Aşık Zeynel Çınar, Aşık Efkarı'nın Heykelini Ziyaret Etti
Aşık Murat Çobanoğlu'nun öğrencisi olan Ardahanlı Aşık Zeynel Çınar, Artvin Ardanuç'taki Aşık Efkarı'nın heykelini ziyaret etti. Çınar, aşıkların sosyal güvenceleri olmadığını ve aşıklık geleneğinin önemini vurguladı.
UĞUR İSTANBULLU
Aşık Murat Çobanoğlu'nun öğrencilerinden Ardahanlı Aşık Zeynel Çınar, Artvin Ardanuç'taki Aşık Efkarı'nın heykelini ziyaret etti. Ziyaret sonrasında konuşan Çınar, "Ardanuç'taki Aşık Efkarı babanın heykelini ziyarete geldim. Bir aşık olarak çok emek veren ve bedel ödeyip çile çeken aşıklar, özellikle sağ iktidarlar döneminde çile çektikleri gibi herhangi bir sosyal güvenceleri olmamış, maaşları ve sigortaları olmamış ve sazıyla sözüyle halkın sorunlarını dile getirmişler ve öldükten sonra da böyle heykellerini dikiyorlar. Ben diyorum bu aşıklık geleneğimiz bitmesin ve ölmesin, insanlarımız bizleri takip etsin" dedi.
Ardahanlı Aşık Zeynel Çınar kasetleri, CD'leri ve televizyon programlarının yanı sıra üniversitelerde aşıklık geleneği üzerinde edebiyat dersleri veriyor. Çınar, "Son zamanlarda aşıklık geleneği biraz baltalandı ve bizi dinleyen eski halkımızda kalmadı ve maalesef gençlerimiz tarafından da çok fazla değer verilmiyoruz. Oysa aşıklık yapan bir insan aynı zamanda bir okuldur. Aşıklık yapan aşığın görevi insanlara sazıyla sözüyle bir eğitim verir edasıyla ve her sözü bir mücevher değerindedir ve dikkate alınması gerekmektedir" diye konuştu.
"AŞIKLARIN HERHANGİ BİR SOSYAL GÜVENCELERİ OLMADI"
Aşık Zeynel Çınar şunları söyledi:
"1964 Ardahan doğumluyum. Televizyon programlarımızın yanı sıra CD'lerimiz ve kasetlerimiz var aynı zamanlarda aşıklık geleneğini, edebiyat dersi olarak üniversitelerde de anlatıyoruz. Bugün de Artvin, Ardanuç'taki Aşık Efkarı babanın heykelini ziyarete geldim. Bir aşık olarak çok emek veren ve bedel ödeyip çile çeken aşıkların özellikle sağ iktidarlar döneminde çile çektikleri gibi herhangi bir sosyal güvenceleri olmamış, maaşları ve sigortaları olmamış ve sazıyla sözüyle halkın sorunlarını dile getirmişler ve öldükten sonra da böyle heykellerini dikiyorlar. Aşık Efkarı babanın heykelini yaptıran sayın başkana emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Biz Aşık Efkarı'yı kitaplarından çok iyi tanıyoruz ve kendisini çok seviyoruz.
"AŞIKLIK YAPAN BİR İNSAN AYNI ZAMANDA OKULDUR"
Şimdi son zamanlarda aşıklık geleneği biraz baltalandı ve bizi dinleyen eski halkımız da kalmadı ve maalesef gençlerimiz tarafından da çok fazla değer verilmiyoruz. Oysa aşıklık yapan bir insan aynı zamanda bir okuldur. Aşıklık yapan aşığın görevi insanlara sazıyla sözüyle bir eğitim verir edasıyla ve her sözü bir mücevher değerindedir ve dikkate alınması gerekmektedir. Öyle insanlar gördük ki aşıkları dinleyerek nerdeyse iki üniversite bitirmiş kadar bilgi sahibi olabiliyorlar ama bu kültürü dikkate alarak ve değer veren insanlarımız da vardır. Aşıklığın önemi üzerine bir divan okuyayım; 'böbürlenip durma aklın varsa, başkaları övsün daha hoş olur. Konuştuğu sözde mana yoksa önce konuşursun sonra boş olursun. Öyle rakibinle hemen yarışma, engin engin damla bendinde taşma. Her çağrılan yere önde koşma, aklıselim insan ağır baş olur. Kamili mürşidi dinlersen eğer, hoşgörülü isen dünyaya değer. Zeynel'im yıllardır bilmemiş değer, sadık dostlarına kardeş olur.' Efendim ben diyorum ki aşıklık geleneğimiz bitmesin ve ölmesin, insanlarımız bizleri takip etsin."