Haberler

19 Mayıs 1919'da ne oldu, 19 Mayıs anlamı ne?

Güncelleme:
Abone Ol

19 Mayıs'a kısa bir süre kala bu özel gün ile ilgili araştırmaları hızlandırdı. Her yıl büyük coşkuyla kutlanan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı öncesi sosyal hayata araştırmalar yapıldı yapıldı. Peki, 19 Mayıs 1919'da ne oldu, 19 Mayıs anlamı ne?

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı bu sene Pazar günü kutlanacak. Bu nedenle her resmi tatilde olduğu bu gibi bu bayramda da detaylı araştırmalar yapılıyor. Peki, 19 Mayıs 1919'da ne oldu, 19 Mayıs anlamı ne?

19 MAYIS 1919'DA NE OLDU?

Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde yapılan Kurtuluş Savaşı'nın en önemli anlarından biri Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarının 1919'un 19 Mayıs'ında ilk adımlarını Samsun'a atmalarıdır.

Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a Çıkışı

30 NISAN 1919 - Mustafa Kemal Paşa'nın 9. Ordu Kıtaatı Müfettişliğine atanmasını içeren Hükûmet Kararnamesi Padişah Vahdeddin tarafından onaylandı.

5 MAYIS 1919 - Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a atanma emri, Takvim-i Vekayi'de yayımlandı.

16 MAYIS 1919 – Mustafa Kemal Paşa ve karargâhıyla 16 Mayıs 1919'da bandırma Vapuru ile yola çıktı. Karargâhında bulunan subaylar rütbe sırası ile Kurmay Albay Refet Bey (General Refet Bele) (3. Kor. K.), Kurmay Albay Manastırlı Kazım Bey (General Kazım Dirik) (Müfettişlik Kur. Bşk.), Dr. Albay İbrahim Tali Bey (Öngören) (Müfettişlik Sağlık Bşk.), Kurmay Yarbay Mehmet Akif Bey (Ayıcı) (Kurmay Bşk. Yardımcısı), Kurmay Bnb. Hüsrev Bey (Gerede) (Karargâh Erkan-ı Harbiyesi İstihbarat ve Siyasiyat Şubesi Müdürü), Topçu Bnb. Kemal Bey (Doğan) (Müfettişlik Topçu K.) Dr. Bnb. Refik Bey (Saydam) (Sağlık Başkan Yardımcısı), Yzb. Cevat Abbas (Gürer) (Müfettişlik Başyaveri), Yzb. Mümtaz (Tünay) (Kurmay Mülhakı), Yzb. İsmail Hakkı (Ede) (Kurmay Mülhakı), Yzb. Ali Şevket (Öndersev) (Müfettişlik Emir Subayı), Yzb. Mustafa Vasfi (Süsoy) (Karargâh K.), Ütğm Hayati (Kurmay başkanı Emir Subayı ve Müfettişlik Kalem Amiri), Ütğm Arif Hikmet (Gerçekçi) (Kurmay Mülhakı sonra 3. Kor. K. Yaveri), Ütğm. Abdullah (İaşe Subayı), Tğm. Muzaffer (Kılıç) (müfettişlik ikinci yaveri), birinci sınıf kâtip Faik (Aybars) (Şifre Kâtibi), Dördüncü sınıf Kâtip Memduh (Atasev) (Şifre Kâtibi Yardımcısı) idi. Bandırma Vapuru, Kızkulesi açıklarında İngilizler deniz kuvvetlerince durdurulmuşsa da sonra yola devam etmesine izin verilmişti.

17 MAYIS 1919 - Mustafa Kemal Paşa ile Samsun'a çıkanlardan Hüsrev Gerede de hatıralarında, Samsun yolculuğu ile ilgili şu bilgileri vermektedir. "17 Mayıs 1919, hava kötü. Hep yataklardayız. Mitralyöz Arif, Dr. Refik, Topçu Kemal, bir kamaradayız. Kamaramız vahşi hayvan kamarasına benziyor. Ara sıra başımızı kaldırıp birkaç kelime konuşuyoruz. 9.30 sıralarında İnebolu'ya yanaştık. Fakat 17-18 Mayıs gecesini pek fena geçirdik. 18 Mayıs öğleüstü Sinop Limanı'na girdik. Çok şükür sallantı kesildi. Yataklardan fırladık. Tıraş olduk, yıkandık, güvertede hava aldık, güneşlendik Dr. Refik'in nane suyu aklımızı başımıza getirdi. Saat 3'te vapurda bizimle gelip karaya çıkan Liva Mutasarrıfı Mazhar Tevfik Bey, Sinop'tan bize İzmir'in işgali ile ilgili yazılı bilgi getirdi. 13 Mayıstan beri İzmir'in işgal olunacağına dair belirtiler görülmeye başlamış, Redd-i İlhak girişimi canlanmış ve 15 Mayıs'ta işgal başlamış. İzmir'deki çatışmadan sonra yunan birlikleri şehri terk etmek zorunda kalmışlar."

