Karadeniz'in İhtiyar Kayıkçısı"
Denizle bağı küçük yaşlarda başlayan 85 yaşındaki Tahsin Güney, balıkçı kayığı da dahil tüm deniz araç gereç ihtiyacını kendisi karşılayıp günlerini avlanarak geçiriyor.
GÜLTEKİN YETGİN - Denizle bağı küçük yaşlarda başlayan 85 yaşındaki Tahsin Güney, balıkçı kayığı da dahil tüm deniz araç gereç ihtiyacını kendisi karşılayıp günlerini avlanarak geçiriyor.
Yaklaşık 66 yıl şoförlük yapan Güney, suyun kendisine verdiği huzuru hiçbir zaman bir kenara bırakmadı. Geçmişte çoğu hanenin balıkçılık yaptığı Ayvasıl mevkisinde yetişen Güney, denizle ilgili her şeyi küçük yaşlardan beri öğrenmeye başladı.
Güney, genç yaşlarda kendisine kayık yapmak için kolları sıvayarak bu işe ilk adımını attı.
İlk kayığını 36 yaşında imal eden Güney, hobi olarak yaklaşık 10 kayık yaparak bu işte usta oldu. Yaptığı kayıkları yakın arkadaşlarına satan Güney, işçilik ücreti de almıyor.
Şoförlüğü 66 yaşında bırakıp emekli olan Tahsin Güney, halen kayık yapmaya devam etmesinin yanında denize açılmaktan ilerleyen yaşına rağmen asla vazgeçmiyor.
Tahsin Güney, AA muhabirine, yaklaşık 30 yıldır hobi olarak evinin bahçesinde balıkçı kayığı yaptığını söyledi.
Denize küçük yaşlardan beri çok merakı olduğunu ifade eden Güney, kayığını, oltasını ve ağları kendisinin yaptığını belirtti.
Güney, kayık yapmaktan ticari bir beklentisinin olmadığını dile getirerek, "Bir yeri hoşuma gitmiyor, kereste alıyorum, tabii kereste bir yerden alınmıyor, eğrisi lazım, doğrusu lazım, kendi kendime yapıyorum. Yaptığım kayıkların ticari getirisi yok." dedi.
Şu ana kadar 10 balıkçı kayığı yaptığını kaydeden Güney, "Kayık tamamlandıktan sonra bir arkadaşım geliyor, istiyor, makul bir ücretle veriyorum, kendim başka yapıyorum. Kayığı 3 bin liraya satsam 4 bin liraya yenisini imal ediyorum. Ustalık parası da almıyorum." diye konuştu.
Tahsin Güney, kayık yapmak için sipariş almadığına dikkati çekerek, sipariş vermek isteyenleri de başka kayık ustalarına yönlendirdiğini anlattı.
Güney, kayık yapımının zor olduğunu belirterek, "Kayığın bir tarafı geniş olur, bir tarafı dar olur, doğru olmaz, bu işler milimetriktir. Gece bile düşünüyorum ne yapacağımı. Keresteleri el hızarlarıyla yapıyorum. Eğrileri biçmek zor, günde iki kez ancak kesebiliyorum." ifadelerini kullandı.
Denize yalnızca kendi tüketimleri kadar balık tutmak için açıldığını ifade eden Güney, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kayığı balık satmak için yapmıyorum, çocuklarım var. 4 kızım var evli, iki de oğlum var, birer kilogram balık yeseler 6 kilogram eder. Torunlarım sorar, 'Dede, balık getirdin mi?' Onların ihtiyacını karşılıyorum. Bu, bana mutluluk veriyor. Deniz benim yorgunluğumu alıyor, taze balık yediğimde uykumun tadı bile farklı oluyor. Küçüklükten beri alışmışım, vazgeçemiyorum."
