Haberler

Selçuklu Mimarisinin Kalbi Bu Şehirde Atıyor

Abone Ol

Anadolu Selçukluları'na başkentlik yapan, bilim, kültür ve ticaret merkezi Konya'nın şehir dokusunda hissedilen Selçuklu mimarisi, kente gelenlere görsel şölen sunuyor SÜ Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Karpuz: "Anadolu Selçuklu mimarisinde başta camiler olmak üzere medrese,

MUHAMMED BOZTEPE - Anadolu Selçukluları'na başkentlik yapan, bilim, kültür ve ticaret merkezi Konya'nın şehir dokusunda hissedilen Selçuklu mimarisi, kente gelenleri tarihte yolculuğa çıkarıyor.

Anadolu Selçuklu mimarisinin günümüze kalan en önemli örnekleri arasında yer alan Alaaddin ve Sahip Ata camileri, günümüzde müze olarak kullanılan Karatay ve İnce Minareli medreseler gibi tarihi yapılar, kente gelenlerin en çok ziyaret ettikleri tarihi mekanlar olarak dikkati çekiyor.

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haşim Karpuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada,  Anadolu Selçuklu dönemindeki taş süslemelerin, mimari yapıya uygun olarak tasarlandığını söyledi.

Selçuklu yapılarında sadece taş süslemeyle karşılaşılmadığını, minarelerde tuğla, çini ve mozaik süslemelerine de yer verildiğini anlatan Karpuz, "Anadolu Selçuklu mimarisinde başta camiler olmak üzere medrese, türbe, kervansaray ve şifahaneler gibi yapılar üzerinde zengin taş süslemeleriyle karşılaşılmaktadır. Aynı zamanda yine iç mekanda çini ve mozaik süslemelere geniş yer veriliyor. Özellikle mihraplarda" dedi.

Bunun yanı sıra ahşap malzemenin kullanıldığı süslemeli ögelerin de bulunduğunu dile getiren Karpuz, özellikle minber ve mihraplarda ahşap süsleme kullanıldığını bildirdi.

Taş, çini, mozaik ve ahşabın yanı sıra madeni süslemelerin de yapıların kapı ve pencere kanatlarında kullanıldığını ifade eden Karpuz, şöyle devam etti:

"Bir başka süsleme malzemesi de alçı süslemelerdir. Bütün bu süsleme programlarının çözümlemesine baktığımız zaman önce geometrik süslemeler, özellikle taç kapılarda geometrik bordürlerin yer aldığını görüyoruz. Bu bordürler 8, 12, 16 kollu yıldızların birbirine geçmesinden oluşmaktadır. Geometrik bordürleri, Sahip Ata Camisi ve özellikle Sırçalı Medrese'de görebiliriz. Sırçalı Medrese'den örnek verecek olursak; yıldızların arasında küçük çiçek motifleri vardır. Bu mimariyi çözümleyenler, onlara gökyüzündeki yıldızlar diyor. Bu bordürlerin de gökyüzünü, evreni simgelediğini söyleyebiliriz."

Geometrik bordürlerin en eski örneği Taş Mescid'de

Kentte zengin taş süslemelerini Sırçalı Medrese ve Sahip Ata Camisi'nin taç kapısı ile İnce Minareli Medrese'de görüldüğüne işaret eden Karpuz, geometrik bordürlerin en eski örneklerini de 1215 tarihli Taç Mescid'in hem içteki hem de dıştaki taç kapısında görüldüğünü kaydetti.

Karpuz, "12. yüzyılın ortalarından sonra mimari süslemede taç kapılarda, minberlerde ve mihraplarda bu sefer bitkisel bezemeler ortaya çıkmıştır. Burada da iki önemli motif var. Bir laleye benzeyen palmet dediğimiz motifler, bir de kıvrımdal şeklindeki rumilerdir. Biz buna rumi palmet birleşimi diyoruz. O bitkisel bezemeler, bordürler, rumi ve palmet kompozisyonları 13. yüzyılın sonuna doğru gelişiyor ve irileşerek, yüksek kabartma şeklinde karşımıza çıkıyor" diye konuştu. - Konya

Kaynak: AA / Kültür Sanat

Haşim Karpuz Selçuklu Konya Taç Kültür Sanat Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title