Açık Adres Sergisi İçin Manifesto!
Ekrem Kahraman'ın ''Açık Adres'' adlı resim sergisi 11 Nisan - 11 Mayıs tarihleri arasında Renart'ta gezilebilir.
Ekrem Kahraman
11 Nisan-11 Mayıs 2013
RENART GALERİ
1985 yılında Avrupa'da çağdaş sanatın en önemli dört ismi olarak kabul edilen Alman sanatçılar Joseph Beuys, Anselm Kiefer, İtalyan sanatçı Enzo Cucchi ile Yunanlı sanatçı Jannis Kounellis İsviçreli sanat tarihçi Jean-Christophe Ammann'ın ev sahipliğinde Basel'de bir araya geldiler. Avrupa'da çağdaş sanatın artık çökmeye yüz tutmuş ideolojik alt yapısını, kültürel kaygılarını, temel ölçütlerini, estetik, ahlaki çıkmazlarını ve diğer yaratıcılık sorunlarını saatlerce tartıştılar, kendilerince bir çözüm aradılar.
Birlikte üretebildikleri tek çözüm ise eskisinin yerine yeni bir katedral inşa etmek, bu gerçekleşene kadar da sanat yapmayı bir süre ertelemekti.
Türkiye'de günümüzde 'çağdaş sanat'lıktan güncel çağdaş sanatlığa dönüştürülen yeni sanat da şu an benzer bir çıkmazda. Çünkü artık 1990'lı yıllarda ısrarla öne sürülen post-modern iddia da tıkanmış durumda. Artık bütün dünyada çağdaş sanat bir kez daha büyük bir ahlaki kriz ve tarihsel bir çöküşle karşı karşıya…
Çünkü küreselleşmeyle birlikte tüm insanlık ve çağdaş uygarlık değerleri de ahlaki, sanatsal ve kültürel olarak önemli ölçüde derin bir krize girmiş durumda…
Artık masumiyet çağı kimliklerimizi, adreslerimizi ve ütopyalarımızı kaybettik. Oysa tanıklarımız var, daha dün oradaydık. Fakat şu an neredeyiz, kimlerleyiz, neyiz bilenlerimiz pek az! Aramızda kaybettiklerini "artık hükümsüzdür!" diye ret ilanları verenlerimiz bile var.
Hayatın sokaklarında sahte yüzlerimiz, kimliklerimiz ve adreslerimizle dolaşmaktayız...
Oysa elimizde açık adres var ve kaybettiğimiz ne varsa o adreste.
Çünkü bir zamanlar hepimizin açık kimlikleri, açık adresleri açık seçik belliydi. Şimdiyse hangi iban, hangi vergi, hangi vatandaşlık numarasında kayıtlıyız biliyoruz. Fakat neyiz, neredeyiz, bireysel, toplumsal hayallerimiz, ideallerimiz nereye gitti düşünemiyoruz bile. Cep telefonlarımız, e-maillerimiz, bilgisayarlarımız var fakat çoğumuzunkiler sık sık değişmiş oluyor ya da ulaşılmaza düşüyor. Güncel dijital teknolojilerimiz, iletişim kanallarımız arttıkça ilişkilerimiz daha da artacağına kopuyor ve giderek yeniden ilkelleşip vahşileşiyoruz.
Sınırsız küresel hırs, sonsuz kültürel benmerkezcilik, sürekli manipüle edilen gerçek dışı koflaştırılmış bilgi insanlığı yeniden çok daha derin bir ortaçağa doğru sürüklüyor. En önemlisi de öyle ya da böyle hepimiz de suç ortakları durumundayız.
Sözüm ona kimliklerimiz, adreslerimiz çoğalıp arttı. Fakat zamanla asıl kimliğimizi, asıl adresimizi bile kaybettik.
Sözüm ona kimimiz çok zenginleşti, kimimiz çok okudu, çok bilgi sahibi oldu ama sonuçta hep birlikte bir kültürel felaketin tam ortasındayız. Her anlamda darmadağınız.
Durumun farkına varmaya başlayanlar yeni yeni asıl olanın peşine düşmeye başladılar bile... Aslında kimdi, neydi, ne kadardı, nereye kadardı ve nerede duruyordu yeniden aramaya giriştiler.
Şimdi sanatçının önündeki temel soru şu: Yeniden katedral gibi dini anlamlar yaratmayı mı ve bulana kadar da sanat yapmayı ertelemeyi mi deneyeceğiz yoksa yeni bir çağdaş sanat arayışına mı gireceğiz?
Aslında her şey o kadar açık ki! Elerimizde açık kimliklerimiz, açık adreslerimiz var. İhtiyacımız olan ne varsa orada: Doğa, yeryüzü, gökyüzü, bilgilerimiz, tecrübelerimiz, insan, kültür, matematik, geometri, teknoloji…
Sanatçı Ekrem Kahraman olarak benim sanatsal, entelektüel alfabem bunlar üzerine kurulu.
Onun için yeni sergimin ismini 'Açık Adres' olarak belirledim ve bu imgeler üzerinden yürüyorum. İstanbul'un gökdelenlerinin, inşaat vinçlerinin, Anadolu'nun kıvrılıp giden sonsuz yollarının, dağlarının, ovalarının, tepelerinin fotoğraflarını çekip bitimine yakın resimlerimin üzerlerine pigment baskıyla geçiriyorum. Kendimce üst üste aşırı yığılanla, unutulan hazır imgelerle yok edilenler arasındaki çatışmalı anlamı kurmayı deniyorum.
Kanımca çağdaş sanat açısından sanat tarihinin kendisi de bir açık adres. O adreste günümüz sanatçısının kullanabileceği her tecrübe ve olanak var. Ben de oralardan çıkarsamalar üretiyorum. İleriye gitmek için kendime kullanışla yeni basamaklar kuruyorum.
26 Şubat 2013, İstanbul
Ekrem Kahraman