Numarasız Mevki’ Başlıklı Seçkiyle Sanatseverlerle Buluşturuyor
Viyana'da yaşayan işadamı ve yazar Muammer Kırdök, koleksiyonundaki Türk ressamlara ait 32 tabloyu 'Numarasız Mevki' başlıklı seçkiyle sanatseverlerle buluşturuyor.
Küçükçekmece Cennet Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenecek serginin açılış töreni, 27 Mart Cumartesi günü saat 17.00'de yapılacak. Sanatseverlerin 30 Nisan'a kadar ziyaret edilebileceği sergide, Muammer Kırdök'ün koleksiyonundan, yakın dönem sanatçılar Can Aytekin, Resul Aytemur, İsmet Değirmenci, Tanju Demirci, Erkan Doğanay, Seçil Erel, Adem Genç, Deniz Havzalı, Baran Kamiloğlu, Bahar Kocaman, İlke Kutlay, Ahmet Oran, Kadri Özayten, Burcu Perçin, Ekin Saçlıoğlu, Adil Salih, Kemal Seyhan, Şevket Dönmez, Emre Tan, Emre Tandırlı, Canan Ünal ve Semih Zeki'nin 32 çalışması yer alacak.
İş hayatını Viyana'da sürdüren ve geçtiğimiz yıl Ölümsüz Olduğum Zamanlar adlı romanı yayınlanan Muammer Kırdök, 'Numarasız Mevki' seçkisi için, "80'li yıllarda özellikle Avrupalı sanatçılardan eser satın alarak başlamış olduğum koleksiyonerlik yolculuğuna, birkaç yıl öncesinde Türk sanatçıları da dahil ettim. Bir anlamda kısa sürede oluşan ve katılımların devam ettiği koleksiyondan hazırladığım 'Numarasız Mevki' seçkisinde, Türkiye'de yaşayan sanatçıların eserleri yer alıyor" diyor.
Muammer Kırdök, koleksiyonlerlikle ilgili olarak ise şunları söylüyor: "Türkiye'de üretilen, özellikle yakın dönem çağdaş resim ve koleksiyonerlik gibi alanların yoğun tartışıldığı bir dönemde, gerçek koleksiyonerin öncelikle 'yaşayan sanat'a yatırım yapması gerekir. Çünkü yaşayan sanat aynı zamanda da yaşatılması gereken sanattır. Klasik ya da adı ünvanı bilinir isimlerin eserlerine sahip olmak gerçek anlamda koleksiyonerlik faaliyetinden öte, yatırım yapma bilincini de beraberinde barındırır. Oysa koleksiyoner öncelikle keşfeder ve her türlü riske girerek genç sanatçıya yatırım yapar. Bir anlamda geleceği inşa etmeyen sanat üzerinden geleceğin sanatını inşa eder ve yeni genç sanatçıların ortaya çıkmasını da sağlamış olur.
Koleksiyonerlik, sanat eserlerinin mülkiyetini elinde bulundurmaktan öte bir işleve sahiptir. Koleksiyonun değeri, tartışmaya açılması ve eserlerin asıl gücü başkaları tarafından görülüyor olmaktan gelir. Resim ya da daha genel başlıkla sanat koleksiyonerliği işi artık bir fantezi meselesi değildir."