58. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "Anadolu Leoparı" filminin söyleşisi yapıldı
58. Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında gösterimi gerçekleştirilen "Anadolu Leoparı" filminin söyleşisi yapıldı.
58. Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında gösterimi gerçekleştirilen "Anadolu Leoparı" filminin söyleşisi yapıldı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından, Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla düzenlenen festival, film gösterimi, söyleşi ve oturumlarla devam ediyor.
Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması kapsamında dün gösterimi yapılan "Anadolu Leoparı"nın yönetmen, yapım ekibi ve oyuncuları, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) yanında bulunan Balerin Cafe'de izleyicilerin sorularını yanıtladı.
Filmin yönetmeni Emre Kayiş, burada yaptığı konuşmada, filmde insan portreleri çizdiklerini, portreleri de dünyayı görüş biçimi, teknolojik gelişmeler başta olmak üzere pek çok şeyden etkilenerek yarattıklarını söyledi.
Değerli olan ayrıntıların kaybolduğu bir dünyada sürüklenen insanların dikkatini çektiğine işaret eden Kayiş, "Belki onlardan biri benim. O kadar çok şey okuyup, izliyoruz ki bir süre sonra unutuyoruz. Bir anda bir yerden sizinmiş gibi kendiliğinden çıkıyor. Galiba böyle oldu, filmin düzeneği oluştu." diye konuştu.
Karakterlerin rollerini anlatan Kayiş, filmin İstanbul prömiyeri olacağını, Ankara'da da bir gösteriminin olmasını istediğini, Norveç başta olmak üzere bazı ülkelere de gideceklerini kaydetti.
"Benim için özel bir film oldu"
Oyunculardan Uğur Polat, aktör olarak Fikret karakteriyle büyük bir bağ kurduğunu ifade etti. Filmde hem Ankara'ya hem de geçmişe özlem olduğunu ifade eden Polat, "Şimdi olmayan hayvanat bahçesi, o jenerasyon için önemli bir mekandı. Bu projede yer almaktan çok mutlu oldum. 40'ın üzerinde film çektim ama bu benim için çok özel bir film oldu." dedi.
Tansu Biçer, savcı karakterinin kendisi için ilginç bir karakter olduğunu, herkesin kafasında canlandırdığı savcıdan bambaşka biri olduğunu belirtti.
Biçer, savcının hikayeler anlatan, botanikle ilgilenen, kendince hikayeler yaratan bir karakter olduğunu vurguladı.
İpek Türktan ise Ankara'da okuduğunu, orada çalışmaya başladığını anımsatarak, filmde rol almasının kendisi için özel olduğunu söyledi.