15 Temmuz Şehitlerini Anma Programı
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : 15 Temmuz Şehitlerini Anma Programı Şiirlerinin okunması Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa'nın konuşması Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Omurca'nın konuşması Genç Memur-Sen Genel Başkanı Eyüp Beyhan'un konuşması Eğitimciler Birliği...
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
15 Temmuz Şehitlerini Anma Programı
Şiirlerinin okunması
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa'nın konuşması
Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Omurca'nın konuşması
Genç Memur-Sen Genel Başkanı Eyüp Beyhan'un konuşması
Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa, "Kabil'den sonra Bağdat düştü, Bağdat'tan sonra Halep harap oldu. Halep'ten sonra sıranın nerede olduğunu tahmin etmek hiç zor değil. İşte biz 15 Temmuz'u bu gözle görebilmeliyiz." dedi.
Kolukısa, Genç Memur-Sen Denizli İl Temsilciliği tarafından Pamukkale Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu'nda düzenlenen "15 Temmuz Şehitlerini Anma ve Minnet Programı"nda yaptığı konuşmada, 15 Temmuz darbe görünümlü işgal gecesinde profesöründen hurdacısına, sağlıkçısından seyyar satıcısına kadar herkesin fedakarlık gösterip vatana sadakatini ortaya koyduğunu belirtti.
Darbe girişiminin ciddiyetinin kısa vadede çok iyi anlaşılamayacağını ancak aradan yıllar geçtikten sonra olayın boyutunun daha iyi idrak edileceğini söyleyen Kolukısa, "Yapılanları analiz ettiğimizde 15 Temmuz'da yaşadığımız şeyin kökünün ne olduğunu anlayabiliriz. Ne yapıyorlar? Sahte hocalarla dini manipüle ediyorlar. Haince ve kalleşçe terör olaylarıyla milletlerin kardeşliğini yok etmeye çalışıyorlar. Bütün bunları yaparken bir taraftan demokrasi satıyorlar, bir taraftan insan hakları günleri düzenliyorlar." diye konuştu.
Kolukısa, 15 Temmuz'u anlamak için Türkiye'nin daha önce atlattığı badireleri bilmek gerektiğine dikkati çekerek, "Menderes'in başına ne geldiyse Özal'ın başına ne geldiyse rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun başına ne geldiyse rahmetli Necmettin Erbakan hükümet ederken başı nasıl yendiyse aynı bugün olan olaylar da bu kumpasların bir devamıdır. Ülkemizin atlatmış olduğu badireler bugünkü yaşamış olduğumuz gerçeklerin geçmişteki tercümesidir, tefsiridir." ifadelerini kullandı.
-"15 Temmuz müfredata işlenmeli"
"15 Temmuz sadece bir gece olarak kalmamalı, bir bilinç olarak, bir şuur olarak müfredatlara işlenmeli." diyen Kolukısa, şöyle devam etti:
"Yetişecek gençlerimiz bunu tevarüs ederek büyümeli. 15 Temmuz asla magazinleştirilmemeli, asla sosyal ortamlarda söylence konusu edilmemeli. Kesinlikle bir literatüre kavuşmalı, mutlaka bunun kitabı yazılmalı. Bundan on yıl sonra, 50 yıl sonra 15 Temmuz'u araştıran bir genç geriye döndüğünde bugünlere dönüp bugünkü ödenen bedelin hakkı verilmeli, kıymeti bilinmeli. Kabil'den sonra Bağdat düştü, Bağdat'tan sonra Halep harap oldu. Halep'ten sonra sıranın nerede olduğunu tahmin etmek hiç zor değil. İşte biz 15 Temmuz'u bu gözle görebilmeliyiz."
Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Omurca da 15 Temmuz'un Türkiye'nin yeniden dirilişinin, ayağa kalkışının başlangıcı olduğunu savunarak, "15 Temmuz gecesinde hain ve kanlı darbe girişimi karşısındaki cesur ve vakur duruşuyla tüm dünyaya örnek olan aziz milletimiz, vatanına milletine, milli iradeye ve hukuk düzenine sahip çıkmıştır. Çanakkale ruhunu, Kurtuluş Savaşı ruhunu yeniden yaşatan ve şanlı tarihi boyunca adaletin temsilcisi ve mazlumların umudu olan aziz milletimizi Rabbim her türlü felaketten kötülüklerden her türlü terör olaylarından muhafaza eylesin." temennisinde bulundu.
-"Bu ülkenin asıl gücü imanlı ve inançlı gençliğidir"
Genç Memur-Sen Genel Başkanı Eyüp Beyhan ise Türk milletinin tarihte yaşadığı onca musibete rağmen her defasında vatanına, bayrağına ve ezanına sahip çıktığına işaret ederek, şöyle konuştu:
"Bizler millet olarak vatanımıza göz dikenlerin kim olduğunu gayet iyi biliyoruz. Bizler millet olarak, gençler olarak içimizdeki beyinsizleri de biliyoruz ve işbirlikçilerini de gayet iyi tanıyoruz. Vatanımıza göz dikenleri biz Libya'da tanıyoruz, Yemen'de tanıyoruz, Gazze'de tanıyoruz, Suriye'de Halep'te tanıyoruz. Biz onları Mısır'da Rabiatü'l-Adeviye Meydanı'nda tanıyoruz. Onların ülkeye ihanet kalkışmasına asla ve asla bu millet, bu gençlik diz çökmedi, inşallah bundan sonra da diz çökmeyecektir. Bu ülkenin asıl gücü imanlı ve inançlı gençliğidir. Biz buna 15 Temmuz gecesinde şahitlik ettik ve gördük."
Sivil toplum kuruluşu temsilcileri, vatandaşlar ve öğrencilerin katıldığı etkinlikte, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında şehit olanların ruhuna Kuran-ı Kerim okundu, 15 Temmuz ve şehitlerle ilgili şiirler okundu, Ömer Halisdemir'in şehadetinin anlatıldığı bir tiyatro sahnelendi.