Ata yadigarı türbelere adanan bir ömür: Prof. Dr. Hakkı Önkal
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi ve Sanatları Bölümünden emekli olan ve akademik yaşamı boyunca Anadolu Selçuklu ile Osmanlı dönemlerine ait çok sayıda türbeyi kayıt altına alan 76 yaşındaki Prof. Dr.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi ve Sanatları Bölümünden emekli olan ve akademik yaşamı boyunca Anadolu Selçuklu ile Osmanlı dönemlerine ait çok sayıda türbeyi kayıt altına alan 76 yaşındaki Prof. Dr. Hakkı Önkal, emekliliğinde ise Beylikler Dönemi'ne ait türbelerle ilgili çalışmasını tamamladı.
Konya'da doğan ve 1985 yılından itibaren Dokuz Eylül Üniversitesinde dekanlık, dekan yardımcılığı, bölüm başkanlıkları gibi çeşitli görevleri yürüten Önkal, 2011'de emekliliğe ayrıldı.
Akademik hayatının ilk dönemlerinden itibaren türbe mimarisi çalışmalarıyla dikkati çeken Hakkı Önkal'ın, yeterlilik çalışması kapsamındaki ilk asistanlık tezi "Selçuklular ve Karamanlılar Devri Konya Türbeleri" oldu.
Prof. Dr. Hakkı Önkal, yaklaşık 3 yıl boyunca bu döneme ait türbeleri sanat tarihi çerçevesinde, muhtelif yönleriyle araştırdı.
Erzurum Atatürk Üniversitesinde 1973 yılında başlayan ikinci asistanlık döneminin tez konusu ise "Anadolu Selçuklu Türbeleri" olan Önkal, yaklaşık beş yılda tamamlanan eser için Anadolu'nun birçok merkezine giderek türbeleri inceledi.
Hakkı Önkal, 1978-1982 yılları arasında ise Osmanlı hanedan üyelerine ait türbeleri araştırdı.
Çoğunluğu İstanbul'da bulunan söz konusu türbelerde tüm zorluklara rağmen çalışan Önkal, 51 yapıyı inceleyerek hazırladığı "Osmanlı Hanedan Türbeleri" adlı doçentlik tez çalışmasını tamamladı.
Kitap olarak 1992 yılında Kültür Bakanlığınca yayımlanan eser, fotoğrafları yenilenip, 20 türbe daha ilave edilerek Atatürk Kültür Merkezince 2017 yılında ikinci baskı olarak yayımlandı.
Prof. Dr. Önkal'ın 1988 yılında profesörlük tezi olan "Tire Türbeleri" isimli çalışması ise Kültür Bakanlığınca 1991 yılında basıldı.
Emeklilik döneminde de türbeleri araştırmaya devam eden Hakkı Önkal, "Osmanlı Hanedan Türbeleri" adlı çalışmasının 2017 yılında ikinci baskısının tamamlanmasının ardından Beylikler Dönemi'ne ait türbeleri çalışmaya başladı.
Önkal'ın yaklaşık 2 yıllık çalışmanın ardından hazırlanan "Beylikler Devri Bey Türbeleri" kitabı Atatürk Kültür Merkezi tarafından basılarak ekim ayında yayımlandı.
Adı türbelerle anılan ve ilerleyen yaşına rağmen araştırmaktan vazgeçmeyen Prof. Dr. Hakkı Önkal, tarihi camilerle ilgili çalışma yapmayı da amaçlıyor.
"Kendimi türbelere adadım"
Hakkı Önkal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, türbelerin büyük ölçüde Türk geleneği olarak kabul edilebileceğini söyledi.
Önkal, "Mimarlık tarihimizde türbeler önemli bir yer tuttuğu için Anadolu Selçuklu dönemine ait türbeleri doktora tezi olarak hazırladım. Daha sonra da Osmanlı hanedanlarının türbeleri üzerinde çalışmalarımı sürdürdüm fakat benim çalışmalarımın büyük ölçüde ağırlığını türbeler teşkil etti. Bugüne kadar yayınladığım 100'e yakın eserler dikkate alındığında neredeyse yüzde 90'ı türbelerle ilgili. Bir bakıma kendimi türbelere adadım." diye konuştu.
Emeklilik döneminde de çalışmalarına devam ettiğini anlatan Önkal, şunları söyledi:
"Emekli olduktan sonra şans belki de Atatürk Kültür Merkezi, "Osmanlı Hanedan Türbeleri" kitabımın 2. baskısını yapmak istedi. Yenilenmiş, düzeltilmiş, renkli fotoğraflarıyla desteklenmiş bu kitaplar yayımlandı. Bu arada 2 dönem arasındaki Beylikler döneminin eksik kalmış olmasından hareketle 'Beylikler Devri Bey Türbeleri' şeklinde bir kitap hazırlamam önerildi. Yaklaşık 3 yıl süren çalışma sonunda eseri tamamladım. Ekim ayında da kitap yayınlandı."
Prof. Dr. Hakkı Önkal, Beylikler dönemindeki türbelerde Kayseri ve Sivas'taki eserlerin daha dikkat çekici güzellikte olduğuna tanıklık ettiğini belirterek, Batman'ın Hasankeyf ilçesindeki Zeynel Bey Türbesi'ni ise "muhteşem" olarak nitelendirdi.
Böylesine önemli eserleri tanıtmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Önkal, şöyle devam etti:
"Büyük ölçüde Anadolu'da gelişen Osmanlı dönemini de kapsayacak şekilde türbe mimarisinin gelişimini, belli başlı tiplerini, mimari özelliklerini, kitabelerini bu kitaplar sayesinde tanıtma fırsatını bulduğumu düşünüyorum. Bu konuya merak duyanlar büyük ölçüde türbe mimarisinin gelişimini bu kitaplarla takip etme imkanına sahip oldular. İster hanedan üyelerine sahip olsun ister beylere ait olsun bu türbelerin o dönemi net bir şekilde ortaya koyabilecek ve bu mimari gelişim sürecini kolaylıkla anlamamıza imkan verecek yapılar olduğunu düşünüyorum."
Hakkı Önkal, kitaplarının yayınlanmasını sağlayan Atatürk Kültür Merkezi yetkililerine teşekkür etti.