52. Uluslararası Antalya Film Festivali - "Pia"Nın Dünya Prömiyeri Yapıldı
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Salondan detaylar- Erdal Rahmi Hanay'ın konuşması- Taies Farzan'ın konuşması 52. Uluslararası Antalya Film Festivali- Festivalin Ulusal Uzun Metraj Yarışması filmlerinden "PİA"nın dünya prömiyeri yapıldı- Filmin yönetmeni ve senaristi Hanay: - "(Attila İlhan'ın Pia isimli şiiri) Şiir de hikaye de beni çok etkilemişti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Salondan detaylar- Erdal Rahmi Hanay'ın konuşması- Taies Farzan'ın konuşması 52. Uluslararası Antalya Film Festivali- Festivalin Ulusal Uzun Metraj Yarışması filmlerinden "PİA"nın dünya prömiyeri yapıldı- Filmin yönetmeni ve senaristi Hanay: - "(Attila İlhan'ın Pia isimli şiiri) Şiir de hikaye de beni çok etkilemişti. O nedenle senaryoyu yazarken bu ismi koydum" 52. Uluslararası Antalya Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Yarışması filmlerinden "PİA"nın dünya prömiyeri yapıldı.Antalya Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonu'nda gerçekleştirilen prömiyere, filmin yönetmeni ve senaristi Erdal Rahmi Hanay ile bazı oyuncuları katıldı.Filmi, Ömer Vargı başkanlığındaki Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması jüri üyeleri izledi. Sanat severlerin de ilgi gösterdiği filmin söyleşisi, Perge Salonu'nda gerçekleştirildi.Söyleşide konuşan yönetmen ve senarist Erdal Rahmi Hanay, filmin ismini koyarken Attila İlhan'ın "Pia" isimli şiirinden esinlendiğini söyledi. Pia şiirinde olmayan kadına duyulan bir aşkın anlatıldığını belirten Hanay, "Şiir de hikaye de beni çok etkilemişti. O nedenle senaryoyu yazarken bu ismi koydum" dedi.Filmin konusunun ise kendi doğduğu topraklara ait olduğunu kaydeden Hanay, şöyle konuştu: "Ben Ardahan doğumluyum. Halamın çok uzak bir köyde doğum sancısı tutuyor. Halam, arabasıyla şehre getirmeye çalışırlarken yolda doğum yapmak zorunda kalıyor, orada da kan kaybından ölüyor. Bebeği battaniyeye sarıp şehre gönderiyorlar. Halamı da elleriyle karı kazıp oraya gömüyorlar. Eniştem bebeği yaşatmak için Erzurum'a gidiyor, bahar ayında da tekrar köye geliyor. Ben küçüktüm ama bahar gelince hep beraber toplanıp halamın mezarını aradık ve bulamadık. Kızı Nejla büyüdü, 12 yaşındayken köye geldi, annesinin mezarını soruyordu. Dedemle beraber yolculuğa çıktılar. Dedem halam için yaptırdığı mezar taşını yıllar önce oralarda kendisini vuran bir askerin mezarına koyuyor. PİA'da aslında bu yolculuğu anlatmak istedim."Filmin yaklaşık 2 ayda çekildiğini kaydeden Hanay, filmde gidip geri dönmeyen babaların ve atların hikayelerini anlattığını dile getirdi.Filmde Zühre karakterini canlandıran İran asıllı oyuncu Taies Farzan ise senaryoyu okuyunca önce rolünü tam olarak anlayamadığı için oynamak istemediğini belirterek, "Bir karakterin hikayesi olması gerekiyor ki ben oyuncu olarak onu kendi içimde pekiştireyim. Daha sonra Erdal bana Zühre'nin hikayesini anlattı ama maalesef biraz kurguya kurban gitmiş" diye konuştu.- Filmin konusuErdal Rahmi Hanay'ın üçüncü uzun metrajlı filmi PİA, Doğu Anadolu'da ücra bir köyde geçen ölüm ve hayat döngüsü temalı bir öyküyü anlatıyor. Haydar, ölen karısına mezar yeri aramak için at arabasıyla çıktığı yolculuğunda birçok kasaba dolaşır. Ayaz ise yıllar önce ölen annesinin mezar yerini bulup bir mezar taşı koymak için dedesiyle beraber yolculuğa çıkar. Babası Haydar'ın yıllar önce annesinin tabutuyla geçtiği yerlerden geçip annesinin mezarını bulmaya çalışır.