Farklı disiplinlerin iç içe geçtiği sergi, çağdaş sanatı kültürle "yüzleştiriyor"
Yeditepe Üniversitesi'nin kuruluşunun 25. yılı için hazırlanan Yüzleşme sergisi başkente taşındı.
Yeditepe Üniversitesi'nin kuruluşunun 25. yılı için hazırlanan Yüzleşme sergisi başkente taşındı.
Güzel Sanatlar Fakültesince düzenlenen, öğrencilerin ve mezunların çağdaş sanat tasarımlarının yer aldığı sergi, CerModern Ana Galeri'de sanatseverleri ağırlıyor.
Klasik sergilerden ayrılan Yüzleşme, konuklarını farklı disiplinlerin iç içe geçtiği fütüristik bir yolculuğa çıkarıyor. Sergide ressamların eserleri, grafik tasarımcıların posterleriyle, tiyatro oyunlarının afiş ve kostümleri, gastronomi ve mutfak sanatları ürünleriyle birlikte yer alıyor.
Doğa, şehir, birey, toplum ve soyutlama temalarına gönderme yapan 5 tematik bölümden oluşan sergi, çeyrek asırdır eğitim veren üniversitenin eğitimiyle, toplumun dünyayla ve çağdaş sanatın kültürle yüzleşmesini amaçlıyor.
Plastik sanatlar ve resim, grafik tasarım, tekstil ve moda tasarımı, gastronomi ve mutfak sanatları, tiyatro, sanat ve kültür yönetimi bölümlerinden 61 sanatçının çalışmaların yer aldığı sergi, 9 Ocak'a kadar başkentliler tarafından gezilebilecek.
"Sanat ve kültürün tüm disiplinlerini sergide göreceksiniz"
Serginin Küratörü, Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Marcus Graf, sergiye ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yüzleşme'de hem öğrenci hem de mezunların eserlerine bir arada yer verdiklerini söyledi.
"Kuruluşunun 25. yılında Yeditepe'den kimler geldi kimler geçti" diye yola çıktıklarını dile getiren Graf, fakültenin tüm bölümlerinden 250'nin üzerinde portfolyonun eline ulaştığını ve bunlar içinden bir seçki hazırladığını anlattı.
Graf, sergide 5 kavramın olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birincisi doğa. Birçok sanatçının, doğa ve insansız manzara çalışmalarını göreceksiniz. İkinci konu kent. Öğrencilerimizin çoğu büyük kentlerden geliyorlar ve İstanbul'da yaşıyorlar. Dolayısıyla kentle ilgili birçok çalışma var. Üçüncü konu aşk, nefret, korku, sevinç, kaygı gibi bireysel meseleler. Birçok sanatçımız da toplumsal meseleler, politika ve ekonomi gibi konular üzerinde çalıştı. Son olarak da soyut sanat ve soyut düşünceler üzerine eserler var.
Bu sergide önce kendi öğrencilerimizle sanat eğitimimizle yüzleşiyoruz, seyirci olarak gerçek dünya ve toplumla yüzleşebiliriz. Ayrıca çağdaş sanat tasarımının son durumunu görüp bu bağlamda kültür dünyamızla yüzleşebiliriz. Bu sergi sadece Yeditepe Üniversitesi mezun ve öğrencilerinin eserlerini değil, aslında şu andaki genç sanatçıların durumunu ve çağdaş sanatı yansıtıyor. Dolayısıyla biz sanat ve kültürle yüzleşiyoruz. Çünkü sanat ve kültürün tüm disiplinlerini sergide göreceksiniz. Resim, çizim ya da gravür teknikleri gibi klasik yaklaşımların yanı sıra light box'lar, videolar, video performansları da görüyorsunuz."
Graf, serginin önemli bir özelliği olduğunu vurgulayarak, "Klasik mezuniyet ya da öğrenci sergisinde fakülteleri, bölümleri ayrı ayrı gösterirler. Önce grafik bölümünün sonra resim bölümünün eserlerini görürsünüz. Oysa böyle bir şey yapmadık. Bütün bölümleri iç içe sergilemek istedim. Çünkü böyle bir ayrım çok geleneksel ve çok eskide kaldı." diye konuştu.
Sanatçıların lisans ve yüksek lisanslarını farklı alanlarda yapabildiklerine, çift ana dal okuduklarına işaret eden Graf, "Çünkü artık sanat, kültür ve tasarım holistik, inter disipliner, trans disipliner bir yaklaşıma sahip. Sanat dünyasında böyle bir yaklaşım varken biz de fakülte olarak böyle bir inter disipliner yaklaşımı desteklerken sergide böyle bir ayrım yapmak çok yapay ve yanlış olurdu." değerlendirmesinde bulundu.
Graf, başkentlileri sergiye davet ederek, "Herkes gelsin, görsün." dedi.
