Göç, Göçmenler, Algılar ve Gerçekler Konferansı
Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Gökçe Ok, "Biz bu göç dalgasını göğüslerken, 'sığınmacı, mülteci, göçmen' kavramlarını kullanamayız. Çünkü orada anne var, baba var, çocuk var. Aklınıza ne geliyorsa o var. Sonuç olarak Aylan bebek var. İnsanlar sayılardan ibaret değil." dedi.
Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Gökçe Ok, "Biz bu göç dalgasını göğüslerken, 'sığınmacı, mülteci, göçmen' kavramlarını kullanamayız. Çünkü orada anne var, baba var, çocuk var. Aklınıza ne geliyorsa o var. Sonuç olarak Aylan bebek var. İnsanlar sayılardan ibaret değil." dedi.
Ok, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Göç, Göçmenler Algılar ve Gerçekler" Konferansı'nda, dünyanın hiçbir ülkesinde geliştirilemeyen kapasiteyle göç politikalarını yürüttüklerini söyledi.
Bulundukları yerin aklın, bilimin ve mantığın, sayıların dışında bir zemin olduğunu dile getiren Ok, uluslararası terminolojide bulunmamasına rağmen Türkiye'deki yabancılara "misafirlerimiz, kardeşlerimiz" dediklerini anlattı.
Türkiye'nin, Anadolu'nun göç kavşağı olduğuna işaret eden Ok, şöyle devam etti:
"192 farklı ülkeden 5 milyona yakın insan var ama 3,6 milyonu ülkesindeki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınanlar. 100 yıl önce aynı sancak altında birlikte yaşadığımız kardeşlerimiz. Olaylara bu perspektiften bakmamız gerekiyor. Biz bu göç dalgasını göğüslerken, 'sığınmacı, mülteci, göçmen' kavramlarını kullanamayız. Çünkü orada anne var, baba var, çocuk var. Aklınıza ne geliyorsa o var. Sonuç olarak Aylan bebek var. İnsanlar sayılardan ibaret değil."
Ok, katıldığı uluslararası programlarda yaptığı konuşmalarda Batı'nın iki yüzü olduğunu söylediğini aktararak, şunları kaydetti:
"Birincisi olan bilim, sanat ve kültür, insanların önünü ve ufkunu açmakta. İkincisi ise göç politikalarını yönetirken insanlık ve vicdandan uzak bir akıl, sömürge aklı. Yani batının ikinci yüzü, kanlı karışık eli ve aklı. Bu coğrafyadan hırslarını ve emellerini çeksinler. Bu coğrafyanın zenginlikleri, bu coğrafyanın çocuklarına yeter de artar bile. Külfet paylaşımına da yaklaşmıyorlar. 'Türkiye sınırlarını kapatsın, doğuda etkin sınır yönetimi icra etsin, Batı'ya geçişi engellesin, zarar bize dokunmasın, bütün çile, meşakkati Türkiye çeksin, biz burada Batı medeniyetini, gelişmişlik düzeyini refahını kendi halkımız için sonuna kadar devam ettirelim'. Böyle bir dünya yok. Böyle bir dünyanın olmadığını Allah'a şükür, son çeyrekte onlara çok güzel ifade ediyoruz."
Konferansta Prof. Dr. Bekir Berat Özipek, Doç. Dr. Ahmet Koyuncu, Dr. Öğretim Üyesi Sevil Piriyeva Karaman ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Bürosu temsilcisi Akif Atlı sunum yaptı.