Haberler

Nâzım Hikmet'in Fatma, Ali Ve Diğerleri Adlı Eseri İlk Kez Türkçede!

Güncelleme:
Abone Ol

Sovyetler'de "Türkiye'de" Adıyla Basılıp Defalarca Sahnelenen Fatma, Ali Ve Diğerleri Adlı Oyunu Türkiye'de İlk Kez Özel Bir Baskıyla Yapı Kredi Yayınları Tarafından Yayımlandı.

Nâzım hikmet'in 1952 moskova'dayken yazdığı, sovyetler'de "türkiye'de" adıyla basılıp defalarca sahnelenen fatma, ali ve diğerleri adlı oyunu türkiye'de ilk kez özel bir baskıyla yapı kredi yayınları tarafından yayımlandı.

Üç perdelik oyunda oyunda, Türkiye'nin Kore'ye asker gönderme kararına karşı çıkmak, "barış için savaş vermek", halkı bu konuda bilinçlendirmek üzere kurulmuş Barışı Koruma Derneği'nin içinde ve çevresinde olup bitenler, kısacası savaş karşıtı Türk insanının direnci ve dramı konu ediliyor. Nâzım'ın öbür oyunlarındaki güçlü dramatik yapı, çok kişili doğal diyalog akışı, zehir zıkkım politik eleştiriden toplum sorunlarının kökenine inen dram anlayışı burada da görülüyor.

Nâzım'ın manüskrisinin yanı sıra arşivlerdeki Ekber Babayev çevirileri ve Memet Fuat Arşivi'ndeki Asım Bezirci nüshası dikkate alınarak M. Melih Güneş'in yayına hazırladığı Fatma, Ali ve Diğerleri canlılığını ve güncelliğini koruyor.

Fatma, Ali ve Diğerleri / Nâzım Hikmet

148 sayfa, 25 TL

Filiz Özdem'den Çok Özel Bir "Hayvanlar Ansiklopedisi":

Kitap Kurtları İçin 4: Pirenin Yorganı, Karıncanın Rüyası

Yapı Kredi Yayınları, Filiz Özdem'in Kitap Kurtları İçin 4: Pirenin Yorganı, Karıncanın Rüyası adlı kitabını yayımladı. Filiz Özdem çok özel bir "hayvanlar ansiklopedisi" yazıyor. Artık konu öyle bir yere dayandı ki sonu nereye varacak bilemiyoruz. Karıncalar, arılar, pireler, akrepler, çekirgeler, örümcekler, sinekler, kelebekler. Kimi bizleri üzen, her şeyden bezdiren kimi de hayatımıza renk ve lezzet katan böcekler, olağanüstü yaratıklar...

İnsan kendini pek beğenmiş bir varlıktır, sözü ne kadar yerinde söylenmiş, hatta az bile söylenmiş. Kendini beğenmesi yetmiyormuş gibi yarattığı öykülerde dile gelen hayvanları, bitkileri de yeri geldikçe kendini beğenmişlik girdabına çekmekten geri kalmaz. Filiz Özdem'in kalemiyle dile gelen bilcümle hayvanat gerek ilk üç kitapta gerekse bu dördüncü kitapta (bilerek son demiyorum, devamı var çünkü) öyle allanp pullanıyor ki insanın onlara "hayvan" diyesi gelmiyor.

Karınca deyip geçmeyelim, balını afiyetle yerken arının bizim için ne anlama geldiğini öğrenip unutmayalım, bilmesek ve de hayatımızda yeri olmasa da pirenin küçümsenmemesi gerektiğini öğrenelim, akrep için düşündüklerimizi gözden geçirip onu daha yakından tanıyalım, çekirge deyince iyi sıçrayan ama bir iki derken sonunda yakayı ele veren bir zararlıyı akla getirmenin bu böceği tanımamıza yetmeyeceğini düşünelim, üstün meziyetlere sahip ve usta bir sanatçı olan örümceğin hiç de örümcek kafalı bir yaratık gibi düşünülmemesi gerektiğini kabul edelim, sinekler hakkında doğru bilgiler edinip vereceği zarardan kendimizi koruyalım ve rengine, uçuşuna, çiçekten çiçeğe konuşuna hayran olduğumuz kelebeğin ne kadar kısa yaşadığını ve bu kısa hayata bu kadar güzelliği nasıl sığdırdığını araştıralım diye yazılmış bu kitap.

Başından beri merak içinde okumalarımıza eşlik eden ressam Emine Bora'yı unutmamalı. Resim kadar onu sevimli ve güzel yapmak da önemlidir. Bu kitaplardaki resimlere baktıkça hayvanların insan özellikleri katılarak canlandırılmasındaki inceliği, güzelliği yazı ile birleştirmek gerektiği çıkıyor ortaya.Ve bir şey daha var söylenmesi gereken: Böceklerin gizemi, biraz da bizim bilmediğimiz yanlarımız mı?

Kaynak: Bültenler / Kültür Sanat

Kültür Sanat Kültür Sanat Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title