Otostopçu Gençler 300 Lira ile 3 Ülke Dolaştı
Otostopçu gençler 300 Lira ile 3 ülke dolaştıKAYSERİ - Otostop çekerek gezen gençler, gezmek için ille de para lazım yargısına inat, 300 Lira ile 3 ülke dolaştı.
Otostopçu gençler 300 Lira ile 3 ülke dolaştı
KAYSERİ - Otostop çekerek gezen gençler, gezmek için ille de para lazım yargısına inat, 300 Lira ile 3 ülke dolaştı.
Erciyes Üniversitesi (ERÜ)'nin çeşitli bölümlerinde öğrenci olan Fatmanur Demirel, Mehmet Yaşar ve Onur Kaplan otostop çekerek hem Türkiye'yi hem dünyayı dolaşıyor. Paralı seyahat edileceğine dair önyargıları kıran gençler, yaptıkları seyahatlerle deneyimlerine denetim katıyor.
Onur Kaplan, 4 yıldan bu yana yollarda. İlk otostopunu Ankara'dan Kayseri'ye çektiğini söyleyen Onur Kaplan, yerleşik bir hayatı olmasına rağmen gezmeyi daha çok tercih ettiğini söylüyor. "Gezmek için çok para lazım" diyenlerin aksini düşünen Onur Kaplan, sadece 300 Lira harcadığı Gürcistan, Ermenistan ve İran seyahatini şöyle anlatıyor:
"Gezmek için ille de para şart değil"
"Bundan iki yıl önce Kayseri'den çıktım. Gürcistan ve Ermenistan'a geçtim, oradan da İran'a. Sadece 300 Lira harcamam oldu. En pahalı harcamam Ermenistan'da sınırı geçerken polislere verdiğim 10 Dolar idi. Ermenistan'a zaten, tüm dünyadaki gezginlerin bir araya geldiği Rainbow buluşması için gitmiştim. Orada neredeyse hiç harcama yapmadım, komün bir hayat yaşıyorsunuz çünkü. Bu gezi tam 1 ay sürdü. 15 gün Gürcistan'ı gezdim, 10 gün kadar Ermenistan'da kaldım, 13 gün de İran'ı gezdim. Gürcistan'da bir arkadaşım vardı, onun evinde konakladım. Bazı yerlerde kamp yaptım. Kampta zaten yemek pişirdiğimiz için restorana falan gitmiyoruz, böylece yemek masrafımız da olmuyor. Daha fazla param olsaydı daha iyi gezebilirdim. Gezmek için de para gerekli diyenlere ben inanmıyorum. Az bir miktar parayla da iyi bir şekilde gezilebilir."
"İnsanlar haftanın 6 günü çalışıyor ama kendileri için bir şey yapamıyor"
Bazı insanların kendilerini desteklediğini, bazılarının da endişelerini dile getirdiğini belirten Onur Kaplan, iyilikle yaklaşıldığında insanların zarar vermeyeceğine inanıyor. Sigortalı bir iş ya da garantili hayat anlayışını da reddeden Onur Kaplan, "Standart, burjuva olmayan bir insan 6 gün boyunca işe gidiyor, 65 yaşlarında emekli oluyor. Hayatları boyunca yapabildikleri tek şey bir ev almak, onun da borcunu ya ölmeden önce ödeyebiliyor ya da ödeyemiyorlar. Geri kalan parayla da hayatlarını devam ettiriyorlar. Ama kendileri için yapabildikleri hiçbir şey yok" diyor.
Onur Kaplan, kendileri için yola çıkmak isteyenler için de şu öneride bulunuyor; "Bu iş cesaret işi. Eğer cesaret yoksa yapamazlar. O ilk adımı atsınlar yeter, devamı gelecektir."
4 gün diye yola çıktı, 4 yıldır yollarda
Kayseri doğumlu Mehmet Yaşar da, otostop çekerek seyahat edenlerden bir diğeri. 4 günlüğüne yola çıktığını ancak 4 yıldan beri yollarda olduğunu söyleyen Mehmet Yaşar, amaçlarının kendilerini rahat hissettikleri yerlerde yaşamak olduğunu dile getiriyor. Seyahat etmek için ille de para gerekmediğini savunan otostopçu genç, gittikleri yerlerde bileklik gibi takı malzemeleri yapıp satarak, ateş şovları yaparak para kazandıklarını söylüyor. Mehmet Yaşar, tecrübelerini şöyle anlatıyor:
"Aslında paraya çok da ihtiyacınız olmuyor. Zaten yollarda insanlar birbirine yardımcı oluyor. Aslında en büyük derdiniz de yemek. Bu işin bazı püf noktaları var, mesela markete gidip atılacak meyve, sebzeyi sorduğunuzda verebiliyorlar. Gezginlerin oluşturduğu online gruplar var, gittiğiniz şehirlerde onlara mesaj atabiliyorsunuz, onlar yardımcı oluyorlar."
