32. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı
TÜYAP tarafından, Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliğiyle düzenlenen 32. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, ikinci gününde kitapseverlerin yoğun ilgisiyle karşılaştı Sanat tarihçisi Eyice: ...
Tüm Fuarcılık Yapım (TÜYAP) tarafından, Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliği ile düzenlenen 32. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, ikinci gününde kitapseverlerin yoğun ilgisiyle karşılaştı.
TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde kitapseverlerin heyecanla beklediği ve ana teması "Tarih: Geçmişteki Gelecek" olarak belirlenen fuarın ikinci gününde, sanat tarihçisi Semavi Eyice tarafından kaleme alınan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. Yayınları Hatırat Serisi'nin ilk kitabı olarak yayınlanan "Semavi Eyice ile İstanbul'a Dair" kitabının imza günü gerçekleştirildi.
Kültür A.Ş. standında gerçekleştirilen programa, okuyucular yoğun ilgi gösterirken, Eyice ile yapılan röportajlar doğrultusunda hazırlanan kitapta, İstanbul'un mimarisi, göz alıcı yapıları, mesire yerleri, bayram yerleri, sinemaları, lehçesi, kentin kültür müessesleri, yangınları, depremleri, şehirde suyun temini gibi konular ele alınıyor.
Yazarın çocukluğunu, gençliğini, üniversite yıllarını, akademik serüvenini, yurt dışı tecrübelerini, sanat tarihi alanında yaptığı çalışmaları da anlattığı kitapta, İstanbul'un eski fotoğrafları da yer alıyor.
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Eyice, çalışma sahasının yalnızca İstanbul olmadığını, bütün eski eserlerle çocukluğundan beri meşgul olmaya başladığını ifade etti. Eyice, İstanbul'u karış karış gezdiğini, eski eserlerin hepsini, ayırım yapmaksızın tanımaya çalıştığını belirterek, "Dolayısıyla başka konulara dair bir çok yayınım var. İstanbul bunun içinde önemli bir yer tuttu. İstanbul'a dair birçok kitabım ve makalem mevcut. Bunun yanı sıra başka yerlerle ilgili yayınlarım da var" dedi.
Anıtlar Yüksek Kurulu'nda 40 yıl boyunca üye ya da başkan olarak görev yaptığını dile getiren Eyice, İstanbul'un bir çok konusuyla yakından ilgili olduğunu, ancak bazı kararların görüşüne uymaması nedeniyle istifa ettiğini dile getirdi.
"İstanbul'un ana toprağı, şimdikinin 8-9 metre altındadır"
Eyice, eski İstanbul'un korunamadığını, şimdiki şartlarla da korunmasına imkan olmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Zaman zaman İstanbul'un tarihi karakterini bozan, yapılmaması gereken şeyleri yaptık. Onun üzerinde tahripler, yıkımlar oldu. İstanbul'un topografyasını değiştirdik, şeklini bozduk. İstanbul'un ana toprağı bugün gördüğünüz seviyenin 8-9 metre altındadır. Belediye Sarayı'nın inşaatı sırasında yapılan kazıda, aşağı yukarı 8 metre derinde, geç Roma çağında yaşamış olan hanedandan bir hanımın sarayının tabanı çıktı. Daha derinde İstanbul'un ana toprağı var. Düşünün ne kadar yükselme olmuş. Bunun dışında suni olarak bir takım değişiklikler yaptık ve hala yapmaya devam ediyoruz. İstanbul'un ana toprağı değiştiği gibi, üzerine yaptığımız inşatlarla da bir çok şey değişiyor."
Semavi Eyice, İstanbul'un tarihi karakterini yaşatmak için önceden tedbir alınması gerektiğini ifade ederek, artık yapılaşma nedeniyle bazı önemli eserlerin "maket gibi" kaldığını söyledi.
İstanbul'da konut kavramının da çok değiştiğini, ahşap meskenlerin neredeyse tamamının yok olduğunu dile getiren Eyice, geçmiş yıllarda İstanbul'un kendisine has bir karekterinin ollduğuna işaret etti.
