Sahile Vuran Taşlar Duygularına Tercüman Oldu
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : Sahilden taş toplarken detay görüntü Sahilde gezinirken detay görüntü Tülin Şahin Okay ile röportaj Yaptığı ve önem verdiği eserinden görüntü Sahile vuran taşlar duygularına tercüman oldu Memleketi Mersin'de 20 yıldır reklam sektöründe çalışan 47 yaşındaki Tülin Şahin Okay, sahilden topladığı taşlarla 3 yıldır heykel yapıyor Eserlerinde günlük hayatta etkisi altında kaldığı olayları işleyen Okay: "Yezidi kadınların dramını ve savaşa karşı öfkeyi, yapmış olduğum Şengal Dağı heykeline yansıttım" HAKAN CAN ŞAHİN - Mersin'de 20 yıldır reklam sektöründe çalışan 47 yaşındaki Tülin Şahin Okay, günlük hayatta etkilendiği olaylardan ilham alarak sahilden topladığı taşlarla heykel yapıyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
Sahilden taş toplarken detay görüntü
Sahilde gezinirken detay görüntü
Tülin Şahin Okay ile röportaj
Yaptığı ve önem verdiği eserinden görüntü Sahile vuran taşlar duygularına tercüman oldu
Memleketi Mersin'de 20 yıldır reklam sektöründe çalışan 47 yaşındaki Tülin Şahin Okay, sahilden topladığı taşlarla 3 yıldır heykel yapıyor
Eserlerinde günlük hayatta etkisi altında kaldığı olayları işleyen Okay:
"Yezidi kadınların dramını ve savaşa karşı öfkeyi, yapmış olduğum Şengal Dağı heykeline yansıttım"
HAKAN CAN ŞAHİN - Mersin'de 20 yıldır reklam sektöründe çalışan 47 yaşındaki Tülin Şahin Okay, günlük hayatta etkilendiği olaylardan ilham alarak sahilden topladığı taşlarla heykel yapıyor.
Okay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, taşlara dokunmanın kendisine mutluluk verdiğini söyledi.
Eserlerini topladığı taşların doğal formlarını değiştirmeden yaptığını ve bu nedenle çevresindekiler tarafından çok beğenildiğini ifade eden Okay, "Heykel sanatıyla ilgilenmeye başladıktan sonra heykelle ilgilenen arkadaşlarımın da etkisiyle bu işi daha soyut çalışmalara dökmeye başladım. Bu çalışmalarımı yaklaşık 3 yıl önce sanat çalışmalarına dönüştürdüm. Sahil yürüyüşlerinde topladığım taşlarla yaptığım heykellerde, kendi gündelik hayatımda yaşadığım kimi çelişkileri, etkilendiğim kimi şeyleri heykellerime yansıttığımı fark ettim" dedi. Okay, şunları söyledi:
"İlk başlarda taşları toplarken -tabii ki oldukça birikmişti- eşim bana 'bu taşlar en sonunda ne olacak?' diye soruyordu. Taşları, yığın halinde saklıyordum ve hiç kimseye dokundurtmuyordum. Daha sonra bu heykelleri yapmaya başladım. Bu tür heykeller ortaya çıkmaya başlayınca eşimle beraber çıktığımız sahil yürüyüşlerinde o da bana heykellerim için taş toplamaya başladı. Hatta öyle bir zaman oldu ki daha önce 'Bu taşları ne yapacağız Tülin' diyen eşim, artık taş toplarken kızıma 'Kızım annenin ne yapacağı belli mi olur bir yerde kullanır' demeye başladı. Bu konuda eşim bana çok destek oldu."
Taşlarla duygularını dile getirdi
Heykel yapımında sadece denizden çıkan doğal taşları kullandığını belirten Okay, şunları kaydetti:
"IŞİD zulmünden ve savaştan kaçan insanların dramını izliyorduk haberlerde. Kadınlar, çocuklarını ve yaşlılarını sırtlayıp, aç ve susuz çorak dağlarda zulümden kaçmaya çalışıyorlardı. Bundan çok fazla etkilenmiştim ve elimizden de bir şey gelmiyordu. Bu üzüntüyü, Yezidi kadınların dramını ve savaşa karşı öfkeyi, yapmış olduğum Şengal Dağı heykelime yansıtmış oldum."
Toplumda kadınların her zaman anne veya eş olarak anıldığını, kadının kendisine ait özgün kimlik ve özelliklerinin hiçe sayıldığını ifade eden Okay, "Kadının kendisine ait olan bir bedeni vardır ve kendisine ait olan bir cinselliği vardır. Kadının unutulan cinselliği konusunu da başka bir heykel çalışmamda anlatmaya çalıştım" dedi.
Okay, ilerleyen zamanlarda sahilden topladığı taşlarla yaptığı heykelleri sanatseverlerle buluşturmak için sergi açmayı planladığını sözlerine ekledi.
