Efeler Yolu: Doğa ve Tarih İçinde Bir Yolculuk
İzmir'de Milli Mücadele dönemini yansıtan Efeler Yolu, doğaseverleri tarihi ve kültürel bir turizm deneyimi sunuyor. Yaklaşık 500 kilometrelik rota, yürüyüşçülere Ege Bölgesi'nin zengin doğasını ve kültürel mirasını keşfetme imkanı sağlıyor. İzmir Valiliği'nin öncülüğünde yürütülen çalışmalarla rota geliştiriliyor ve bölgedeki turizm potansiyeli artırılıyor.
İzmir'de doğa ve kültürü bir arada bulunduran yürüyüş rotası Efeler Yolu, doğaseverleri Milli Mücadele dönemi yıllarına götürüyor.
Her adımında Ege Bölgesi'nin doğası ve kültürel değerlerini barındıran yaklaşık 500 kilometrelik yol, İzmir'in Bornova ilçesinde başlıyor Nif Dağı ve Bozdağ sıradağlarını geçip Selçuk'ta bulunan Meryem Ana Evi'nde sonlanıyor.
Efelerin Kurtuluş Savaşı döneminde düşman için hazırlandığı ve karargah olarak kullandığı alanları ve patikaları da kapsayan yürüyüş yolu, adını bu özelliğinden alıyor. Yaylaları, dağ geçitleri, tarihi yapıları ve Ege'nin kültürel zenginlikleriyle yoğrulmuş kırsal mahalleri barındıran rota, milli duygular içinde doğa yolculuğu sunuyor.
Valilik öncülüğünde çalışmalar yapılıyor
İzmir Valiliği öncülüğünde çeşitli kurumlarca Efeler Yolu üzerinde yapılan çalışmalar, rotanın barındırdığı milli ruhu daha fazla yaşatmayı hedefliyor.
Güzergahtaki tarihi yapıların restore edilmesi, efelerin patikalarının ortaya çıkarılması ve bölgedeki konaklama ve yeme içme işletmelerine teşvik verilmesi, geçen yıl açılan Efeler Yolu rotasına canlılık kattı.
Çalışmalar kapsamında Ödemiş ilçesi Birgi Mahallesi'nde efe kültürünü yansıtacak müze açılacak, yeni efe patikaları da rotaya dahil edilecek.
İzmir Valisi Süleyman Elban, AA muhabirine kıyıda denizi ve güneşi ile öne çıkan İzmir'in iç taraflarının da tarihi ve doğal varlıklarla ciddi turizm potansiyeli bünyesinde barındırdığını söyledi.
Efeler Yolu'nun milli bir proje olduğunu ifade eden Elban, "Efelerimiz bu güzergahta düşmana karşı ciddi kahramanlık mücadelesi vermiş, sığınmış, karargah olarak kullanmış ve hazırlanmış. Burası bir Çanakkale olabilir ve buralarda sıradan mücadele verilmedi, Kuvayımilliye'nin ilk kıvılcımları atıldı. Rotada bu temaları ortaya çıkarmayı istiyoruz. Bunun mekanlarını oluşturmamız, genç nesillere aktarmamız, tarih ve milli bilinci orada göstermemiz gerekiyor." diye konuştu.
Elban, rotada yürüyüşlerin arttığını, yabancıların geldiğini ve şirketlerin tur düzenlediğini anlatarak, şunları kaydetti:
"Ödemiş'in Birgi Mahallesi'nde efelere dair müze yapıyoruz. Efelerin yürüdüğü patika yolları tek tek ortaya çıkarıyoruz. Bölgedeki tescilli ve tescilli olmayan tarihi eserler tarandı. Tarihi yapıları rota kapsamına alıyoruz ve restore ediyoruz. Kırsal mahallerdeki lokanta, kahve ve pansiyonların açılmasını teşvik ediyoruz. Rotadaki eksiklikleri gideriyoruz. Rotayla bölgede turizm çeşitlenmesi ve kırsal kalkınma oluşacaktır. Bölge çok heyecanlı, insanların mutluluğunu ve sevincini görüyoruz."
-"Yabancı acenteler geldi"
Efeler Yolu Projesi Yürütücüsü Prof. Dr. Özgür Özkaya ise yapılan çalışmaların rotanın güçlenmesine önemli katkı sunduğunu belirtti.
Rotadaki gönüllülerin patikaları açık tutarak konuklara destek sağladığını anlatan Özkaya, "Yürüyüş kulüpleri ciddi ilgi gösteriyor. Bu yıl bir Belçika, Alman, Uzak Doğu ve Amerika acentesi yol için keşfe geldi, acenteler tur da düzenledi. Biz yolun açıldığı yıl itibarıyla gördüğü ilgiden şaşkınlığa uğradık, çok ilgi gördü." ifadelerini kullandı.
