Brezilyalı Şeften Türk Yemeklerine Övgü
En itibarlı mutfak kültürü yarışmalarından "Basque Dünya Aşçılık Ödülleri"nde dünyanın ilk 10 şefi arasına giren Brezilyalı David Hertz, "Türk yemeklerine aşık oldum. Burada yemeklerin gerçek kökleri var." dedi.
MEHMET FATİH ASLAN - En itibarlı mutfak kültürü yarışmalarından "Basque Dünya Aşçılık Ödülleri"nde dünyanın ilk 10 şefi arasına giren Brezilyalı David Hertz, "Türk yemeklerine aşık oldum. Burada yemeklerin gerçek kökleri var." dedi.
Şef Hertz, bazı programlara katılmak üzere geldiği Şanlıurfa'da, AA muhabirine Türk yemek kültürü hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Ülkesinde dünyanın her yerinden gelen insanlarla yaşadığını belirten Hertz, bu nedenle birçok ülkenin yemek kültürü hakkında fikir sahibi olduğunu söyledi.
Türkiye'ye ikinci, Şanlıurfa'ya ilk kez geldiğini anlatan Hertz, "Buradaki deneyimim çok farklı. Burada yediğim kuzu eti harika, çok zengin bir et kültürü var. Özellikle kullanılan bibere bayıldım. Burada yemek bir yaşam biçimi, bir gelenek. Yoğurt çorbasını çok sevmeye başladım. Dün kebap yedim ve bence kebap dünyanın ortak konuştuğu dil gibi." ifadelerini kullandı.
Hertz, daha önce bir hafta kaldığı İstanbul'da birçok farklı yemeğin tadına bakma fırsatı bulduğunu dile getirdi.
Anadolu'nun çok zengin yemek kültürüne sahip olduğunu belirten Hertz, şunları kaydetti:
"Türk yemeklerine aşık oldum. Burada yemeklerin gerçek kökleri var. Yoğurtla, biberle servis edilen mantıya bayıldım. Baharatlar, kuruyemiş ve elbette ekmek. Şanlıurfa bölgesinin ekmek kültürüne hayran kaldım. Yine patlıcan kebabı favorimdi. Burada doğunun ve batının harika bir kombinasyonu var. İnsanlık için yaratılan her şeyin sıfır noktası Türkiye gibi, her şey burada doğmuş ve dünyaya yayılmış. Sadece burası değil, Türkiye'nin bulunduğu bölgenin zenginliği olağanüstü. Yemeğin burada bir köprü görevi üstlendiğini görüyorum."
"Tabağı süslemeye gerek duymamışız"
Aynı yarışmada ilk 10 arasında yer alan şeflerden Ebru Baybara Demir de ülkelerdeki biyolojik çeşitliliğin yemeklere yansıdığını söyledi.
Bu anlamda Anadolu mutfağındaki çeşitliliğe dikkati çeken Demir, şöyle devam etti:
"Anadolu'ya baktığımız zaman 12 bin 500 çeşitlilikten bahsediyoruz. Bütün Avrupa'yı topladığımızda bu çeşitlilik 2 bin 400 civarında. Dolayısıyla biz her şeyi, yemekte çok iyi kullanabilen bir toplumuz. Lezzetlerimiz ve yemek kültürümüz farklı. Yurt dışına gittiğimiz zaman çok süslü tabaklar görüyoruz. Ama biz ülke olarak yemeğimizin lezzetinden emin olduğumuz için tabağı süslemeye gerek duymamışız. Onlarda malzeme çok az olduğundan tabak süsleme sanatı gelişiyor. Bizde ise tam tersi. Türk yemekleri gerçekten çok farklı. Malzemesi, lezzeti, dokusu, baharatı, her şeyi farklı. Dolayısıyla bu alışkanlığımız olmuş. Yurt dışına kıyaslamaya gittiğimizde, kime sorarsanız sorun 'Türk mutfağı çok güzel, farklı' diyecektir."
"Lezzetlerimiz onları çok şaşırtıyor"
Demir, yabancı şeflerin, malzeme çeşitliliğinin daha az olması nedeniyle kısıtlı yemekler yapmak zorunda kaldığını ifade etti.
Özellikle Türkiye'ye gelen şeflerin, buradaki çeşitlerle ülkelerinde yapacakları yemeklerin hayalini kurduğunu dile getiren Demir, "Bir baharattan birçok yemek çeşidi çıkarabileceklerini, burada tanıdıkları malzemeyi ülkelerine götürdüklerinde başka yemekleri nasıl yapacaklarını düşünüyorlar. Bizim çeşitlerimiz, lezzetlerimiz onları çok şaşırtıyor." diye konuştu.
Türk mutfağını tanıtmak amacıyla farklı ülkeleri gezdiğine işaret eden Demir, "Benim yaptığım aslında gastro diplomasi. Aynı mutfakta insanları bir araya getiriyorum." dedi.