Türkiye'nin Kayıp Ezgileri"ni Ortaya Çıkaracaklar
Yalova Musiki Derneği çatısı altında bir araya gelen Türk Sanat Müziği tutkunları, aradan geçen yıllarda unutulmuş eski ezgileri ortaya çıkarmak için proje hazırlandı.
Yalova Musiki Derneği çatısı altında bir araya gelen Türk Sanat Müziği tutkunları, aradan geçen yıllarda unutulmuş eski ezgileri ortaya çıkarmak için proje hazırlandı. Dernek Başkanı Faruk Ömer Öskan öncülüğündeki çalışmalar tamamlandığında pek çok eserin, musiki repertuvarına kazandırılması hedefleniyor.
Öskan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Kayıp Ezgiler Projesi"ni, belli başlı musiki arşivlerinde gerçekleştirdikleri araştırmalarla oluşturduklarını söyledi.
Araştırmalar yaptıkça Türkiye'nin kayıp ezgileri olduğunun farkına vardıklarını belirten Öskan, şöyle devam etti:
"Projeyi başlatırken dinlediğim bir eser, çıkış noktamız oldu. Türk Sanat Müziği'nin büyük bestekarlarından Yesari Asım Arsoy'un, Yalova ile bütünleşmiş, nikriz makamındaki 'Yalova'nın Şen Kızını Kandıralım Alalım' eserini, Deniz Kızı Eftalya'nın sesinden dinledikten sonra sanki zamanda yolculuk yapıyormuş gibi bir duyguya kapıldım. 1930'lu yılların Yalova'sı ve İstanbul'daki musiki yaşamı üzerine odaklanmaya başladım. 'Acaba zaman içinde bizim ulaşamadığımız ne kadar eser vardır' diye bir meraka kapıldım."
"Bu çalışma Türkiye'de Ses Getirecek"
Kayıp Ezgiler Projesi'ni 2015 yılına kadar sonuçlandırmayı amaçladıklarını anlatan Öskan, Yalova, İstanbul ve Ankara'da 6 kişilik ekip oluşturduklarını bildirdi.
Müzikle ilgili arşiv ve kaynak taraması yapılmaya başladıklarını dile getiren Öskan, "Farklı merkezlerde kalabalıklaşarak ekibimize zemin oluşturacağız. Bu süreci daha geniş kitlelere, beldelere ve köylere kadar indirmeye ve yaymaya çalışıyoruz" ifadesini kullandı.
Öskan, kayıp ezgilerin aranmasının, ilçe ve köylerde yerel müzisyenler ve köy muhtarlarının yardımı ve desteğiyle sürdürüleceğine işaret etti.
Pek çok el sanatı nasıl yok olduysa birçok şarkı ve türkünün de unutulduğunu, kaybolduğunu vurgulayan Öskan, şunları kaydetti:
"Bütün hedefimiz; kaybolan eserlerimizi bulup topluma kazandırmak. Bizden sonraki nesillere bunları aktarmayı başarabilmek kolay iş değil ama azmettik, inşallah bunu başaracağız. TRT'de, Kültür ve Turizm Bakanlığında projeyi paylaştığımız sanatçı dostlarımız, destek olmak istediklerini söylüyorlar. 3-4 ay sonra tahmin ediyorum ki yüzlerce kişiyi bulacak bu ekip. Türkiye'de bin 200'e yakın musikiyle uğraşan dernek ve kurum var. Onlarla da bu projeyi elektronik posta yoluyla paylaşıp destek olmalarını isteyeceğiz. Onların da destek vermesiyle Türkiye genelinde çok uç noktalara bu vesileyle ulaşacağımıza inanıyorum. Ekip çok zenginleşecek. Bu çalışma Türkiye'de ses getirecek bir proje olacak."
"Şarkının İsmi var, Notası yok"
Faruk Ömer Öskan, projenin, kendilerine yeni bir ufuk açtığına dikkati çekti.
Araştırmaları sırasında çok ilginç bir esere rastladıklarını anlatan Öskan, şöyle konuştu:
"TRT arşivinde şarkının ismi geçiyor ama notası ve sözleri kayıp. Bana intikal eden bir arşivde araştırma yaparken İsmail Hakkı Bey'in 'Gül Kantosu' adlı 'Gülistanda Var Bir Fidan' eserini buldum. Şimdi bu eserin notalarını yazıyoruz. Bunun ardından TRT'ye ulaştıracağız. Bunun gibi pek çok eser elimize ulaşmaya başladı. Bunların hepsini derleyip neticede bir CD haline dönüştürerek Türkiye'deki müzik camiasıyla paylaşacağız. İsimleri bilinse de pek çok eserin kayıp olduğunu anladık. Bu proje aslında Türkiye genelinde pek çok eserin kayıp olduğunu bize gösteriyor. 1900'lü yıllarının başından itibaren günümüze eserler notaya alınmamış. O tarihten önce okunan eserlerin nota kayıtları da olmadığı için kuşaktan kuşağa geçmemiş ve kaybolan pek çok eser olmuştur."
