Kont Drakula'nın Hapsedildiği Kalede Kazı Çalışmaları
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: Kaleden detay görütüler Raylı sistemle çalışılması Kültür ve Turizm İl Müdürü Abdurrahman Akyüz'ün açıklamaları Kont Drakula'nın hapsedildiği kalede kazı çalışmaları Roman ve filmlere konu olan "Kont Drakula" karakterinin esin kaynağı Eflak Voyvodası 3. Vlad'ın esir tutulduğu rivayet edilen Tokat Kalesi'ndeki Ceylan Yolu'nun kazı çalışmalarına yeniden başlandı Kültür ve Turizm İl Müdürü Akyüz: "Burayı gün yüzüne çıkartarak, insanların üst tarafa yapacağımız seyir teraslarından Tokat'ı seyretmesini ve Tokat'ın tarihini bu tünelde yaşamasını istiyoruz" Roman ve filmlere de konu olan "Kont Drakula" karakterinin esin kaynağı Eflak Voyvodası 3. Vlad'ın esir tutulduğu rivayet edilen Tokat Kalesi'ndeki Ceylan Yolu'nun kazı çalışmalarına yeniden başlandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Kaleden detay görütüler
Raylı sistemle çalışılması
Kültür ve Turizm İl Müdürü Abdurrahman Akyüz'ün açıklamaları Kont Drakula'nın hapsedildiği kalede kazı çalışmaları
Roman ve filmlere konu olan "Kont Drakula" karakterinin esin kaynağı Eflak Voyvodası 3. Vlad'ın esir tutulduğu rivayet edilen Tokat Kalesi'ndeki Ceylan Yolu'nun kazı çalışmalarına yeniden başlandı
Kültür ve Turizm İl Müdürü Akyüz:
"Burayı gün yüzüne çıkartarak, insanların üst tarafa yapacağımız seyir teraslarından Tokat'ı seyretmesini ve Tokat'ın tarihini bu tünelde yaşamasını istiyoruz"
Roman ve filmlere de konu olan "Kont Drakula" karakterinin esin kaynağı Eflak Voyvodası 3. Vlad'ın esir tutulduğu rivayet edilen Tokat Kalesi'ndeki Ceylan Yolu'nun kazı çalışmalarına yeniden başlandı.
Kültür ve Turizm İl Müdürü Abdurrahman Akyüz, Tokat Kalesi'nde gazetecilere yaptığı açıklamada, kalenin Bizans döneminde yapıldığını, en önemli özelliği şehir merkezinde bulunması olan kalenin 300 yıl boyunca da cezaevi olarak kullanıldığını söyledi.
Kaledeki yolla ilgili kazı çalışmalarına bugün itibarıyla tekrar başladıklarını ifade eden Akyüz, "Bir tünel, bir su yolu gerçekten heyecan verici, insanların gezip görmesi gereken bir yer. Burayı gün yüzüne çıkartarak, insanların üst tarafa yapacağımız seyir teraslarından Tokat'ı seyretmesini ve Tokat'ın tarihini bu tünelde yaşamasını istiyoruz." dedi.
Ceylan Yolu'ndaki kazı çalışmalarını yaklaşık 2 yıldır sürdürdüklerini anlatan Abdurrahman Akyüz, şunları aktardı:
"Şu anda 80 metre indik. Yaklaşık 200 merdiven var, 360 merdiven söylendiğine göre bir bu kadar daha inmemiz gerekiyor. Raylı sistemle çalışıyoruz. Bu raylı sisteminin iniş çıkışı 20 dakika gibi bir zaman sürüyor. Gerekli tedbirleri alarak çalışıyoruz. Bu yolu açmaya çalışacağız. Çalışmalarımızı ekim ayına kadar sürdüreceğiz. Havalar iyi olursa aralık ayına kadar devam edeceğiz. Biz istiyoruz ki bunun ucu nereye kadar çıkacaksa, oraya kadar devam ettirelim. Eğer 2016 yılında bitmez ise 2017 yılında da devam ettireceğiz. Bu tünelden gün ışığını Tokat'a göstereceğiz."
"Burası doğal bir plato"
Kaledeki restorasyon çalışmalarının sadece Ceylan Yolu ile sınırlı olmadığına dikkati çeken Akyüz, "Kaleye çıkan 7 yıl Tokat'tan gidemez derler ya, bu doğru. Çünkü, 'Tokat'ta bu güzelliği görenin ayrılması mümkün değildir' diye düşünüyorum. Burası doğal bir plato. Böyle bir kale Türkiye'de çok azdır. Şehir merkezine yakınlığı, sarp oluşu, tarih boyunca hiç istila görmemiş ender kalelerden bir tanesi. Böyle kalede film çekmek içinde film yapımcıları bu doğal platoyu kullanacaklar. Kont Drakula Eflak Voyvodası 3. Vlad'ın Tokat kalesinde hapis yattığı bilinmektedir. Burası 300 yıl hapishane olarak kullanılmıştır. Onun zalimliğini ve yapmış olduğu zulümleri biliyoruz. Bu zalimin burada kalması kale için de olumlu bir reklam." diye konuştu.
Tokat Kalesi
Kaynaklara göre, milattan sonra 5'inci, 6'ncı yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Tokat Kalesi'nin en eski yerleşimcileri, Komana Pontika'dan göçen Hristiyanlar oldu. İnşasının ardından uzun yıllar Doğu Roma İmparatorluğu'nun elinde kalan, 1074 yılında Danişmend Gazi tarafından ele geçirilen kale, Büyük Selçuklu Devleti'nin ardından Osmanlı Devleti'nin hakimiyetine geçti.
Surları, kesme taş ve moloz kullanılıp kademeli şekilde kaya kütlelerine oturtularak yapılan kalenin kuzey ve güney yönündeki duvarları, depremlerin de etkisiyle büyük ölçüde yıkılmış durumda. Bu yönde sadece bir burç ve ana kaya üzerindeki surlar görülebiliyor.
