Hacdan Dönenlere MERS Virüsü Uyarısı
TİHUD Yönetim Kurulu Başkanı Ünal, Suudi Arabistan'dan gelen bir kişinin MERS virüsünden hayatını kaybettiğini belirterek, hacdan dönenlere uyarıda bulundu.
Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği (TİHUD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Serhat Ünal, Suudi Arabistan'dan gelen bir kişinin MERS virüsünden hayatını kaybettiğini belirterek, Hacdan dönenlere de uyarıda bulundu. Prof.Dr. Ünal, Ebola konusunda ise 'Türkiye'de Ebola hiç görülmedi. Ancak endişeye gerek yok denemez. Elbette gerek var" dedi.
Bu yıl 16'ncısı düzenlenen Ulusal İç Hastalıkları Kongresi, Titanic Deluxe Otel Belek Antalya'da gerçekleştirildi. Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği (TİHUD) tarafından 15- 19 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen kongreye 3250 doktor katıldı. Kongrede iç hastalıkları kliniklerindeki çok önemli ve ilgi çeken konuların yanı sıra, olgular eşliğinde sık karşılaşılan problemlere ve kronik hastalıklara yaklaşımla birlikte tıptaki yeni gelişmeler gözden geçirildi. 100'ü aşkın konuşmacı ve oturum başkanının görev aldığı kongrede ayrıca 'Acil Dahiliye', 'Temel Mekanik Ventilasyon' ve 'İç Hastalıkları İçin Tıbbi Onkoloji' kursları gerçekleştirildi.
Kongreyle ilgili düzenlenen basın toplantısına TİHUD Başkanı Prof. Dr. Serhat Ünal, Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, Prof. Dr. Kerim Güler, Prof. Dr. Sedat Kiraz, Prof. Dr. İhsan Ertenli, Prof. Dr. Sadi Güleç ile Prof. Dr. Birol Özer katıldı.
HACILARA MERS UYARISI
Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Serhat Ünal, hacdan dönenlere MERS adı verilen öldürücü virüs bulaşmış olabileceğini söyledi. Hatay'da özel bir hastanede ölen kişinin MERS'ten dolayı hayatını kaybettiğini açıklayan Prof. Dr. Ünal, 'Solunum yolu sendromu yapan virüse MERS adı verildi. Solunum yoluyla bulaşıyor. Grip gibi ellerle temas, ellerin buruna götürülmesi, tokalaşma, solunum esas olduğu temasla bulaşıyor. Bu virüsün bu formunun develerde olduğu ve develerden insanlara geçtiği tahmin ediliyor. O yüzden hemen tedbir olarak deve sütü içmeyin gibi tedbirler getirildi. Hastalığın farkına varınca izolasyon yöntemleri tokalaşmayın, elinizi yıkayın gibi yöntemlerle mart ayından itibaren kontrol altına alındı. ve sayı epeyce azaldı. Ama kortuğumuz hac mevsimi geldi. 2.5- 3 milyon insandan bahsediyoruz. Çok yakın temas olacak. Bütün dünya tetikte bekliyor" diye konuştu.
SOLUNUM YETMEZLİĞİ
Prof. Dr. Ünal, hastalığın halsizlik, üst salonumun yolu enfeksiyonu, hapşırma, ateş ve burun akıntısı ile başladığını, zatürre tablosuna döndükten sonra öksürük artışı ve hafif balgamın ardından solunum yolu yetmezliği ve akciğer yetmezliği tablosuyla ölüme yol açtığını kaydetti.
15 GÜN İÇİNDE ATEŞİ ÇIKAN ŞÜPHELİ VAKADIR
Ölüm oranının yüzde 35-40 olduğunu belirten Prof. Dr. Serhat Ünal, bu konuda şunları söyledi:
"Bulaştıktan 15 gün sonra ortaya çıkabileceği için kritik dönem 15 gün. Hacca gidip geldikten sonra 15 gün içerisinde ateşi çıkmış her kişi bugün Mers için şüpheli vakadır. Hastaya hemen maskesini takıp en yakın sağlık kurumuna ulaştırmak gerekir. Yoğun bakım tedavisine almak lazım. Oradaki amaç solunum yetmezliği olduğu zaman onu bir solunum cihazına bağlayıp ölmeden destek tedavisiyle hayatını devam ettirmesini sağlamak. Özel bir tedavi yok. Ankara'da böyle tanım yapılınca değişlik hastanelerde hacdan dönmüş hastalara mecburen MERS gibi davrandık. Yapılan testlerde böyle birşey çıkmadı. Ama Hatay'daki pozitif çıkmış. Şimdi Sağlık Bakanlığı tedbir almıştır. Ama o vakayı iyice incelemek lazım. Çünkü sıradan bir solunum yolu enfeksiyonu gibi bulaşmış olsaydı başka vaka çok çıkardı. Ama böyle tek olması sevindirici bir şey. Muhtemelen uyarılara rağmen bir deve çiftliğini ziyaret etme, deveyle temas, elleme, deve sütü içme gibi riskli bir davranış olsa gerek. Zaten orada hac görevini bitirmeden dönmüş. Bunu mutlaka araştırıyorlardır. Hactan gelip 15 gün içerisinde ateşi çıkan herkes maskesini bağlayıp ilk fırsatta sağlık kurumuna ulaşmak zorundadır."
