Haberler

Günşiray: Unutmamak İçin Tiyatro Yapmalıyız

Güncelleme:
Abone Ol

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu'nun (DBŞT) düzenlediği Tiyatro Festivali'nin dünkü konuklarından biri oyuncu Mahir Günşiray'dı.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği Tiyatro Festivali, tiyatro severlerinin büyük ilgi gösterdiği oyunlarla sürüyor. Festival kapsamında dün Goran Ali Kerim'in yönettiği, Süleymaniye Tiyatro Yönetimi'nin oynadığı "Dawiya Rojeke Direj" adlı oyun DBŞT Salonu'nda sahnelendi.


İzleyicinin beğenisini toplayan repliksiz oyun, güçlü görsel anlatımıyla dikkat çekti. Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Daire Başkanı Muharrem Cebe'nin oyuncuları ve yönetmeni plaket vererek kutladığı oyunda, insanların önünde uzun, büyük, sağlam, acımasız kalın duvarların olduğu, bir kader gibi dayatılan bu engellerin ve savaşın yazgı haline dönüşmüş olması ele alınıyor. Oyunun bir başka bölümünde ise rüya görmek isteyen; ama bunun için huzurlu bir uykuya ihtiyaç duyan iki karakterin hikayesi anlatılıyor.

Kim Var Orada

BGST- Tiyatro Boğaziçi'nin "Kim Var Orada- Muhsin Bey'in Son Hamleti" oyunu ise Cegerxwin Kültür ve Sanat Merkezi'nde izleyiciyle buluştu. Muhsin Ertuğrul'un kişisel tarihinden yola çıkarak, tiyatronun tarihini eleştirel bir dille anlatan oyun büyük beğeni topladı. Oyunda, Türkiye Tiyatrosunun Osmanlı'dan Cumhuriyetin ilk zamanlarına kadar uzanan dönüşüm süreci tartışılıyor. Bu bağlamda Ermeni tiyatrocuların serüveni, kadınların sahne mücadelesi, gerici saldırganlık ve sansür gibi sanat üzerindeki baskılar oyunun değindiği temaları oluşturuyor.

Srud Gelekî Dirinde

Kerkük Tiyatro Grubu'nun oynadığı Srud Gelekî Dirinde adlı oyun, Cegerxwîn Kültür Merkezi'nde sahnelendi. Kasim Metrod'un yazdığı Merîwan Zengene'nin yönettiği "Srud Gelekî Dirinde" adlı oyunda; hayata gözlerimizi açtığımız ilk andan itibaren istemeden korku ve sözlerin hakim olduğu bir oyunun içinde kendimizi bulduğumuz anlatılıyor. İnsanların bu oyuna dahil olduktan sonra vahşileştikleri ve birbirleriyle diyaloglarının koptuğunun aktarıldığı oyunda, birbirine düşman olan insanların asıl istedikleri unutuluyor. Sevgiden, çocukluktan, hayattan ve güzel olan birçok şeyden yoksun kalındığı anlatılan oyunda, aslında onların birer oyuncu bile değil sadece piyon oldukları fark ediliyor.

Çocuk izleyiciler de unutulmadı

3. Amed Tiyatro Festivali kapsamında çocuk izleyiciler de unutulmadı. Elvan Koçer'in yönettiği DBŞT oyuncularının oynadığı Zazaki lehçesinde sahnelenen Pîr û Luye adlı oyun, çocuk izleyiciyle buluştu.

Tiyatroda Politik Alan Semineri

Festivalin konuğu olan oyuncu Mahir Günşiray, DBŞT Salonu'nda "Tiyatroda Politik Olan ve Alternatif Tiyatro" konulu seminer verdi. Günşiray, İstanbul'da kurdukları "Tiyatro Oyunevi "nin kuruluş sürecini, amaçlarını ve nasıl bir yol izlediklerini anlattı. Günşiray "Tiyatro Oyunevi"ni kurarken İstanbul merkezli olarak 'alternatif tiyatrolar' denildiğini; ancak karşılarında alternatif olacakları bir şey olmadığını söyleyerek, "Karşımızda köklü ve düzgün bir Batı tiyatrosu dahi yoktu. Zaten bir felaket olan Batı tiyatrosunun çok kötü bir biçimde taklidi duruyordu. Felaketin bir başka felaketi... Hakikilikten uzak, samimiyetsiz, özentili dekor, kostüm ve ışık oyunlarıyla seyirciyi kandıran, tekstte ne yazıyorsa onu oynayan bir tiyatroyla karşı karşıyaydık." dedi.

"Tiyatro ölüyor mu" söylemlerine ilişkin Lorca'nın "Birgün hepimizin içine düşeceği büyük bir çukur açılacak" sözünü anımsatan Günşiray, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çok çukurlar açıldı. Kemiklerden bir yığının üzerinde yaşıyoruz zaten; ama daha çok ve büyüklerinin açılması kuvvetle muhtemel. Belki ancak o zaman, hayat tamamen ortadan kalkınca tiyatro da ortadan kalkacak. Ama şu an can çekişen hayata destek olmak için o da can çekişiyor. Hayatın en sadık dostu olarak."

Her şeyi unutturma üzerine kurulu bir dünyada yaşadığımızı anımsatan Günşiray, şöyle konuştu: "Unutmamak ve unutturmamak için tiyatro yapmalıyız. Faşizm ve kötülük Brecht döneminden çok farklı. Unutmak da öyle. Biri kötülük, diğeri şeytanın gizli hali. Bir yerde devlet bunu yapıyor diyorsunuz, diğerinde altta kötülük yatıyor. Çok farklı ikna teknikleri var. Tecrit hücreleri gerek cezaevinde gerekse hayatın içinde. Bununla ilgili nasıl mücadele edeceğiz, bunu yanıtını hala arıyoruz."

Kaynak: Temsilci / Kültür Sanat

Süleymaniye Muhsin Bey Ali Kerim Kültür Sanat Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title