19 MAYIS 1919 – Mustafa Kemal Paşa ve karargâhı 19 Mayıs 1919 sabahı Samsun'a varabildi. Sabahleyin kurmay Binbaşı Mahmut Ekrem Bey, sandalla gemiye yanaştı. Ekrem, güvertede bulunan Mustafa Kemal Paşa'nın yanına giderek askerce bir selam verdi. "Hoş geldiniz paşam" dedi. Böylece Mustafa Kemal Paşa'yı Samsun'da ilk karşılayan Mahmut Ekrem Bey olmuştur.

Mustafa Kemal Paşa ve karargâhı iskelenin her iki tarafına sıralanmış halk ve işgal kuvvetlerince silahlarına el konmuş bir müfreze tarafından karşılanmışlardı. Mustafa Kemal oradan Mıntıka Palas Oteli'ne yerleşti. Otelin balkonuna 9. Ordu Müfettişliğinin bayrağı asıldı. Karargâhı ise Karadeniz Oteli'ne geçti. Burada bir müddet istirahat ettikten sonra, belediye binasına geçerek belediye meclisi üyeleri ile memleketin asayişi ve müdafaasına dair konuları görüştü. Mustafa Kemal Paşa; Sivas, Van, Erzurum, Trabzon, Ankara, Kastamonu, Mamuretülaziz (Elazığ), Diyarbakır Valilikleri, Erzincan Müstakil Mutasarrıflığı, Erzurum'daki 15. Kolordu ve Ankara'daki 20. Kolordu Kumandanlıklarından sorumlulukları dâhilindeki bölgenin asayişi ile ilgili hazırlanacak raporun en kısa zamanda göndermelerini tel emriyle istedi. Telgraftan da anlaşılacağı üzere Mustafa Kemal Paşa'nın ilk faaliyetleri Samsun ve çevresindeki asayiş problemleri ile ilgili önlemler almak oldu. Bu çerçevede önce Samsun ve çevresindeki Rum çetelerinin Müslüman halka yönelik tecavüzlerine karşı mutasarrıfın gerekli önlemleri almadığı gerekçesiyle daha önceden Dâhiliye Müsteşarlığı görevinde bulunmuş olan Hamid Beyin Samsun Mutasarrıflığı görevine getirilmesini Hükûmete teklif etmiştir. Atama işlemlerinin tamamlanmasına kadar da geçici kaydıyla 3. Kolordu Komutanı Albay Refet (Bele) Beyi vekilliğine atamıştır.

20 MAYIS 1919 - Mustafa Kemal Paşa; Sadaret Makamına gönderdiği yazıda, İzmir'in Yunanlılar tarafından işgalinin millet ve orduyu derinden üzdüğünü, ordunun ve milletin bu haksız tecavüzü hiçbir biçimde sindiremeyeceğini, Padişah ve Hükûmetin kesin teşebbüs ve icraatıyla milletin hukukunu koruyacağına olan güvenden dolayı sükûnetin korunabildiğini bildiriyordu. Bundan başka aynı gün Sadaret Makamına gönderdiği bir diğer telgrafta da İngilizlerin mütareke hükümlerine aykırı tutumlarda bulunduğunu yazıyordu. Mustafa Kemal Paşa'nın telgrafta belirttiği gibi İngilizler mütareke hükümlerine aykırı olarak, 9 Mart 1919 da Samsun'a 200 asker çıkarmışlardı. 17 Mayıs 1919'da ise 100 kişi daha çıkarılmıştı. Bunların aralarında ellerindeki kartvizitlerden anlaşıldığı kadarıyla, Sivas denetleme subayı unvanlı iki subay da vardı. Bunlar Yüzbaşı Richard ve Yüzbaşı Miles'ti. İngiliz siyasi temsilcisinin söylediğine göre bunların bir kısmı Sivas'a gönderilecekti. Mustafa Kemal Paşa'ya göre, İngilizlerin mütareke hükümlerine aykırı olarak istedikleri yerlere asker çıkarıp müfrezelerini Anadolu içlerine göndermeleri halinde, Osmanlı Hükûmetinin etkinliği ve varlığı sorgulanacaktı. Bu gelişmelerden şüphesiz halk etkilenecekti. Böyle bir ortamla karşı karşıya kalınmaması için Hükûmetin mütareke hükümlerine aykırı tutum ve davranışların önüne geçmesi ve bu türden siyasi gelişmelerden haberdar edilmesini istiyordu.

