Bilinmeyen Yönleriyle Mehmet Turgut!
Fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut; Unspoken'ın Nisan sayısına konuk oldu.
Fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut ; aylık online moda ve yaşam dergisi Unspoken'ın Nisan sayısına konuk oldu, kendisiyle ilgili soruları samimiyetle yanıtladı!
Hayatında geçirdiği en önemli kırılma noktasının ve en travmatik dönemin boşanmak ve boşandıktan sonra geçirdiği altı ay olduğunu anlatan Mehmet Turgut ; bu süreçte oldukça değiştiğini söylüyor. Duygusal çöküşlerini, hiçbir şeye sığınmadan sonuna kadar yaşadığını söyleyen sanatçı; popülerliğin ilişkileri üzerindeki etkisi hakkında ise "Beni tanıdığını zanneden yanılgıya düşer. İlişkilerimde de dışarıdan tanınmış olmanın dezavantajını hiç yaşamadım çünkü ben bir kadının Mehmet'le mi yoksa Mehmet Turgut'la mı olmak istediğini hemen anlarım." diyor.
Siyah giymekten asla vazgeçmeyeceğini ve iş hayatında da, özel hayatında da hayatından çıkardığı birisi için asla geri dönüş olmayacağını söyleyen Turgut; hayatındaki üç büyük hatasının ise sevdiği üç kadınla devam ettirememek olduğunu söylüyor. Hayatında üç net kadın olduğunu belirten sanatçı; onları "bıçak, Klimt tablosu ve yüksek ses", seks, kadın ve fotoğraf üçgenini ise "viski" olarak tanımlıyor.
Yoğun programının içinde, yattığı zaman bile dinlenemediğini söyleyen Mehmet Turgut; tatilde bile ayaklarını uzatıp dinlenemediğini belirtip ekliyor: "Deliririm!". Sanatçı, idealist bir insan olmadığını, yaşadığı an içinde, bir işi, bir eylemi gerçekleştirirken idealist olduğunu söylerken, ileriye dönük hayal kurmadığını ekliyor.
Birçok müzisyenin fotoğrafını çeken ve müzikle de yakından ilgilenen sanatçı, dinlediği şeyleri paylaştığı bir radyo programı yapabileceğini belirtiyor. Ülkede çok değerli ve yetenekli moda fotoğrafçıları olduğunu belirten Turgut; yeri geldiğinde moda fotoğrafı çektiğini ama "bir şey fotoğrafçısı" olmak istemediğinin altını çiziyor.
Sanatçı, "Mehmet Turgut'un üstünde asla göremeyeceğimiz şey nedir?" sorusunu "Slip mayo", "Asla vazgeçemeyeceğin bir tasarımcı veya marka var mı?" sorusunu ise "Alexander Mcqueen" şeklinde yanıtlıyor.
Sergileriyle en fazla bin kişiye ulaşabildiğini, ancak sosyal medyada bir fotoğraf paylaşımı ile tüm dünyada yüz binlere, hatta milyonlara temas etme şansı yakaladığını vurgulayan Mehmet Turgut; fotoğraf telif hakları konusunda ise "Türkiye'de fotoğraf telifi diye bir şey yok. Zaten olsa benim helikopterim olurdu!" diyor.
