KIRKLARELİ - Kuştepeliler korkuluk festivaline hazırlanıyor
Kırklareli'nde tarımsal üretimi kurgusal fotoğrafçılık atölyelerine dönüştürüp köye yüzlerce turist ve fotoğraf sanatçısı çekmeyi başaran Kuştepeliler, şimdi de korkuluk festivali için çalışmalara başladı.
Kırklareli'nde tarımsal üretimi kurgusal fotoğrafçılık atölyelerine dönüştürüp köye yüzlerce turist ve fotoğraf sanatçısı çekmeyi başaran Kuştepeliler, şimdi de korkuluk festivali için çalışmalara başladı.
Türkiye'nin en az nüfuslu ilçelerinden Pehlivanköy'e bağlı 370 kişinin yaşadığı Kuştepe köyündeki Pavli Kurgusal Fotoğraf Atölyesi'nin kurulmasıyla daha tanınır hale geldi.
Girişimci Gülşen Gürses'in 4 yıl önce kurduğu atölyenin hazırladığı projeler kapsamında civar illerin yanı sıra İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerden de pek çok fotoğrafçı ve turist bu etkinliklere katılmak üzere köye geliyor.
Kimi zaman lavanta, kimi zaman kanola, kimi zaman bağ bozumu konseptleri hazırlayan Pavli Atölye; model, müzik ve senaryo eşliğinde hem ziyaretçilere hem de fotoğraf sanatçılarına doğa ile kurguyu birleştirme imkanı sunuyor.
Köyde festival hareketliliği yaşanıyor
Bugünlerde köyde yine bir hazırlık var. Bu seferki hazırlık Trakya'nın doğal süsü ayçiçekleri ile korkulukları bir araya getirecek bir proje.
Bayram sonrası gerçekleşecek "Ayçiçeği ve Korkuluk Festivali" için Pavli Atölye'nin gönüllüleri çalışmalarına hız verdi. Festival hazırlıkları kapsamında korkuluk yapımı, tarla keşfi, konsept planlamaları için çalışmalar devam ediyor.
-"Güleç korkuluklar ayçiçeğine çok yakışıyor"
Gürses, gazetecilere yaptığı açıklamada, hazırladığı tüm kurgusal fotoğrafçılık konseptlerinde ilhamı doğadan aldığını söyledi.
Bu yıl meyve çiçekleri, kanola, lavanta gibi tarımsal üretimi çok iyi değerlendirdiklerini anlatan Gürses, "Heyecanla beklediğimiz ayçiçekleri açtı. Bu güzellikleri biz de bir festivalle taçlandıralım istedik. 3 senedir bu organizasyonu aramızda yapıyorduk ama bu sene daha geniş kesimlere hitap edelim ve bölgemizin tanıtımına daha çok katkı sunalım istedik." dedi.
Gürses, ayçiçeklerinin her zaman neşe saçan bitkiler olması nedeniyle hazırladığı korkulukları da güleç yaptığını belirtti.
Ayçiçeklerinin bölgenin sembolü olduğu kadar Trakya insanının da karakter ve ruhunu yansıttığını ifade eden Gürses şunları kaydetti:
"Daha hazırlıklı, daha iddialı bir festival sürecine girdik. Bayram sonrası en iyi arazide ve en iyi açmış çiçekler arasında onlarca korkuluk, dekorlar, kurgular, müzik ve Trakya insanın neşesini de katarak tam bir festival ve şölen havası estireceğiz. Pandemi sürecinde birbirimize sarılamadık, mesafeler girdi aramıza, biz de korkuluklarımız gülsün ve bize kollarını açsınlar istedik. Zaten korkuluk insanları korkutmak için değil mahsule zarara verecek kargaları kaçırmak için. Biz de bu yüzden gülümsetelim istedik."
Güleç korkulukların ayçiçeğine çok yakıştığını dile getiren Gürses, "Bugünlerde prova ve keşif yapıyoruz. Çok güzel bir programla konuklarımızın karşısına çıkmak için sabırsızlanıyoruz. Bayramdan sonra düzenleyeceğimiz festivalimizle ilgili program ve gün duyurularımızı atölye sayfalarımızdan gerçekleştireceğiz. Doğa bize ilham oluyor, doğa kulağımıza ne fısıldarsa ona göre programlar hazırlıyoruz. Yine çok güzel bir program olacağını düşlüyor ve fotoğraf meraklılarını köyümüze davet ediyorum." diye konuştu.