Fransa'dan Haldun Dormen'e "Şövalye" Unvanı
Fransa'dan Haldun Dormen'e "şövalye" unvanıBALIKESİR - Ünlü oyuncu Haldun Dormen, Sanata ve Eğitime Destek Derneği tarafından düzenlenen 'Sahneden ve Perdeden' adını taşıyan söyleşiye katılmak üzere Balıkesir'in Ayvalık ilçesine geldi.
Fransa'dan Haldun Dormen'e "şövalye" unvanı
BALIKESİR - Ünlü oyuncu Haldun Dormen, Sanata ve Eğitime Destek Derneği tarafından düzenlenen 'Sahneden ve Perdeden' adını taşıyan söyleşiye katılmak üzere Balıkesir'in Ayvalık ilçesine geldi.
Fransa Kültür Bakanlığı'nın Haldun Dormen'e şövalyelik unvanı vererek 'Chevalier de L'Ordre Des Arts Et Des Letters' adlı nişanına layık gördüğü öğrenildi. Bugüne kadar Ajda Pekkan ve yazar Elif Şafak'ın da aldığı bildirilen Chevalier de L'ordre des Arts nişanına layık görüldüğünü gazete ve internet portallarında yayınlanan haberlerle öğrendiğini belirten Haldun Dormen, muhabirimize özel açıklamalarda bulundu. Haldun Dormen'in, Mollier'e ait "Kibarlık Budalası" adını taşıyan oyunu yaklaşık 9 yıldan bu yana 562 kez Türkiye ve yurt dışında sergilemesi sebebiyle bu nişana layık görüldüğü belirtildi.
Dormen, "Tiyatro sahnesinde 60 yılımı doldurdum. Kibarlık Budalası oyununu yaklaşık 9 yıldan bu yana sahneliyorum. Buraya gelmeden bir gün önce 562. kez oyunu sergiledik. Salon doluydu. Bu oyunu oynadığımız her salon doluyor. Salon dolu olduğu sürece de bu oyunu hep oynayacağız" dedi.
Şövalyelik nişanına layık gördüğünü gazetelerden okuyarak öğrendiğini kaydeden Haldun Dormen, "Şimdiye kadar bu konuda bana hiç kimse herhangi bir şey söylemedi. O yüzden de ben böyle bir ödülü aldığımı düşünmüyorum. Ama ben Kibarlık Budalası ile birçok ödül aldım. Ben bugüne kadar yüzlerce oyuncu yetiştirdim. Bu oyuncuların birçoğu ünlü oldu. Metin Serezli, Altan Erbulak, Erol Günaydın'ın yanı sıra yeni nesil sanatçılardan Ayça Bingöl, Jale Altuğ gibi pek çok ismi tiyatroya kazandırdım. Halen yeni oyuncular yetiştiriyorum" dedi.
Tiyatronun sinema ve televizyon karşısında yenilmediğini savunan Haldun Dormen, şöyle devam etti:
"Tiyatro televizyonla ile epey bir mücadele etmişti. ABD'de de Türkiye'de de bu mücadele olmuştu. Ama tiyatro, her defasında bu mücadelelerden yüzünün akıyla çıkmasını bildi. Tiyatro yıkılamaz. Çünkü 3 bin yıllık bir geçmişi var. 3 bin yıllık bir sanat dalı asla yıkılamaz. Bana göre mutluluğun yolu tiyatrodan geçer, ama tabii ki gidilen oyun iyi bir oyun değilse, o zaman mutsuzluğun da yolu tiyatrodan geçebilir".