21 MAYIS 1919 - Mustafa Kemal Paşa, 21 Mayıs tarihli 1919 tarihli raporunda özetle şu hususları dile getiriyordu. Seferberliğin başlangıcında sancak içinde özellikle asker kaçaklarından Müslim, Rum ve Ermeni unsurlarından ayrı ayrı kurulmuş birtakım çeteler bölgede hırsızlık ve bazen de adam öldürme türünden eylemler gerçekleştirmiştir. Başta siyasi amaç taşımayan bu eylemler, Rum ve Ermenilerin başka bölgelere göç ettirilmeleri esnasında özellikle Rum ve Ermeni çetelerinin siyasal bir amaca yöneldikleri görülmüştür. Rus işgali başlayınca Ruslardan da destek gören bu siyasi amaçlı ayrılıkçı çete faaliyetleri yurt için daha tehlikeli bir hal almışsa da alınan tedbirlerle amacına ulaşamamıştı. Bölgede faaliyet gösteren İslam çetelerinin kuruluşunda ise hiçbir siyasal amaç tespit edilememiştir. Bununla birlikte mütarekeden sonra Rum çeteleri Pontusçuluk istekleri ile her tarafta taşkınlıklarını arttırmıştır. Pontusçuluk iddiasındaki Rumların çeteleriyle birlikte Samsun'daki Rum komitası ve özellikle Rum Metropoliti Germanos tarafından idare edildiği kesindir. Bu husus Samsun'daki Fransız Jandarma subayı Favra tarafından da doğrulanmıştı. Favra, metropolit tarafından İstanbul'da Fransız temsilcilerine gönderilen ve Müslümanların Hıristiyan halka saldırılarını anlatan yüze yakın abartılmış olayı sayan bir raporu, gizlice Mustafa Kemal Paşa'ya göndermiştir. Son zamanlarda Samsun ve çevresinde Rum nüfusunu çoğaltmak için Rusya'daki Rumların da bölgeye göçe zorlandıkları hatta bazı çetelerin denizden gizli biçimde Samsun ve havalisi sahillerine çıktığı yapılan araştırmalardan anlaşılmıştır. Bu arada iç güvenlik için gerekli askerin miktarı bilinmeden askerin terhis edilmiş olması ve buna dayalı olarak jandarma kuvvetinin yetersizliği Rum eşkıyasının güçlenmesinde etkili olmuştur. O gün itibarıyla Samsun ve çevresinde 40'a yakın Rum çetesi faaliyet göstermektedir. Rum çetesinin saldırılarına maruz kalmış olan Müslümanlar ise, yerel Hükûmet tarafından korunamadığından çareyi bölgedeki İslam çetelerine sığınmakta görmüştür. Sonuçta bugünkü hal ortaya çıkmıştır. Yani Rum çeteleri Müslüman ahaliyi tehdit ve tepelemeye girişmiş, buna karşılık Müslümanların kurduğu çeteler, Müslümanların ikamet ettiği bazı yerleşmelerde savunma tedbirleri almıştı. Raporda yer alan bu bilgilere göre Mustafa Kemal Paşa oldukça kısa bir sürede olayı geniş çevrede araştırabilmiş, bölgedeki asayişsizliğin nedenlerini açık bir şekilde ortaya koymuştu. Mustafa Kemal Paşa, aynı raporunda, özellikle Müslüman ahaliyi Rum tecavüzlerinden korumak için aldığı bazı tedbir ve sonuçlarını kısa süre içinde ilgili makamların bilgilerine sunacağını da bildiriyordu.

Kaynak: Haberler.com / Gündem

Gençlik Spor Gündem Eğitim Yaşam Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title