Dolandırıcılar taklit ürünler "tarihi eser zannedilsin" diye her yola başvuruyor
Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Öğretim Üyesi Dr. İlker Mete Mimiroğlu, dolandırıcıların eski yazma eserlerin ciltlerini söküp, sahte eserlerle birleştirerek, satmaya çalıştığını söyledi.
Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Öğretim Üyesi Dr. İlker Mete Mimiroğlu, dolandırıcıların eski yazma eserlerin ciltlerini söküp, sahte eserlerle birleştirerek, satmaya çalıştığını söyledi.
NEÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Erken Hristiyanlık ve Bizans Sanatları Ana Bilim Başkanı ve Öğretim Üyesi Dr. İlker Mete Mimiroğlu, son dönemde ele geçirilen sahte yazma eserlerle ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Konya'da polisin düzenlediği operasyonda ele geçirilen sahte İncil ve Tevratların orijinal eserlere çok büyük benzerlik gösterdiğini anlatan Mimiroğlu, yetkililerin bile bazen bunları orijinallerinden ayırt etmekte zorlandığını dile getirdi.
Mimiroğlu, Türkiye'nin tarihi eser varlığı bakımından en zengin ülkeler arasında olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Ülkenin tarihi zenginlikleri dolandırıcılar tarafından fırsat biliniyor ve birçok insan kandırılabiliyor. Dolandırıcılık suçlarının büyük bir kısmını sahte İnciller ve Tevratlar oluşturuyor. Basında yer alan, '1000 veya 1500 yıllık 1,5 milyon dolar değerinde İncil bulundu' gibi haberlerle çeşitli tarihi eserlerin fotoğrafları da yayınlanıyor. Ne yazık ki bu yayınlar, dolandırıcılık çeteleri için teşvik edici olabiliyor. Tarihi eserler yüksek meblağlara satılabildiği ve bunun yanında standart bir ücreti de olmadığı için dolandırıcılığa açık objeler."
"Çok yüksek paralar kazanma hayali ile sahte eser üretiyorlar"
Dolandırıcıların gerçeğine yakın eser yaptığını vurgulayan Mimiroğlu şunları kaydetti:
"Çok yüksek paralar kazanma hayali ile sahte eser üretiyorlar. Eski yazmaların ciltleri sökülüp, sahte eserlerle birleştirilerek gerçek gibi sunuluyor. Özellikle deri, papirüs gibi farklı malzemeler kullanılarak sahte el yazmaları üretiliyor. Para harcamaktan da kaçınmıyorlar. Altın, gümüş gibi madenler ve değerli taşlar, sahte eser yapımında kullanılıyor. Kocaman bir lahit yapılabildiği gibi taştan nakışlı sandıklar da yapılabiliyor. İnsanlarımız bu konularda çok dikkatli olmalı ve her zaman bu konuya temkinli yaklaşmalıdır."
Tarihi eserlerin ticaretinin yasa dışı olduğunu anımsatan Mimiroğlu, vatandaşlara, tarihi eser kaçakçılığı ve dolandırıcılığına şahit olduklarında yetkililerle irtibata geçmesini tavsiye etti.