EBOLADAN 4 BİN 33 KİŞİ ÖLDÜ
Toplantıda dünyada bugüne kadar 4 bine yakın kişinin hayatını kaybetmesine yol açan Ebola virüsüyle ilgili de açıklama yapıldı. Batı Afrika'da Mart ayında baş gösteren Ebola salgınını durdurma çabalarından halen daha sonuç alınamadığını açıklayan TİHUD Başkanı Prof.Dr. Serhat Ünal, bu virüsün 40 yıldır bilindiğini söyledi. Bu virüsün temasla, dokunmayla bulaştığını anlatan Prof.Dr. Ünal, 'Ateş çıktıktan sonra kişiden kişiye geçiyor" dedi.
Hastalığın ateşle başlayıp, bitkinlik bulantı ve kusmayla devam ettiğini anlatan Prof. Dr. Serhat Ünal, 'Ebola virüsü insandan insana çok hızlı bulaşabilmektedir. Salgından en fazla etkilenen Batı Afrika ülkeleri Gine, Liberya ve Sierra Leone'de 4 bin 24, çeşitli bölgelerden ise 9 kişinin virüsün bulaşması sonucu yaşamını yitirdiği, toplam sayının 4 bin 33'e ulaştığı bildirilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü açıklamasında şimdiye kadar 7 farklı ülkede yaklaşık 9 bin ebola vakası ile karşılaşıldığını kaydederken, dünyanın çeşitli yerlerinden ebolayla ilgili haberler de gelmeye devam etmektedir" diye konuştu.
Ebola virüs hastalığının, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'nden farklı olarak çok daha ağır ve ölümcül bir hastalık yaptığını da anlatan Prof. Dr. Ünal, şöyle devam etti:
"1976'da ilk tanımlandığı dönemden itibaren bakacak olursak hastalığın yüzde 60- 80 ölüme yol açtığı görülmektedir. Son salgında ölüm oranı yüzde 50'nin üzerindedir. Ebola virüs hastalığının resmi bir tedavisi yoktur. Hastaların belirtileri uygun yöntemlerle tedavi edilmektedir. Kanaması olan kişilere kan nakli, kanama sebebiyle pıhtılaşma kusuru gelişirse pıhtılaşmayı sağlayacak kan ürünleri hastaya uygulanmaktadır."
KORUNMAK İÇİN YAPILACAKLAR
Ayrıca, hastalığın neden olduğu vücuttaki su ve tuz açığının tedavi edilmekte olduğunu anlatan Prof. Dr. Ünal, Ebola'dan korunmak için yapılması gerekenler ve Türkiye'deki durumla ilgili de bilgi verdi. Prof. Dr. Serhat Ünal, bu konuda şunları söyledi:
'Eğer salgın bölgesine gitmek zorundaysanız şunların uygulanması gerekmektedir; Alkol bazlı el dezenfektanları ile elinizi sık sık dezenfekte edin. Özellikle hasta kişilere (ateşli, halsiz, kanaması olan..) ve onların çıkartılarına (tükürük, salya, kan, kusmuk, idrar, dışkı vb.) dokunmayın. Hasta kişilerin şahsi eşyalarına dokunmayın. Cesetlere dokunmayın. Özellikle maymun ve yarasa gibi hayvan etlerini yemeyin, bu hayvanların ne canlılarına ne de ölülerine dokunmayın. Ebola hastalığının tedavisi yapılan hastanelere gitmeyin. Riskli bölgede yaşarken ateşiniz 38.6 derecenin üzerine çıkarsa, baş ağrısı, halsizlik, ishal, karın ve kas ağrısı veya kanama gibi belirtiler ortaya çıkarsa hemen tıbbi yardım için hastaneye başvurun. Eğer bu belirtileri gösterirseniz lütfen kimseye temas etmeden, kimseye dokunmadan hatta mümkün mertebe etrafa dokunmadan hastaneye ulaşın. Eğer sizde de hastalık ortaya çıkarsa son 10 gün içerisinde kimlerle temas ettiğinizi sağlık personeline bildirin."
BULAŞMA YÖNTEMİ VE BELİRTİLERİ
Prof. Dr. Ünal, hastalığın bulaşma yöntemlerini ve belirtilerini şöyle sıraladı:
"İnsanlarda, kanamalı ateş tablosuna yol açar. Bu açıdan yol açtığı klinik tablo ülkemizde de görülen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) tablosuna benzer. Hastaların vücut sıcaklıkları 38.6 dereceyi geçer. Halsizlik, şiddetli baş ağrısı, kas ağrısı, ishal, kusma ve karın ağrısı sıklıkla tabloya eklenir. Hastalığa yakalananların vücutlarının çeşitli yerlerinden kanamalar ortaya çıkar. Kanamalar ağızdan, makattan, burundan veya kulaktan dışarıya kan sızması şeklinde olabileceği gibi; deri altına yaygın kanama deri altında morarma, etkilenen bölgenin şişmesi şeklinde de gözlenebilir."
Salgının tam olarak kökeni bilinmemekle birlikte bir hayvandan insana bulaşmış olabileceğinin öngörüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Serhat Ünal, hastalığın insandan insana bulaşabileceği noktaları şöyle sıraladı:
"Hastaların kan, serum, plazma, idrar, sümük, salya, tükürük, gaita, kusmuk ve meni gibi vücut sıvılarıyla direkt temas. Hastanın tedavisi sırasında kullanılan şırınga, iğne ve bistüri gibi ekipmanlarla direkt temas. İnfekte hayvanlarla (maymun, yarasa vb.) veya bu hayvanların vücut sıvılarıyla direkt temas. Hava yoluyla, besinlerle veya suyla bulaşmaz."
(Tür: Yurt)