Tahran Yunus Emre Enstitüsü İranlılara Türk Kahvesi İkram Etti
Tahran Yunus Emre Enstitüsü, İranlılara Türk kahvesi ikramında bulunarak Türk kahvesinin tarihini ve yapılışını anlattı.
Tahran Yunus Emre Enstitüsü (YEE), geçmişten günümüze kahvenin Türk toplumundaki yerini anlatmak amacıyla düzenlenen programda İranlılara kumda pişirilen Türk kahvesi ikramında bulundu.
Türkçe öğretimi ve kültürel faaliyetleri ile İranlılardan ilgi gören Tahran YEE, Dünya Kahve Günü'nde İranlılara Türk kahvesi sunumu yaptı.
Tahran YEE Koordinatörü İbrahim Furkan Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, alışkanlık, gelenek ve göreneklerin kültürel mirası oluşturduğunu belirterek, "Kahve de keza Türk toplumunun en önemli içeceklerinden, iletişimin, sosyalleşmenin, misafirperverliğin bir anlamda sembolü." ifadelerini kullandı.
Özdemir, Dünya Kahve Günü'nde geçmişten günümüze kahvenin Türk toplumundaki yerini anlatmak amacıyla bu programı düzenlediklerini aktararak, "Aynı şekilde uygulamalı olarak kahve nasıl yapılıyor, nasıl sunumu yapılıyor bununla alakalı olarak da bilgi vermeye çalıştık." diye konuştu.
Tahran YEE çalışanı Sinan Özdemir de kahvenin tarihi hakkında bilgi verip katılımcılara közde kahve tarifini uygulamalı olarak gösterdiklerini ifade ederek, Türk kahvesinin nasıl yapıldığını ve nasıl servis edildiğini katılımcılar aktardıklarını söyledi.
Özdemir, "Bununla ilgili olarak yanında neden su veriliyor, neden lokum veriliyor. Bununla ilgili hikayeleri anlattık. Yoğun bir ilgi vardı İranlılar tarafından, çok sevdiler Türk kahvesini. Biz de memnun olduk bu ilgiden." diye konuştu.
İranlıların Türk kahvesini yakından tanıdığını vurgulayan Özdemir, şöyle devam etti:
"Aslında İran'da tüketilen bir kahve Türk kahvesi. Bizim bildiğimiz şekilde yapılsa da farklı bir çekirdek kullanıyorlar muhtemelen. Bizim tarzda bir kahveyi, lezzeti ilk defa tattılar ve çok hoşlarına gitti. Bu sayede faydalı bir etkinlik yaptığımızı düşünüyoruz."
Özdemir, misafirlerin Türk kahvesine ilişkin sorularını da cevaplandırmaya çalıştıklarına dikkat çekerek, "En çok sorulan sorulardan biri de kahveyi nasıl daha çok köpüklü yapabiliriz şeklindeydi. Biz de bunu anlatmaya çalıştık. Sıcak suyla nasıl olur, sıcak suyla nasıl olur, karıştırırsak nasıl olur diye. Bugün burada kumda kahveyi gösterdik. Görsel olarak da çok hoşuna gitti İranlıların." dedi.
Eşiyle programa katılan İranlı ses sanatçısı Mani Rehnema ise aslen Türk olduğunu, Türkiye'nin kültürüne ilgi duyduğunu ifade etti.
Rehnema, bir süre İstanbul'da yaşadığını kaydederek, "Türk halkının misafirperverliğini biliyorum. Biz İranlılar Türk kültürüne ilgi duyuyoruz ve aramızda çok fazla ortak kültürel nokta var. İki ülke arasındaki ortak kültürün artacağına ve kültürel programların sürdürüleceğine yönelik umutluyum. Çünkü iki ülke arasında bu potansiyel ve kabiliyet var." değerlendirmesinde bulundu.
Yunus Emre Enstitüsünde Türkçe öğrendiğini aktaran Mona Kalenoyi de, "Bugün ben Yunus Emre Enstitüsü'nde etkinliğe katıldım. Burada bize kahve ikram ettiler. Hem de çok lezzetliydi." diye konuştu.
Kalenoyi, daha önce Türk kahvesinin tarihi hakkında hiçbir bilgisinin olmadığını belirterek, "Bugün faydalı bilgileri öğrendim. Bu yüzden bence bu tür etkinliklerde hem Türkçeyi daha iyi öğreneceğiz hem de Türk kültürünü daha iyi öğrenebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Yunus Emre Enstitüsü öğrencisi Hüseyin Seyid ise Türk kahvesinin yapılışını öğrendiklerini, kendilerine kahve ikramında bulunulduğunu ifade ederek etkinlik nedeniyle teşekkür etti.