Karagöz ve Hacivat Bursa'ya özgü tatların tarifini perdeden verdi
Karagöz ve Hacivat, ramazan ayı boyunca bir restoranın ev sahipliğinde, Bursa mutfağının önde gelen geleneksel lezzetlerini iftara gelenlere perdeden aktarıyor.
Karagöz ve Hacivat, ramazan ayı boyunca bir restoranın ev sahipliğinde, Bursa mutfağının önde gelen geleneksel lezzetlerini iftara gelenlere perdeden aktarıyor.
Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Karagöz ve Kukla Oyunları Uygulama ve Araştırma Merkezince (KARAKUM) hazırlanan "Geleneksel Bursa Mutfağı Karagöz Perdesinde" projesi kapsamında, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi'nde yer alan Karagöz gölge oyunu ile Bursa mutfağının lezzetleri buluşturuldu.
Nilüfer ilçesindeki bir restoranda gerçekleştirilen projenin tanıtımında, şef Emir Topuk misafirleri "Hoş geldiniz" diyerek selamladı.
Ardından mutfak alanının önüne kurulan perdede hayali Nevzat Çiftçi, gerçekle hayalin bir arada kurgulandığı oyunlarda Bursa yemeklerini, yapım aşamalarıyla perdeye taşıdı.
Karagöz ve Hacivat'ın laf atmasının ardından şefin tasviri hayal perdesine yansıtılarak oyuna dahil edildi ve şef perdeden Bursa'ya özgü yemeklerin tarifini izleyicilere aktardı.
Daha sonra perdede anlatılan bu yemekler iftarda restorana gelenlere ikram edildi.
"Karagöz'ü geleneksel Bursa mutfağıyla birleştirdik"
KARAKUM Müdürü ve BUÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dramatik Yazarlık Bölümü Ana Sanat Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Öztahtalı, AA muhabirine, bu projeyle Bursa kültürünün çok önemli bir parçası olan geleneksel Bursa mutfağıyla yine Bursa'nın çok önemli bir markası olan Karagöz'ü bir araya getirdiklerini söyledi.
Öztahtalı, UNESCO'nun 2009 yılında Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne kabul ettiği Karagöz'ün dünyanın ve insanlığın bir markası ve mirası olduğunu belirterek, "Biz bu mirası daha çok insana duyurabilmek için geleneksel Bursa mutfağıyla birleştirdik. Şef Emir Topuk ve hayali Nevzat Çiftçi ile muhteşem bir projeye imza attık." dedi.
Proje kapsamında gerçek bir mutfakla hayal perdesinin bir araya getirildiğini aktaran Öztahtalı, "Karagöz ve ekibi hayal perdesinde gerçek bir mutfağı da aynı zamanda gösterdi. Karagöz çok önceleri Avrupa'da Türk tiyatrosu olarak bilinirdi. Türk tiyatrosunun çok önemli karakterini mutfağımızla birlikte anlatmaya çalıştık. Gelenler inanılmaz mutlu ayrıldı. Misafirler böyle bir konseptin bugüne kadar yapılmadığını söyledi. Gerçekten de öyle. Burada oluşturduğumuz konseptte hayal perdesinin arkasında bir perde daha var. O perdenin arkasında da gerçek bir mutfak var." diye konuştu.
Bursa mutfağının ticari ürünleriyle bilinen bir mutfak olduğunu belirten şef Emir Topuk da Bursa mutfağının meşhur yemekleri olan döner kebabı, cantık, tahinli pide ve süt helvasının evlerde pişmeyen yemekler olduğuna değinerek, şöyle devam etti:
"Ramazan ayında Bursa'nın halk mutfağını işlemeye çalışıyoruz. Bunu da iftar yemeği olarak değil bir ramazan etkinliği olarak planlamak istiyoruz. Bu yüzden ramazanın 6 farklı geleneğini lokantamızda yaşatmaya çalışıyoruz. Bunlardan en dikkat çekeni tabii ki perde, yani Hacivat-Karagöz oyunu. Gerçek mutfakla hayal perdesini iç içe geçirmeye çalışıyoruz. Benim tasvirimin perdeye yansımasıyla Bursa yemeklerini Karagöz perdesinde anlatıyoruz. Perdede işlediğimiz yemekler de iftar menüsünde misafirlerimize ikram ettiğimiz yemeklerden oluşuyor."
Hayali Nevzat Çiftçi ise hayalinin mutfağının perdenin arkası olduğuna işaret ederek, "Buradaki farklılık bizim mutfağın arkasında gerçek bir mutfak var. Gölge oyunu bittikten sonra perde açılıyor ve burada da mutfak çalışanları, garsonu, aşçısı yani herkes o oyunun içinde oluyor. Buradaki bir özellik de geleneksel seyirlik, bizi geleneksel tatlara götürüyor. 2-3 akşamda bir oyun değişecek ve Karagöz'ün canı hangi yemeği istiyorsa hayal perdesinde o geleneksel yemeğin tarifini vereceğiz." ifadelerini kullandı.