Okuntu Geleneği"Ni Oğlunun Düğününde Sürdürüyor
Sakarya'da yaşayan 68 yaşındaki ahşap ustası Mehmet Şaban Can, 4 yıldır el emeğiyle işlediği ahşap ürünleri, oğlunun düğün davetiyesinin yanında konuklarına hediye ederek, unutulan "okuntu geleneği"ni sürdürmeye çalışıyor.
İBRAHİM YOZOĞLU - Sakarya'da yaşayan 68 yaşındaki ahşap ustası Mehmet Şaban Can, 4 yıldır el emeğiyle işlediği ahşap ürünleri, oğlunun düğün davetiyesinin yanında konuklarına hediye ederek, unutulan "okuntu geleneği"ni sürdürmeye çalışıyor.
Kilis'in Suriye sınırındaki Akçabağlar köyünde doğan emekli makine mühendisi Can, 28 Şubat postmodern darbesinde açığa alındığı süreçte hat sanatıyla ilgilenirken, ahşap oymacılığa da merak sardı.
Yıllarca yaptığı el emeği göz nuru ahşap rahle, Kur'an-ı Kerim kabı, sandık, anahtarlık, telkari tablo gibi işlemeleri sevdiklerine hediye eden Can, oğlunu evlendirme kararı aldıktan sonra bu ürünleri, eskilerin "okuntu" olarak adlandırdığı düğün davetiyesinin yanında verilen hediye olarak değerlendirme kararı aldı.
Kendisini "hududun çocuğu" olarak adlandıran Can, AA muhabirine yaptığı açıklamada, memleketi Kilis'te düğüne davet edilen hatırı sayılır kişilere, davetiyenin yanında "okuntu" denilen elbiselik kumaş, tespih, koyun ve koç gibi hediyeler de verildiğini söyledi.
Aynı zamanda hüsnü hat öğrencisi olan Can, bu geleneği yaşatmak için oğlunun düğün davetiyesinin yanında ağaç işlemesi Kur'an-ı Kerim rahlesi, mushaf kapları gibi çeşitli hediyeler hazırladığını belirterek, "Davetiyelerimizi bu hediyelerin içine koyup misafirlerimize veriyoruz." dedi.
"Hediyelerle amacım karşımdakinin gönlünü almak"
Rahle yaptığı sırada aldığı ceviz ağacını ortadan ikiye kestiğinde daha önce görmediği bir figürle karşılaştığını anlatan Şaban Can, üzerinde insan bedenini andıran figürün kendisini çok etkilediğini ve bunu büyüklerden birine vermek için hazırladığını belirtti.
Yaklaşık 1 metre uzunluğundaki ceviz ağacının iç kısmına Allah'ın 99 ismini yazdığını ifade eden Can, yaptığı ve 10 yıldır beklettiği rahleyi oğlunun düğün davetiyesiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdiğini kaydetti.
Davetiyenin altına "Düğünümüzde nikah şahidimiz olur musunuz?" yazdığını aktaran Can, "Cumhurbaşkanımızın oğlu Bilal Erdoğan Sakarya'ya geldiğinde, özenle yaptığım rahleyi kendisine gönderdim. Cumhurbaşkanımız düğünümüze gelir mi bilmiyorum ama yaptığım rahle saraylara layıktı ve inşallah yerini buldu." diye konuştu.
Yaptığı birçok rahleyi para karşılığında satmadığını, yakınlarına ve özel kişilere hediye ettiğini dile getiren Can, hediyeleriyle karşısındakinin gönlünü almayı amaçladığını söyledi.
Rahleleri birçok yere gönderdiğini anlatan Can, "Savaştan önce Suriye'ye rahle gönderdim. Halep'te bir camiye işlemeli rahle gönderdim. Savaşın başladığı zaman dayımın çocukları bize fotoğraf gönderdi. Cami yerle bir olmuş, bizim rahle de içinde... Üzülmedik desek yalan olur ama ne yapalım işte dünyanın şartları bu." ifadelerini kullandı.
"Okuntu bizim eski düğün geleneğimiz"
Can, "okuntu"nun eski bir düğün geleneği olduğuna işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Birini düğünümüze çağıracaksak ona 'Gel şeref konuğumuz ol.' derken, tespih, yüzük gibi hediyeler veriyoruz ve ona 'okuntu' diyoruz. Ben de 'Özel bir okuntu yapayım.' dedim. Üzerine gelinim ve oğlumun isimlerini yazdığım hediyeleri hatıra kalması için tek tek misafirlerimize veriyoruz."
Can, yaklaşık 4 yıldır düğüne hazırlık yaptığını ve okuntu hediyeler arasında telkari, oyma, boyama ve kesme rahleler, sandık, Kur'an-ı Kerim kabı, anahtarlık bulunduğunu, her sanatı uygulamaya çalıştığını anlatarak, "Okuntu olarak dağıttığımız rahle sayısı 180'i geçti. Toplamda 250 okuntu dağıtacağız." dedi.