"Artık elbise bile taşımıyorum"
"İlk yola çıktığımda bir sürü eşya taşıyordum. Bir süre sonra eşyaları azaltmaya başlıyorsunuz. Zaten artık hiçbir şeyin de önemi kalmıyor. Mesela ilk yola çıktığımda 9-10 tane kitap taşıyordum, güya onlar benim için çok önemliydi. Ama sonra tek tek dağıtmaya başladım. Zaten insanlar ihtiyaçlarınız için sürekli size yardımcı olmaya çalışıyor. Şu anda bir tek uyku tulumu ile geziyorum. Elbise de taşımıyorum."
"Sigorta kendimden başkası değil"
"Bize dışarıdan bakanlar bazen anlamıyor ama aslında birçok ihtiyacımızı yardımlaşarak hallediyoruz. Yardımlaşmanın da bir nedeni yok sonuçta. İnsanlarla güzel şeyler paylaşmak mutluluk veriyor. Yola çıkmadan önce insanların otostopçular hakkında pek de olumlu şeyler düşünmediğini zannederdim. Ama yola çıktıktan sonra çok güzel şeylerle karşılaştım. İnsanlar sürekli size yardımcı olmak istiyor, sizi destekliyor. Desteklemese bile yeni bir insan tanıyorsunuz ve bu çok güzel bir tecrübe oluyor. Hayatın sadece çalışmak olmadığını görüyorsunuz. Bir sürü insanın sizin gibi yollarda olduğunu keşfediyorsunuz."
"Sigortalı işe falan inanmıyorum. Sigorta kendimim diyebilirim. İnsan kendine güvendiği sürece hiçbir şeye gerek yok. Size sizden başka kimse yardım edemez."
"Ölen de, öldüren de biziz"
"Yollarda başımıza kötü bir şey gelip gelmediğini merak edenler çok oluyor. Ama her şey enerji ve her an için her yerde her şey olabilir. Afrika'da açlıktan ölen bir insan ya da suçsuz insanları öldüren bir NATO askeri olabilirdik. Aslında bizler aynı kişileriz. Ölen de, öldüren de biziz. Bir yerde bir suç var ise, bu hepimizin suçudur."
"Kadın da erkek de olsanız kötülüğe maruz kalabilirsiniz"
Fatmanur Demirel ise, ERÜ İletişim Fakültesinde Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü öğrencisi. Hedefi sinema filmleri çekmek olan Fatmanur Demirel, yollarda edindiği tecrübelerin yapmak istediği işe çok önemli katkılar sunacağına inanıyor. Nonstop Otostop adında bir grubun üyesi olan kuzeni sayesinde otostop çekmeye başladığını belirten Fatmanur Demirel ise şunları söylüyor:
"Kadın olduğum için bana daha çok soruyorlar, korkup korkmadığımı. Kadın başına gezen o kadar arkadaşımız var ki bir de, bir şey başınıza gelecekse erkek olsanız da gelebilir. Bu biraz da bizimle alakalı. Siz iyi iseniz kimse size kötü davranmıyor. Mesela insanların kötü diye nitelediği biri siz iyi olduğunuz için size o anda iyi davranıyor. Bir de zaten kimse size zorla bir şey yaptırmıyor. Mesela otostop çektiniz ve araçtaki kişiden hoşlanmadınız, başka bir yöne gideceğinizi söyleyip binmiyorsunuz. Bir yerden sonra insanları tanımakla ilgili bir his gelişiyor. Ben bir kere Trabzon'da gecenin ikisinde yolda kalmıştım. Bir oralar dağlık alan. Kendi kendime dedim ki, 'Fatmanur, bugün ya bu işe devam edeceksin ya da kendine başka bir yol çizeceksin.' Sonra beni arabasına alan aile köyüne götürdü. O kadar güzel misafir ettiler ki. Zaten devam ettim."
"Çadırımı babam aldı"
"Ailemin destek olup olmadığını da çok soruyorlar. Kuzenimin de yollarda olmasından dolayı ailem biraz aşinaydı. Destek oluyorlar. Ama ben onlara her şeyi anlatıyorum. Güvendikleri için de sıkıntı yaşamıyoruz. Hatta çadırımı babam aldı."
"Gezerken paraya ihtiyacımız olmuyor"
"Gezerken aslında paraya ihtiyacımız da olmuyor. Mesela burada harcadığımız 2 günlük para ile 5 farklı şehir gezdiğimiz oluyor. Onun da insanlar sürekli bize yardımcı oluyor. Zaten nerede olursanız olun belli bir miktar harcamanız oluyor. Bu parayı 5 farklı şehri gezerek harcamak daha eğlenceli ve güzel."
"Part-time öğrenciyiz"
"Biz biraz part-time öğrenci gibiyiz. Ama bu tecrübelerimizin yapmak istediğim mesleğe katkısı olduğunu düşünüyorum. Bir de diğer öğrencilerden daha farklı olduğumu düşünüyorum. Bazı insanlar başka şeylerden keyif alırken ben cafe de oturup bir şeyler yapmak yerine, kamp ortamlarını tercih ediyorum. Bir sürü yeni insan tanıyıp yeni tecrübeler ediniyorum."