Mevlana'nın Selçuklu Dünyası Sempozyumu Gerçekleştirildi
Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Enstitüsü tarafından düzenlenen sempozyumda, Mevlana'nın hayatı ve Selçuklu tarihi üzerine önemli bilgiler paylaşıldı. Sempozyum, Mevlana araştırmalarındaki eksiklikleri gidermeyi ve Selçuklu dönemine dair yeni perspektifler geliştirmeyi hedefliyor.
Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Enstitüsünce, Mevlana'nın Selçuklu Dünyası - Bir Mevlana Prosopografisi sempozyumu gerçekleştirildi.
Selçuklu Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Demirci, Müze Binası Konferans Salonu'ndaki sempozyumda, Mevlana araştırmalarıyla ilgili literatür eksikliğini gidermeye katkı sağlamayı hedeflediklerini söyledi.
Sempozyumun, Mevlana araştırmalarında bir açığı kapatacağına inandığını anlatan Demirci, "Hayatıyla ilgili hala bilgilerimiz çok sınırlı. Dolayısıyla Mevlana'nın dünyasına bir tarihçi gözüyle bakmak gerekiyor. Böyle baktığımız zaman başka boyutları da yakalamış oluruz." dedi.
Demirci, bir taraftan Mevlana'nın dünyasını aydınlatırken, diğer yandan da Selçuklu tarihiyle ilgili de önemli bir açılım sağlamayı istediklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Mevlana'nın temas ettikleri, sevdikleri, etkilendikleri, tesirinde kaldıkları kimler olduğu, yaşadığı dünyanın ve evrenin onun üzerinde nasıl etki bıraktığı gibi konuları inceliyoruz. 'İnsanlar, babalarından daha çok, yaşadığı çağa benzer' diye bir atasözü vardır. Dolayısıyla biz yaşadığımız zamanın tezgahında dokunan insanlarız. Bu sempozyumla, merkezine Mevlana'yı alsa da, Selçuklu Anadolusu'ndaki başkent Konya'ya, Mevlevi hayatına, dini hayata, özellikle tasavvufun gerçekte ne olduğuna, pek çok mutasavvıfın yollarının kesiştiği 13. yüzyıla bir projeksiyon tutmak istiyoruz."
İslam İşbirliği Teşkilatı'na (İİT) bağlı İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç ise tasavvuf ilminin daha çok metafizik üzerinde dursa da, tasavvuf tarihinin içtimai yönüne de temas ettiğini dile getirdi.
Sufilerin ve bilgelerin toplum içindeki etkileşimini incelemenin önemli olduğunu aktaran Kılıç, şunları kaydetti:
"Özellikle Mevlana'nın hayatını üçe ayırdığımız zaman, babasının kontrolü altında olduğu döneme, Tirmizi'nin kontrolünde olduğu döneme ve Şems ile buluşmasından sonraki döneme bakmak gerekir. Bunların her biri kronolojik bir tarih konusu ama aynı zamanda da, doktrinsel bir süreci de gösteriyor. Bu süreç kimilerine göre kemale, olgunluğa doğru giden bir yol. Kimilerine göre de başka anlamlar ifade eden bir süreç."
Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Haldun Soydal da programda konuşma yaptı.
Sempozyuma, Konya Müftüsü Prof. Dr. Ali Öge ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu Postnişini Fahri Özçakıl da katıldı.
İlk günü üç oturumda düzenlenen sempozyum, yarın da üç oturumla devam edecek.