Kamil Tavas'ın ilk romanı Yıldız Kaşifleri kitabı, raflardaki yerini aldı
Kamil Tavas'ın ilk romanı Yıldız Kaşifleri, bilimkurgu ve fantastik anlatıların mekaniklerini kullanarak bizlere keyifli bir arayış hikâyesi sunuyor. Süper güçler, gizemli yaratıklar, şişelere bırakılmış mektuplar ve daha fazlası Kamil Tavas'ın Yıldız Kaşifleri kitabında okuyuculara yeni ufuklar açıyor.
Süper güçler, gizemli yaratıklar, şişelere bırakılmış mektuplar. Böylesi imgeler gündelik hayatımıza ne kadar uzak gibi görünseler de her yaş grubundan okurun, derinden bağ kurabileceği birer araç hâline geliyor bu romanın sayfalarında. Süper güçler de var elbette ancak bu güçler, aslında her birimizin sahip olduğu özellikler. En önemlisiyse, Neil Gaiman'ın da dediği gibi, her sayfanın sonunda okura peki sonra ne olmuş? sorusunu hatırlatıyor Yıldız Kaşifleri. Şimdi hikâye başlasın.
KAMİL TAVAS, YILDIZ KAŞİFLERİ KİTABI KONUSU
Her şey Finn'in alışveriş için gittiği bir markette şişenin içine yerleştirilmiş gizemli bir mektubu bulması ile başlar.
Bu, sıradan bir mektup değildir. Mektubun yazarı Finn'den kendisini bulmasını ve ona yardım etmesini ister. Fakat bir sorun vardır. Mektubun yazarı nerede olduğunu, hatta bu mektubu nasıl yazdığını bilemez.
Finn mektubun son cümlesini okuyana kadar, tüm bu olanlara bir anlam veremez, hatta bunun bir şaka olduğunu sanır.
Fakat son cümle Finn'i kalbinden vurur. Son cümleye bir kurşun ağırlığı veren trafik kazasında kaybedilen bir eşin ve kız çocuğunun acısıdır. Mektubun yazarı bu acıyı hissettiğini ve Finn kendisine yardım ettikçe, onun da Finn'e yardım edebileceğini söyler.
Hayatta kaybedecek bir şeyi kalmayan Finn, bu cümleyi okuduktan sonra bu sürükleyici maceranın bir parçası olmaya karar verir. Bundan sonra aldığı, bulduğu her bir mektup Finn'in aradığı gizemli yazara bir adım daha yaklaştırır.
Finn şişeden gelen bu mektupların yazarına Şişe Adam ismini verir. Finn müziğe, özellikle de piyano çalmaya meraklıdır. Şişe Adam'ın yardımı ile müziğe kulak vermeyi, titreşimleri kalbinde duymayı başarır. Her bir titreşim, Finn'in güzel anılarına kapılar açar. Finn bu kapıları araladıkça, hatırlamakla kalmayıp tekrar yaşar ve hisseder o günleri.
Sonunda müziğin ışığı Finn'in unutmak istediği hayatına ışık tutar. Müziğin ve güzel anıların gücü ile kendi sinyallerinin farkına varır. Yarattığı bu sinyaller ile geçmişin kapılarını açıp farklı zamanlara seyahat etmeyi öğrenir. Kendi gücünün farkına vardıkça, Şişe Adam'dan yeni mektuplar gelir.
Finn, Şişe Adam'ı hâlâ bulamamıştır. Son gelen bir mektup, kendisi gibi kendi gücünün farkına varmış diğer kişileri de bulmasını söylemektedir. Gitmesi gereken adres mektupta yazılıdır.
Finn diğerlerini buldukça, Şişe Adam'ı bulacağına inanır ve bir an bile düşünmeden bu adrese gider. Finn'in gittiği adres bir kitap kulübü toplantısıdır. Orada Lorena ile tanışır.
Lorena bir akademisyendir. Finn cesaretini toplayıp yeni tanıştığı Lorena'ya başından geçen her şeyi anlatır. Lorena, ilk önce Finn'e inanmaz. Çünkü o da Finn'in Şişe Adam'ıyla iletişim halindedir.
Bu arada Lorena'nın kendine özgü güçleri vardır. Genç kadın okuduğu her şeyi gerçekleştirebilmektedir. Lorena, Finn'e güvenebilmek için onu test eder. Finn bu testi kolayca geçecek, Lorena da tüm gerçekleri ona anlatacaktır.
Lorena ve Finn birbirlerini tanıdıkça iyi bir ikili olurlar. Sonunda, bir mektup daha gelir. Mektup hem iyi hem de kötü bir haber getirmiştir. Kötü haber, farkındalıklarının verdiği güçlerden rahatsız olan bazı varlıkların, Finn ve Lorena'nın peşine düşmüş olabileceğidir. Daha sonra bu varlıklara 'Maskeliler' adını takarlar. Maskeliler insanların korkularından ve endişelerinden beslenir. Yüzlerine, insanların korkularının maskesini çizerek belirler. Bu şekilde insanların yaşam enerjisini çeker ve onları sıradanlığın zindanına mahkum ederler.
İyi haberse hâlâ doğru yolda olduklarıdır. Mektup onları geçmişe, bir yetimhaneye yönlendirir. Yetimhane sayesinde, maskelileri ile baş edebilmelerine yardım edecek kişiyi bulacaklarını öğrenirler. Bu kişi, maskelileri görebilecek ve onları yok edebilecek özel bir gözlük yapmaktadır. Bu gözlük sayesinde Lorena ve Finn çıkmış oldukları bu maceralı yolda kendilerini koruyabilecekler ve kendileri gibi özel güçleri olan yeni kişiler ile de tanışabileceklerdir. Şişe Adam'ı bulmak için çıktıkları bu maceralı yolculuk, benliğin ve birlikteliğin gücünü keşfetmeleriyle sonuçlanacaktır.
Yazar'ın Notu
"Şişe Adam" hayatın gizemini sorgulamanın ve merak etmenin metaforu aslında. Bu merak ve sorgulama, yaratıcılığı ve içimizdeki gücü keşfetmemizi sağlıyor. Çünkü yarattıkça küçümsediğimiz güçler büyür ve bir sihir gibi bizi biz yapar. Bu yolculuğun türbülansı bizi sarsabilir. Bu sarsıntıları, kendi gibi olma gücüne erişmiş ve sevgi ile bizlere sarılmış insanlar sayesinde aşabiliriz. Birliktelik çığ gibi büyüdükçe, hiç erimeyen bir kardan adam kadar güçlü oluruz. Daha da önemlisi bireysel farkındalığın gücünü yeni nesillere anlatabilmek ve öğretebilmektir. Bir farkındalık DALGAsı yaratmak umuduyla.