Dağların zirvesinden sofralara uzanan lezzet: Erzincan tulum peyniri
Coğrafi işaret tescil belgeli Erzincan tulum peyniri sofralardaki yerini almaya başladı.
Coğrafi işaret tescil belgeli Erzincan tulum peyniri sofralardaki yerini almaya başladı.
Kentte mayıs-haziran ayları itibarıyla yaylaya çıkardıkları hayvanlarını yaklaşık 1500-3000 rakımlı ve zengin bitki örtüsüyle kaplı dağların zirveleri ile eteklerindeki meralarda besleyen göçerler, koyun ve keçilerinden elde ettikleri doğal ve taze sütü, Kemah tuzu ve yine doğal olarak yapılan peynir mayası (şirden) ile birleştirerek Erzincan tulum peynirini elde ediyor.
Göçerler, çiğ akkaraman koyunu ve kıl keçisi sütünden ürettikleri peyniri daha sonra koyun postundan yapılan tulumlar, plastik bidonlar ile vakumlu ambalajlara koyuyor.
Erzincan Ticaret ve Sanayi Odasının (TSO) Türk Patent Enstitüsüne yaptığı başvuruyla "coğrafi işaret tescil belgesi" alınan, hiçbir katkı maddesi bulunmayan Erzincan tulum peynirinin endemik bitkilerle dolu yüksek rakımlı yaylalarda başlayan serüveni, yaklaşık 1 aylık üretim, 3 aylık da olgunlaştırma süreci sonrası sofralarda son buluyor.
Mevsim şartları uygun olunca rekolte arttı
Erzincan Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Murat Şahin, AA muhabirine, Erzincan'ın 430 bin hektar mera alanıyla ülkede hayvancılık açısından önde gelen illerden olduğunu ifade ederek, şehirlerinde 300 bini anaç olmak üzere 460 bin küçükbaş hayvan olduğunu söyledi.
Şahin, küçükbaş hayvanların mayıs-haziran itibarıyla yüksek rakımlı mera ve yaylara çıkmasıyla peynir üretiminin de başladığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çayır otu, kekik ve diğer bir çok bitkinin bulunduğu meralarımızda üretimler devam etmektedir. Tulum peynirimiz, akkaraman koyun ırkından elde edilen sütten yapılıp bir süre bekletildikten sonra sofraya sunulan üründür. Ülkemizin ve dünyanın içerisinde bulunduğu Kovid-19 sürecinde sürü sahiplerimizle sürekli temas halinde olarak üretimin sekteye uğramaması için elimizden geleni yapıyoruz."
"Gayet verimli bir sezon bekliyoruz"
Önceki yıllara göre üretimde artış beklendiğini ifade eden Şahin, "Önceki yıllarda yaklaşık 5-6 bin ton olan tulum peyniri üretimimizin bu yıl artış göstererek yaklaşık 7-8 bin ton rekolteye ulaşmasını bekliyoruz. Yağmur ve mevsimlerin güzel gitmesi sebebiyle meralarımızda ot sorunu da yaşanmamaktadır. Gayet verimli bir sezon bekliyoruz." dedi.
Tulum peyniri üreticisi Nurettin Yıldırım da 2200 rakımlı Heybeli yaylasında kendilerine ait koyun ve keçilerden elde ettikleri süte şirden ve Kemah tuzu katarak tamamen doğal peynir ürettiklerini söyledi.
Peynirin yayladan sofraya uzanan zorlu yolculuğu
Peynirin meşakkatle üretildiğini dile getiren Yıldırım, şu bilgileri paylaştı:
"Sağılan sütü çadırlarımızda bir iki saat dinlendirip doğal mayamızla mayalayıp telemesini almak için bir gece bekletiyoruz. Telemeyi de yayladaki mandıramızda üç gün dinlendirip daha sonra parçalama ve tuzlaması yapıldıktan sonra pamuktan üretilen bez torbalarda iki hafta dinlendiriyoruz. Peynir ardından ister deriye isterse bidona basılıp üç ay olgunlaşmaya bırakılıyor. Tulum peynirinin sofraya gelişi yaklaşık 4 ayı buluyor. Bir ay üretim aşaması 3 ay da olgunlaşma dönemi sonrası afiyetle yemeye hazır oluyor."
Yıldırım, ürünün yüzde yüz doğal olduğuna dikkati çekerek, "İçerisinde şirden üretilen maya ve Kemah tuzu kullanıyoruz. Onun için ürünümüze çok güveniyoruz ve yüzde yüz doğal diyoruz. Pandemi döneminde bazı sıkıntılar yaşadık. Sağ olsun devletimiz bize yardımcı oldu. Yaylalara çok rahat çıkabildik. Bu yıl havalarında serin gitmesinin bize çok büyük katkısı oldu. Verimimiz biraz daha arttı. Bu yıl tulum peyniri üretiminin arttığını göreceğiz inşallah." diye konuştu.
