Hatay'da çekilen 'Şahsi Meselemiz' filmi deprem acılarını anlatıyor
Hatay'da çekimleri yapılan 'Şahsi Meselemiz' isimli sinema filminin çekimleri devam ederken, yönetmen Bülent Durgun, depremi, acılarını unutturmamak için bu filmi yaptıklarını söyledi. Filmin amacı depremde yaşanan acıları beyaz perdeye aktarmak ve Türkiye'nin deprem gerçeğine vurgu yaparak yaklaşmakta olan İstanbul depremine dikkat çekmek.
Asrın felaketinin filmi 'Şahsi Meselemiz' depremin yıl dönümünde gösterimde olacak
-Filmin yapımcısı Bülent Durgun, "Depremi unutturmamak için acıları unutturmamak için bu filmi yapma kararı aldık"
Filmin yönetmeni Gürsel Ateş, "Sosyal medyada yazılanlar bizi çok şaşırttı ve üzdü"
HATAY - Hatay'da çekimleri yapılan 'Şahsi Meselemiz' isimli sinema filminin çekimleri devam ederken yönetmen Bülent Durgun, filmi depremi, acılarını unutturmamak için yaptıklarını söyledi.
Kahramanmaraş merkezli depremleri konu alan 'Şahsi Meselemiz' isimli sinema filminin çekimleri geçtiğimiz hafta başlamıştı. Filmin yapımcılığını Bülent Durgun, yönetmenliğini Gürsel Ateş'in yaparken filmde; Uğur Çavuşoğlu, İskender Bağcılar, Tolga Kandemir, Cezmi Baskın, Ömer Ahmat, Hilal Anay, Emre Özmen, Melisa Tuncer ve Suzan Aksoy rol alıyor. Filmin çekimleri Belen ilçesinde devam etti. Film hakkında; yapımcı, yönetmen ve başrol oyuncusu bilgi verdi.
"Depremi unutturmamak için acıları unutturmamak için bu filmi yapma kararı aldık"
Filmin yapımcısı Bülent Durgun filmin amacının depremde yaşanan acıları beyaz perdeye aktarmak ve Türkiye'nin deprem gerçeğine vurgu yaparak yaklaşmakta olan İstanbul depremine dikkat çekmek olduğunu belirtti. Depremlerde akrabalarını kaybettiğini belirten Durgun, "Atatürk Türkiye'de bir tek Hatay için şahsi meselem demiştir. Bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, biz de şahsi meselesi olan Hatay'ı bu filmde ele alarak depremi unutturmamak için acıları unutturmamak için bu filmi yapma kararı aldık. Amacımız burada siyaset üstü bir şey yapmak depremde yaşanılan acıları anlatmak. Deprem değil, çürük binalar insanları öldürür demek bizim gayemiz. Gölcük 1999, Elazığ ve Van'da olan depremleri de filmde görüyoruz ve gelecek İstanbul depremine de uyarılarda bulunan bir film bu" dedi.
"Sosyal medyada yazılanlar bizi çok şaşırttı ve üzdü"
Filmin yönetmeni Gürsel Ateş ise tarafsız bir şekilde siyaset üstü olarak bir film çektiklerini belirterek, "Depremin yaralarını sarılması acıların ve yaşananların tüm detayları ile anlatılması için bu filmi çekiyoruz. Sosyal medyada yazılanlar bizi çok şaşırttı ve üzdü. Biz tarafsız olarak Eksikleri bir yandan gösterirken diğer yandan da yapılanları da göz ardı edemeyiz ve biz bu noktada siyaset üstü bir film yapmak istedik senaryomuzun içeriğinde bu var" ifadelerini kullandı.
Filmin baş rol oyuncusu Emre Özmen, "O kadar önemli bir projenin içerisindeyiz ki Atatürk'ün şahsi meselem dediği yerdeyiz biz Atatürk çocukları olarak onun izinden giden çocukları olarak böyle bir şey yaptık. Benim mesleğim ayakkabı tamircisi olsaydı, ayakkabı yapıp gönderirdim ama ben bir oyuncuyum. Böyle bir sosyal sorumluluk projesinde yer almak istedim. Sosyal medyada acılardan prim yaptığımız söyleniyor, büyük resme baktığımız zaman yani amaç maddiyat olsa farklı filmler çekilebilir gişe filmleri çekilebilir yapımcımızın gücü kuvveti yerinde daha büyük farklı işler yapabilir mesele maddi değil mesele şahsi o sebeple buradayız" şeklinde konuştu.
