Troya'nın binlerce yıllık tarihine ışık tutuyorlar
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan Troya Antik Kenti kazıları, arkeolojik alanın en eski yerleşiminde devam ediyor.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan Troya Antik Kenti kazıları, arkeolojik alanın en eski yerleşiminde devam ediyor.
Çanakkale merkeze bağlı Tevfikiye köyü sınırları içinde kalan, en erken yerleşim katmanı milattan önce 3000-2500 yılları ile Erken Tunç Çağı'na tarihlenen antik kent, kesintisiz katmanlaşma ile Avrupa ve Ege'deki diğer arkeolojik alanlar için referans işlevi görüyor.
UNESCO tarafından 1998'de Dünya Kültür Mirası Listesi'ne kabul edilince dünya genelinde bilinirliği artan Troya'nın ünü, başrolünü Brad Pitt'in üstlendiği 2004'te vizyona giren "Troy" filmiyle üst seviyeye ulaştı.
Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle Troya'da kazılara devam eden arkeologlar, çalışmalarını antik kentin bilinen en eski yerleşiminde yoğunlaştırdı.
"Çok önemli izler bulduk"
Troya Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rüstem Aslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kazıları İÇDAŞ AŞ ana sponsorluğunda yürüttüklerini söyledi.
Aslan, Troya'nın Anadolu'da "höyük yerleşmesi" olarak adlandırılan tarih öncesi toplumların yaşadığı bölgeler arasında çok önemli bir yere sahip olduğuna dikkati çekti.
Antik kentte halen çalışma yürüttükleri alanın ilk kez 1872'de Heinrich Schliemann tarafından kazıldığını aktaran Aslan, 80 yıllık aranın ardından kazılara 5 sene önce başladıklarını dile getirdi.
Bu bölgeye yoğunlaşmalarındaki asıl amacın Troya'nın yerleşim katmanlarına ilişkin yeni bilgilere ulaşmak olduğunu anlatan Aslan, şöyle devam etti:
"Biz burada 5 yıldır çalışıyoruz. İlk defa burada Troya-1 diye tanımladığımız döneme ait daha önce bilinmeyen bir merdivenli girişin kaleye ama asıl önemlisi 1988-2005 yıllarında kazı grubu başkanı olan Prof. Dr. Manfred Osman Korfmann'ın tespit ettiği ve Troya-0 olarak tanımladığı döneme ait çok önemli izler bulduk. Özellikle gene ahşap hatıl izleriyle mimariyi ilk kez ve o döneme ait çanak çömlek ve mimari izleri de bulmuş olduk. Böylelikle Troya'nın yerleşim tarihi milattan önce 3000'lerden 500-600 yıl daha geriye gitmiş oldu.
Tabii Troya aslında çok zor bir yer. Özellikle buraya gelen ziyaretçilerin ören yerini, burayı anlaması açısından zor bir yer. Bu nedenle Troya Müzesi'nin de farklı bir işlevi oluyor. Buradan çıkan buluntuların, çizimlerle filmlerle ve animasyonlarla gösterilmesinin Troya Ören Yeri'nin daha iyi anlaşılması daha iyi kavranmasında büyük bir işleve sahip."
"Net olarak 'Troya 5 bin 500 yıllık geçmişe sahip' diyebiliriz"
Prof. Dr. Aslan, bölgedeki kazılarla Troya'daki en eski yerleşimle ilgili böyle bir bilgiye ulaşılmasının dünya arkeolojisi bakımından da önemli olduğunu vurguladı.
Troya'nın yerleşim tarihinin kesinlik kazandığına işaret eden Aslan, "Net olarak 'Troya 5 bin 500 yıllık geçmişe sahip' diyebiliriz. Zaten daha önceki dönemlerde tartışılan bir konuydu ve böylelikle kesinlik kazandı. Tabii bunun başka sonuçları da olacak. Çanak çömlek açısından, yerleşim tarihi açısından, buradaki doğal çevrenin değişimi açısından önümüzdeki dönemlerde bu alanda devam ettireceğimiz çalışmaların kesinlikle bize çok daha farklı bir Troya resmi sunacağından eminiz." diye konuştu.