Dünyaca Ünlü Piyanistten Genç Yeteneklere Destek Çağrısı
Dünyaca ünlü piyanist İdil Biret, "Ülkemizde genç sanatçıların çok ciddi yardıma ihtiyaçları var ama her şeyin de devletten beklenmemesi lazım. Bu genç sanatçılara imkanı olan insanların elinden tutmasını ve yardımcı olmalarını ümit ediyorum.
SUAT SALGIN - Dünyaca ünlü piyanist İdil Biret, "Ülkemizde genç sanatçıların çok ciddi yardıma ihtiyaçları var ama her şeyin de devletten beklenmemesi lazım. Bu genç sanatçılara imkanı olan insanların elinden tutmasını ve yardımcı olmalarını ümit ediyorum." dedi.
Balıkesir'in Ayvalık ilçesine bağlı Alibey (Cunda) Adası'nda, Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi'nin (AIMA) piyano masterclass (ustalık sınıfı dersleri) programına katılan Biret, program kapsamındaki atölye çalışmalarında üst düzey eğitim alan genç yeteneklere birikimlerini aktardı.
Biret, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AIMA'da 10 yıldır akademik eğitimler verdiğini belirterek, burada genç öğrencilerle bir araya gelip, onlarla fikir alışverişinde bulunmanın kendisini çok mutlu ettiğini söyledi.
AIMA'daki öğrencilerinin çok nitelikli ve kişilikli olduklarını ifade eden Biret, "Genç öğrencilerim son derece gayretli, çalışkan, dikkatli ve müziği seven çocuklar. Öğrencilerin müziği sevmeleri benim için çok önemli bir şey." ifadelerini kullandı.
"Öğrencilerde müthiş bir gelişme görüyorum"
Biret, her yıl belirledikleri bestecilerin eserlerini çalıştıklarını anlatarak, şöyle konuştu:
"Bu yıl öğrencilerimizle Johann Sebastian Bach ve Franz Liszt'in eserlerini çalışıyoruz. Bildiğiniz gibi Liszt, Bach'ın birçok piyano eserini uygulamış ve Bach'tan çok etkilenmiş ve ondan çok esinlenmiş büyük bir klasik müzik bestecisidir. Bu yüzden de bu yıl iki besteciyi birleştirmek bana ilginç geldi. AIMA'da her yıl Türkiye'nin dört bir yanından gelen konservatuvar öğrencileri bulunuyor. Bunların arasında son birkaç yıldır gelen öğrenciler var ki; bu öğrenciler benim çok hoşuma gidiyor. Bu öğrencilerde müthiş bir gelişme görüyorum. Bu durum beni her bakımdan çok sevindiriyor."
"Ülkemizde son derece iyi müzisyenler yetişiyor ama..."
Türkiye'de fevkalade yetenekli müzisyenlerin olduğunu vurgulayan Biret, şöyle devam etti:
"Memleketimizde fevkalade yetenekli müzisyenler var, hakikaten. Bunu hiç abartmıyorum. Bizim mesleğimiz, sahne mesleği. Çoğunlukla bu sanatı sahnede icra ederek öğreniyor ve geliştiriyoruz. Ülkemizde son derece iyi müzisyenler yetişiyor ama maalesef, sonradan bu insanların konser verme, albüm yapma gibi mesleklerini geliştirebilecek şansları pek olmuyor. Bence yeteri kadar konser verebilme imkanı verilmiyor onlara. Genç müzisyenlerimiz için çok daha fazla konser verebilme imkanları verilmelidir. Bunun yanı sıra da 'Jones Müzikal' gibi bir kuruluşu yeniden hayata geçirmek lazım. Bu çok önemli. Mesela bu yetenekli müzisyenlerin 20-30 konserlik turnelere çıkması lazım. Bana göre ancak bu şekilde mesleklerini daha iyi öğrenir ve geliştirebilirler."
"Her şeyin de devletten beklenmemesi lazım"
Biret, eskiye nazaran çok daha iyi müzisyenlerin yetiştiğini ifade ederek, şu görüşleri paylaştı:
"Eskiden çok az kişi kendini bu mesleğe adardı. Şimdi ise bakıyorum da bu sektörde çok kaliteli müzisyenler var. Ama dünya ile kontakt kurmaları öncelikle kendi memleketlerinden başlar. Yani birden gidip başka bir yerde ve ülkede diyelim ki bir yarışmaya katıldılar. Günümüzde o yarışmalara girebilmek de giderek güçleşiyor. Ama sonuçta bir yerlerde mutlaka bir ödül almanızı bekliyorlar. Bunlar o sanatçılar için büyük problem. Herkesin de dışarıyla bu rabıtayı kurabilmesine imkan yok. Bu yüzden de ülkemizde genç sanatçıların çok ciddi yardıma ihtiyaçları var ama her şeyin de devletten beklenmemesi lazım. Bu genç sanatçılara imkanı olan insanların elinden tutmasını ve yardımcı olmalarını ümit ediyorum. Çünkü, sanatın gelişmesi için sanatçılarımızın her konuda büyük yardımlara ihtiyaçları var."
"Müzik insanları daha sevimli yapıyor"
Müziğin toplum hayatındaki önemine dikkati çeken Biret, şunları dile getirdi:
"Seneler önce Almanya'nın Mannheim kentinde, bir ay süresince Mozart'ın eserlerini cadde ve sokaklarda merkezi yayın sistemiyle seslendirmişler. O cadde ve sokaklardan gelen geçen insanlar bu müziği dinlemişler. O ay içerisinde çok daha az şiddet ve çok daha az birbirleriyle atışma gibi şeyler yaşanmış. Müzik insanları daha yumuşak ve sevimli yapıyor. Bazı müzikler son derece şiddetli. Maddiyatın öne çıktığı dünyada başka şeylerin de önemi olduğunu anladığımız gün, belki de daha iyi insanlar olacağız."
