NARİN GÜRAN DAVASI: Narin'in annesi Yüksel Güran savunmasında ne dedi? İkinci duruşma gününde son durum nedir?
Narin Guran'ın annesi Yüksel Guran, dün başlayan davada savunmasını gerçekleştirdi. İkinci duruşma gününe dair son gelişmeler ve Yüksel Guran'ın ifadeleri kamuoyuyla paylaşıldı. Davada son durum ve gelecek duruşmalar hakkında bilgi edinmek için haberimizi okuyabilirsiniz.
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına devam ediliyor. Narin Güran cinayeti yakından takip ediliyor. Vatandaşlar, Narin Güran cinayeti davasının ikinci duruşma gününde neler yaşanacağını merak ediyor. Narin'in annesi Yüksel Güran'ın savunmasında ne dediği araştırılıyor. Peki, Narin'in annesi Yüksel Güran savunmasında ne dedi? İkinci duruşma gününde son durum nedir? Detaylar haberimizde!
NARİN'İN ANNESİ YÜKSEL GÜRAN SAVUNMASINDA NE DEDİ?
Mahkeme başkanı, sanık Yüksel Güran'a "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hakkında dava açıldığını belirtti.
Güran, savunmasında Narin'in kaybolduğu günün sabahı çok sevinçli olduğunu söyledi.
Bir oğlunun dışında tüm aile bireyleriyle kahvaltı yaptıklarını anlatan Güran, "Mutluyduk, bilmiyorduk son soframız olacağını." dedi.
Güran, Narin'in kaybolduğu 21 Ağustos gününe ilişkin şunları söyledi:
"Narin, evdeydi. Bana 'Anne, ne zaman bana gelinlik alacaksın, ne zaman enişteye gideceğiz?' dedi. Bırakmadılar kızıma gelinlik alayım. Narin bir benim, bir ağabeyinin yanına koşuyordu. Ağabeyine 'Neden bana oyuncak getirmedin? diyordu. Amcamın kızı, kız kardeşime gelmişti, ona 'Hoş geldin' demek için evine gittim. Çocuklar acıktıklarını söyledi. Narin, patates kızartması istedi. İyi ki ona patates kızartmışım. Daha sonra Muhammet ile Narin, telefon için kavga etti. Saat 13.00 gibi halen sofradaydı. Bulaşıkları yıkayıp temizlik yaptık. 'Anne, Kur'an kursuna geç kaldım.' dedi. Kızıma 'Gitme, sıcaktır.' dedim. 'Anne, 16.00'ya kadar ders veriliyor, yalvarırım.' dedi, beni ikna etti. 'Akşama kadar Hatice'nin yanına oynamaya gideceğim.' dedi. Daha sonra Kur'an kursuna gitti. Yemin ederim Narin, o odadan çıktıktan sonra gözüm kör olsun ki bir daha Narin'i görmedim. Narin, dışarı çıktığı zaman Muhammet içeri girdi. Daha sonra yattım, Enes telefonla oynuyordu. Uyanıp mutfağa gidip su içtim, tekrar gelip yattım. Odayı toplarken Muhammet'in çıkıp çıkmadığını hatırlamıyorum. O sırada Hediye bize geldi, bayağı oturduk. Elbise, düğün ve askerlik ile ilgili konuştuk. Daha sonra Enes'in elbiselerini getirdim, katlıyordum ki Enes'in telefonu çaldı, arkadaşı ile konuştu, daha sonra çıktı. Ne kadar konuştuğunu bilmiyorum. Hediye Güran, eve gideceğini söyledi. Kapıya çıktığında Enes eve geldi. Saati hatırlamıyorum. Enes'e 'Neredesin?' diye sordum. 'Çeşmenin veya caminin yanındayım.' dedi, tam hatırlamıyorum. Daha sonra televizyonun bulunduğu odaya gitti, babasını aradı. Yemeğe yetişmeyeceğini biliyordum. Daha sonra evi toparladım. Enes, tekrar dışarı çıktı."
Yüksel Güran, jandarmanın "Salim'i hiç gördünüz mü?" diye sorduğunu belirterek, "'Görmedim.' dedim ama daha sonra dinamoyu çalıştırdığımda gördüm sanki." ifadesini kullandı.
Narin'in kaybolduğu gün Nevzat Bahtiyar'ı hiç görmediğini öne süren Güran, mahkeme başkanının, televizyonlara verdiği röportajlarda "Kim öldürdüyse gelsin, bir yere koysun, en azından bir mezarı olur." dediğini hatırlatması üzerine, şu beyanda bulundu:
"Yemin ederim, bunu hiç dememişim. 8 yaşında kızım var, kayıptır. Tüm Türkiye arıyor, bulamıyor. Bulurlarsa en azından bir mezarı olacak. Ne söylediysem tersine söylenmiştir. Narin'in kaybolması aklımızın ucundan geçmiyordu. Komşulara ve yakınlarıma sordum ama Narin oralara gitmemişti. Cami inşaattır, 'Belki Narin orada oynamış, kafasını bir yere vurup düşmüştür.' diye caminin kapısına vurdum, 'Açın.' dedim. Daha sonra hepimiz aramaya başladık. Her tarafı aradık ama Narin'i bulamadık. Nevzat'ın karısı da benimle birlikte geldi. Beni teselli ediyordu. Hepimiz, Narin'i arıyorduk. Bir çukur nerede varsa orada onu arıyorduk. Sonra kim jandarmayı aradı bilmiyorum, dünya başımıza yıkıldı."
Mahkeme başkanının "Narin'i sen öldürmedin mi?" sorusunu Yüksel Güran, "Yemin ederim, ben öldürmedim." diye yanıtladı.
"Salim öldürdü mü?" sorusu üzerine Yüksel Güran, "Sanmıyorum. Salim öldürmüşse veya kim öldürmüşse onları Allah'a havale ediyorum." ifadelerini kullandı.
"Peki Nevzat mı öldürdü?" sorusunu ise Güran, "Her şey ortada." diye cevapladı. Anne Güran, "Oğlun öldürmüş olabilir mi?" sorusu üzerine "Hayır." dedi.
Mahkeme başkanının, "Köydeki kadınların kavgasından haberiniz var mı, size küfrettiler mi?" diye sorması üzerine Güran, "Hayır, hiç kimseyi görmemişim." ifadesini kullandı.
Yüksel Güran'a tutanaklarda yer alan "Enes'i nasıl korurum?" şeklindeki ifadeleri de hatırlatıldı.
Anne Güran, bir kadın jandarma personelinin, "Ankara'da bir dairede Enes'in ve tüm ailenin fotoğraflarının olduğu" bilgisini kendisiyle paylaşması üzerine birilerinin Enes'i öldüreceğinden korktuğunu ve bu nedenle "Enes'i nasıl koruyabilirim?" dediğini öne sürdü.
Mahkeme başkanının "Narin'i öldürse kendi ellerinle teslim eder misin?" diye sorması üzerine Güran, "Yemin ederim teslim ederim. Kızım öldüğü zaman tüm sevgimi Narin'e verdim, hepimiz Narin için ölüyorduk. Narin, benim kıymetlimdi. İnsan ölüyor, mezarı oluyor ama 8 yaşındaki bir kız çocuğum için ciğerim yanıyordu, bu cümleleri kullandım." diye konuştu.