Eyice, "İstanbul'u sevmek ve tanımak gerektiği kanaatindeyim. Bir çok eseri çok sevmişimdir. Fakat minicik bir eser vardır. Ona ayrı bir sempatim vardır. Eyüp'te Zal Mahmut Paşa Camisinin hemen yanında Silahi Mehmet Bey Mescidi vardır. Eyüp'e yolunuz düştüğü zaman, tavsiye ederim o mescidi de ziyaret edin. Gayet şirin, adeta biblo gibi bir eserdir. Başka hiç bir eserde görülmeyen bir mimarisi vardır. Boğaziçi'ni Boğaziçi yapan Türk medeniyetidir. Ancak biz maalesef bunu da kazıdık. İstanbul'u tanımak için sevmek gerekir. İstanbul'un özelliklerini kaybettiğiniz taktirde, sevmek de zor oluyor. İstanbul'un karakteri 30 yıl içerisinde çok değişti. Avrupalı, kendi şehirlerindekini muhafaza ediyor. Biz buna özen göstermiyoruz" diye konuştu.
Bir tesadüf neticesinde Edirnekapısı ile Fatih arasındaki Molla Aşkı Mahallesinde bir kahvehane bulduğunu dil getiren Eyice, mekanın öz İstanbul'un içinde olan, Haliç mazaralı bir yer olduğunu ve görülmesi gerektiğini ifade etti.
- Kültür A.Ş. İstanbul Kitapçısı Şefi Mehmet Nazif Deveci
Kültür A.Ş. İstanbul Kitapçısı Şefi Mehmet Nazif Deveci de AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kültür A.Ş.'nin öncelikli olarak İstanbul'un kültürel, tarihi ve turistik eserlerini tanıtmak amacıyla yayınlar yapan bir kuruluş olduğunu söyledi.
Deveci, kurumun kültürel etkinlikler alanında önemli faaliyetler gösterdiğini, bunun yanında yayıncılık alanında da belli bir aşamaya geldiğini dile getirerek, "Her sene kitap fuarlarına katılmaya çalışıyoruz. Genel olarak fuarlardaki okuyucu ilgisinden memnunuz. Bu sene daha açılışının ikinci günü olmasına rağmen yoğun bir okur ilgisi var" dedi.
Mehmet Nazif Deveci, fuara özel kitaplar yayınladıklarını da dile getirerek, sözlerini tamamladı.
- "Yayıncı olarak umutluyum"
Bu yıl fuara 7 farklı kategoride katıldıklarını dile getiren TİMAŞ Yayınları Genel Müdür Yardımcısı İhsan Sönmez de çok farklı okur kitlelerine yönelik kitap yayınlamak üzerine çalıştıklarını söyledi.
Sönmez bunun da kendilerinin, fuara gelen kitapseverlerin hangi tür kitaba daha çok ilgi gösterdiğini öğrenmelerine yardımcı olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"TÜYAP kitap, fuarın okur, yazar ve yayınevi üçgeninin köşelerinin kesiştiği bir alan. Bu nokta da bizim açımızdan önemli. Yazarlar ile okurlar arasındaki ilişkide biz bir noktada seyirci konuma geçiyoruz ve o iletişimi nasıl devam ettirecebileceğimize doğru yaklaşım sergiliyoruz. İşimiz, yetenekli kalemleri bulup, yeteneklerini en üst seviyeye çıkararak, onları doğru okur kitlesiyle buluşturmak. TÜYAP kitap fuarı da bunun için en önemli noktalardan birisi. Okur ilgisinden genel olarak memnunuz. Fuarların son günleri özellikle daha yoğun olur. Açıkçası yayıncı olarak umutluyum."
Fuarda yoğun okur ilgisi dikkati çekiyor
Ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiği fuarda, yazarlardan imza almak isteyen okuyucular, stantların önünde zaman zaman uzun kuyruklar oluşturuyor.
Öte yandan fuar, bu yıl önemli ve farklı sergilere de ev sahipliği yapıyor. İkinci gününde çeşitli konu başlıklarındaki sunum, söyleşi ve panellerin de yapıldığı fuarda, çocuklar için de çocuk atölye alanları bulunuyor. Bu atölye alanlarında düzenlenen etkinlikler, gün boyunca devam edecek.
Ayrıca, bazı yazarların da imza günü programı düzenlediği fuarda, çok sayıda ve çeşitli kategoride kitap bulabilmek mümkün.
Giriş ücretinin 7 lira olarak belirlendiği fuarı, öğrenci, öğretmen ve emekliler ücretsiz gezebiliyor.
32. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, hafta içi saat 10.00-19.00 arasında, hafta sonu ise 10.00-20.00 saatlerinde ziyaret edilibiliyor. Fuar, 10 Kasım saat 19.00'da sona erecek. - İstanbul