Bin 856 Vaka Tespit Edildi
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, zoonotik hastalıklar nedeniyle son iki yılda 50 bin 856 vaka tespit edildiğini açıkladı. Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hayvancılık yapılan bölgelerde sağlık taramalarının ve veteriner hizmetlerinin artırılması gerektiğini vurguladı.
(ANKARA) - Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in zoonotik hastalıklarla ilgili sorusuna son iki yılda vaka sayısının 50 bin 856 olduğu yanıtını verdi. Gürer, "Özellikle hayvancılık yapılan bölgelerde veteriner hizmetlerinin yanı sıra sağlık taramalarının da yapılması bir ihtiyaçtır. Ahırlara girip çıkanların sağlıkları sürekli takip edilmelidir. Bunun için ülke genelinde daha kapsamlı tarayıcı ve önleyici çalışmalar yürütülmelidir" dedi.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bakanlığın bütçe görüşmelerinde CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in zoonotik hastalıklar nedeniyle yaşanan sorunlarla ilgili sorularına yazılı yanıt verdi.
Gürer'in konuyla ilgili yaptığı açıklamaya göre; Bakan Memişoğlu, kuduz, şarbon, bruselloz, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), sıtma ve leishmaniasis gibi bildirimi zorunlu hastalıklara yönelik Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere çeşitli kurumlarla iş birliği içinde çalışmalar yürütüldüğünü belirterek, bu kapsamda oluşturulan Türkiye Zoonotik Hastalıklar Milli Komitesi, koordineli bir şekilde mücadele faaliyetlerini sürdürüldüğünü ifade etti.
Halkın ve sağlık çalışanlarının farkındalığını artırmak amacıyla afiş, broşür, vaka yönetim rehberleri ve algoritmalar hazırlandığını ifade eden Memişoğlu, aynı zamanda eğitim programları düzenlendiğini belirtti. Memişoğlu, "Hastalıklara yönelik vaka yönetim rehberleri standardize ediliyor, mevcut durum raporları hazırlanarak ilgili birimlere sunuluyor" dedi. Son üç yılda başlıca zoonotik hastalıklara ilişkin vaka sayısının 50 bin 856 olduğunu açıklayan Memişoğlu, bu vakaların ilgili branşlarda tedavi edildiğini belirtti.
Gürer ise Memişoğlu'nun yanıtını şöyle değerlendirdi:
"Bakanlıktan gelen yanıtta, 1 Ocak 2023 ile 21 Kasım 2024 tarihleri arasında 50 bin 856 zoonotik hastalık vakası tespit edildiği ve bu kişilere tedavi uygulandığı belirtildi. Bu tespit edilebilen vakalar. Daha kapsamlı çalışmalar yürütülmesi gerekiyor."
Gıda zehirlenmesi vakalarının artışı konusunda da endişelerini vurgulayan Gürer, aynı dönemde 39 bin 778 kişinin sağlık kuruluşlarına gıda zehirlenmesi tanısıyla başvurduğunu belirtti. Gürer, "Bu sayı küçümsenecek bir rakam değil. Gıda zehirlenmelerinin artışında birden çok neden var. Bu sorunların çözümü, eğitim ve kapsamlı çalışmaların artırılmasından geçiyor" dedi.
"Ahırlara girip çıkanların sağlı ğı sürekli takip edilmelidir"
Hayvan hastalıklarının kontrol altına alınması ve gıda zehirlenmelerinin önlenmesi için önerilerini de paylaşan Gürer, şu açıklamalarda bulundu:
"Özellikle hayvancılık yapılan bölgelerde veteriner hizmetlerinin yanı sıra sağlık taramalarının da yapılması bir ihtiyaçtır. Ahırlara girip çıkanların sağlıkları sürekli takip edilmelidir. Bunun için ülke genelinde daha kapsamlı tarayıcı ve önleyici çalışmalar yürütülmelidir. Bu konuda ciddi adımlar atılmadığı takdirde hem insan sağlığı hem de hayvancılık sektörü büyük zarar görmeye devam edecektir.
"Hayvan hastalıklarıyla ilgili yeterli bilinçlenme yok"
Hayvancılıkta önemli sorunlardan biri de hayvan hastalıklarıdır. Bu hastalıklarla ilgili yeterli bilinçlenme de yoktur. Doktorların, özellikle hayvan hastalıklarının sık görüldüğü bölgelerde haberdar edilmesi ve bu bağlamda olası hastalıklar üzerinde daha fazla birikime sahip olmaları önceliklendirilmelidir. Evde ya da çiftlikte hayvanların hastalanması durumunda, doğrudan hayvanlarla ilgilenenlerin sağlık durumu düzenli olarak gözlenmelidir.
"Daha fazla önlem alınması ve sıkı takip yapılması şart"
Konuyu daha önce de bakanlara sorduğumuzda, rakamsal veri ile yanıt vermiyorlardı. Ancak bu kez Bakan, 50 bin 856 kişinin hayvanlardan bulaşan hastalıklar nedeniyle bir yıl içinde hastanelerde teşhis edildiğini belirtti. Bu, konunun önemini açıkça ortaya koyuyor. Daha fazla önlem alınması ve sıkı takip yapılması şarttır."
