Huzurevi sakinleri spor ve sanatla günlerini dolu dolu geçiriyor
Sakarya'nın Hendek ilçesindeki Melek Nişancı Huzurevi'nde yaşamlarını sürdürenler, el sanatları, kitap okuma ve spor etkinlikleriyle günlerini keyifle geçiriyor.
Sakarya'nın Hendek ilçesindeki Melek Nişancı Huzurevi'nde yaşamlarını sürdürenler, el sanatları, kitap okuma ve spor etkinlikleriyle günlerini keyifle geçiriyor.
Melek Nişancı Huzurevi'nde, yaşam yolculuğunda mutluluğa da hüzne de tanıklık eden 60 yaş üstü 40 kişi kalıyor.
Akranlarıyla sohbet eden, çalışanların ilgisiyle aile sıcaklığı bulan huzurevi sakinleri, el sanatlarıyla ilgileniyor, kitap okuyor, spor ve gezi etkinliklerine katılıyor.
Bocce takımları oluşturup birbirleriyle maçlar yapan huzurevi sakinleri, Huzur Ligi'nde de mücadele ediyor.
Huzurevi sakinleri arasında Japonya'da Türk okulu açan, ülkesinde Türkçenin yaygınlaştırılması için yıllarca eğitim faaliyetlerinde bulunan 91 yaşındaki demans (bunama) hastası emekli öğretmen Hiroko Nakae Çölok da yer alıyor.
Eşi Mehmet Seyfettin Çölok'un vefatının ardından yalnız kalan ve hastalıkları sebebiyle ihtiyaçlarını karşılamayacak hale geldiği için huzurevine yerleştirilen Japon kadın, akranlarıyla yaşamını sürdürüyor.
"Amacımız, onların mutlu olmalarını sağlamak"
Melek Nişancı Huzurevi Müdürü Fatma Nurdan Avcı, AA muhabirine, huzurevi sakinleriyle keyifli günler geçirdiklerini, kendi ihtiyacını görebilen, bulaşıcı hastalığı olmayan 60 yaş üstü kişilere hizmet ettiklerini söyledi.
Yaşlıların vakitlerini hoşça geçirebilmeleri için Kovid-19 tedbirleri kapsamında ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştıklarını belirten Avcı, şöyle devam etti:
"Çeşitli etkinliklerimiz var. El sanatları konusunda daha çok doğada bulunan materyalleri onlarla toplayıp çalışıyoruz. El işleri, sportif faaliyetlerimiz var. Genel Müdürlüğümüze bağlı Huzur Ligi'nde oynayan Bocce takımımız var. Farklı illere gidip kuruluşlarla görüşüp onlarla tanışıp kaynaşmalarına olanak sağlıyor bocce ligi. Güzel vakit geçirdiklerini söylüyorlar, memnunlar. Bizim de amacımız onları memnun etmek, mutlu olmalarını sağlamak. Buraya 'ikinci bahar' diyoruz. Kalan ömürlerini sağlıklı, mutlu ve huzurlu geçirmelerini sağlamayı amaçlıyoruz."
Yaşlıların sağlık durumlarıyla da ilgilendiklerini, hastane ve ihtiyacı olanlara psikologlarla görüşme imkanı sağladıklarını aktaran Avcı, "Yaşlısına sahip çıkmayan toplum, yok olmaya mahkum bir toplumdur. Biz de Türk toplumu olarak yaşlımıza sahip çıkan toplumuz. Birçok yaşlımızın kendi tercihi burada olmak. Burasının huzurevi sakinlerimizin akranlarıyla vakit geçirdiği, kendilerini güvende hissettikleri bir yer olması için çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Her şeyimiz ayağımıza geliyor"
Huzurevi sakinlerinden 67 yaşındaki Emriye Yılmaz, 2,5 yıldır burada kaldığını, görevlilerin kendilerini mutlu etmek için çalıştığını dile getirdi.
Onları çok sevdiklerini ifade eden Yılmaz, "Burası kışın daha sakin oluyor. Dışarı çıkıyorum, yürüyüş, alışveriş yapıyorum. Öğünlerimiz, ara öğünlerimiz var. Arkadaşlarımızla oturuyoruz, sohbet ediyoruz. El işi yapıyoruz. Bizi ziyarete gelen üniversite öğrencileri, aileler, komşular oluyordu, şu anda o ziyaretleri alamıyoruz. Cuma günleri hoca gelir, okuma yapar, katılmak isteyen katılır. Kadınlar Günü için belediyemiz ve müdürümüzden hediye aldık. Buradan memnun olmasam kalmazdım. Burada mutluyuz." diye konuştu.
65 yaşındaki Meryem Çil de buradaki faaliyetlerden memnun olduğunu vurgulayarak, "Buradaki herkese duacıyım. Bundan iyisi olamaz zaten. Rahat yatıp kalkıp ibadetimizi yapıyoruz. Her şeyimiz ayağımıza geliyor. Geçen göle gittik, çay içtik. El işi yapıyor, muhabbet ediyoruz. Allah onlardan razı olsun." dedi.
Erdoğan Evren de 3 yıldır burada kaldığını belirterek, "Görevli ve yetkililer bizimle fazlasıyla ilgileniyor. Sorunlarımızı, problemlerimizi çözmeye çalışıyorlar. El işi yapıyoruz, el yeteneğimiz geliştikçe psikolojimiz de düzeliyor. Zaman çok güzel geçiyor, çalışırken daha da güzel geçiyor." ifadelerini kullandı.