Haberler

Çobanlar İçin 71 Yıldır "Kepenek" Yapıyor

Abone Ol

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - "Kepenek"in yapılma aşaması- Ethem Hallaç'ın konuşması - Denizli'de yaşayan 85 yaşındaki keçe ustası Ethem Hallaç, çobanlara "kepenek" yaparak mesleğini yaşatmaya çalışıyor- Hallaç: "Yaşım 85 olmasına rağmen hiç yorulmadan zevkle işimi sürdürmeye çalışıyorum" SEBAHATDİN ZEYREK - Denizli'nin Çal ilçesinde yaşayan 85 yaşındaki Ethem Hallaç, çobanlar için 71 yıldır "kepenek" yaparak keçecilik mesleğini yaşatmaya çalışıyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - "Kepenek"in yapılma aşaması- Ethem Hallaç'ın konuşması - Denizli'de yaşayan 85 yaşındaki keçe ustası Ethem Hallaç, çobanlara "kepenek" yaparak mesleğini yaşatmaya çalışıyor- Hallaç: "Yaşım 85 olmasına rağmen hiç yorulmadan zevkle işimi sürdürmeye çalışıyorum" SEBAHATDİN ZEYREK - Denizli'nin Çal ilçesinde yaşayan 85 yaşındaki Ethem Hallaç, çobanlar için 71 yıldır "kepenek" yaparak keçecilik mesleğini yaşatmaya çalışıyor.İlçe merkezine 15 kilometre mesafedeki Alfaklar Mahallesinde eşiyle yaşayan Ethem Hallaç, dededen kalma keçecilik mesleği ile geçimini sağlıyor. Evinin bahçesindeki bir odada 71 yıldır keçe ve kepenek yapan Hallaç, yaşadığı sürece mesleğini sürdürmek istiyor. Hallaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "çoban evi" dediği kepeneği ve keçecilik mesleğini dedesinin yanında ilkokula gittiği yıllarda öğrendiğini, o dönemde Çal'da çok sayıda keçecinin bulunduğunu anlattı.Gençlik yıllarında günde bir kepenek yaptığını, çoğu zaman talepleri karşılamakta zorluk çektiğini dile getiren Hallaç, çocukları dahil kimsenin keçecilik yapmadığını söyledi.Hallaç, kendisinden sonra mesleği devam ettirecek birinin bulunmamasına çok üzüldüğünü belirterek, "Şimdiki gençler öğrenmiyor bu mesleği. Kendi çocuklarım bir kere eline almışlığı yoktur. Benim dükkanımda iş çok ama yapan yok" dedi.Mesleğe başladığından bu yana 71 yıldır çobanlar için kepenek yaptığını aktaran Hallaç, "Çevrede ne kadar çoban varsa benden 'çoban evi' sahibi olmuşlardır. Yaşım 85 olmasına rağmen hiç yorulmadan zevkle işimi sürdürmeye çalışıyorum. Eskiden Denizli'de kepenekçi çoktu. Köyümüzde herkes geçimini bu kepenekten kazanıyordu. Ben kepenek yapmaktan zevk duyuyorum, yorulmuyorum" dedi.Hallaç, keçeciliğin ustalık gerektirdiğini belirterek, şöyle devam etti: "Ben keçe yapımı için ağustos aylarında kırkılan yünü kullanmaya tercih ederim. Önce kırkılan yünleri ince ince yün atma makinesinde işlerim. Daha sonra ne şekil vermek isteniyorsa, yazı mı yazılacak, simge mi olacak yünü kalın hasırın üzerine döşeriz. Daha sonra yünü ıslatırız ve hasırı rulo halinde sararak ezme makinesinde iki saat boyunca dövdürürüz. Böylece yün istenen şekle gelir. Kumaş nasılsa o şekle girer." Hallaç, mesleğinin yok olup gitmesinden endişe ettiğini ifade ederek, "Ben Denizli'nin son kepenek ustasıyım. Kimse bu mesleği öğrenmek için gayret göstermiyor. Kepenek örtüye benzemez, sıcak olur su geçirmez. Bu çobanın evidir adeta. İçine yatıldığında sıcak seni her şeyden korur. Hazır makinelerde yapılan kepeneği en fazla 3 ay giyilir daha sonra atılır" dedi.Kepeneğin el işçiliğine göre fiyatının 100-300 lira arasında değiştiğini sözlerine ekledi.- Kepenek nedir'Kepenek, çobanların omuzlarına aldıkları, dikişsiz, kolsuz keçeden üstlüğe verilen isimdir. Genellikle çobanların soğuktan, sağanaktan ve kardan korunmak için kullanılır. Daha çok koyun ve kuzu derisinden, biri sırtta, ikisi önde olmak üzere üç parçadan yapılır. İkisi yanlarda, ikisi de yanlarda dört düz dikişi vardır. Ayakların üstüne kadar inen kepeneğin önünde düğme yoktur. Sağında ve solunda bulunan ipler düğümlenerek önü kapatılır. Dışında ya da içinde çobanın kavalını koyacağı bir kese ya da cep bulunur. Kullanılmadığı zaman, omuz başlarındaki küçük halkalarla duvara asılarak korunur.

Kaynak: AA / Kültür Sanat

Denizli Kültür Sanat Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title