Yunus Emre Enstitüsü 'Cumhuriyetin Kültürel Yüzü' adlı uluslararası yaz okulu programı düzenliyor
Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen 'Cumhuriyetin Kültürel Yüzü' adlı uluslararası yaz okulu programı kapsamında Yazar Adnan Özer, 'Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Şiiri' adlı söyleşi gerçekleştirdi. Program, Türk edebiyatının modern ve klasik eserlerini uluslararası katılımcılara tanıtmayı amaçlıyor.
Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Çok Amaçlı Salon'da gerçekleştirilen etkinliğe, farklı ülkelerden Yunus Emre Enstitüsü'nde Türkçe öğrenen öğrenciler katıldı. Bugün gerçekleşen programda 'Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Şiiri' adlı söyleşiyi Yazar Adnan Özer gerçekleştirdi. 29 Ağustos'ta bitecek programda 'Litera-Türk', 'Kamera Arkası', 'Türk Sofrası' ve 'Türk Arkeolojisi' temaları işleniyor.
ÖZER: MODERN ŞİİRE GEÇİŞ MÜCADELEMİZİ HİKAYE ETMEYE ÇALIŞTIM
Yazar Adnan Özer, "Öğrencilere bir şeyler aktarmaya çalıştım. Bu zaman süresi içinde yüz yıllık bir dönemi anlatmak çok zor. Modern şiire geçiş mücadelemizi hikaye etmeye çalıştım. Altından da tarihi, ekonomik süreçlere varıncaya kadar anlattım. Onları fonda kullanarak yer yer de şiiri sanat malzeme olarak alıp nasıl ritim, nasıl ne evrelerden kırılmalardan geçtiğini bugüne geldiğini aktardım. Ama son 80 kuşağı dediğimiz Bugün daha özgürce ifade edebildiğimizi, şairler de adına söylüyorum. Artık oturmuş serbest ve modern geleneğimiz olduğunu aktarmaya çalıştım. Edebiyatımızdan İsimler de verdim. Ama daha çok Yahya Kemal, Ahmet Haşim'den başlayarak bugüne kadar gelmeye çalıştım" dedi.
KARAKILIÇ: HEM AKADEMİSYENLERİN, HEM YAZARLARIN, KATILDIĞI BİR EDEBİYAT ŞÖLENİ
Türk Edebiyatı Yaz Okulu programı için İstanbul da bulunduklarını aktaran Yaz Okulu Koordinatörü Selçuk Karakılıç, "Yaklaşık 15 ülkede katılımcının iştirak ettiği 10 günlük bir edebiyat programı. Her gün edebiyatımızın temel meseleleri, hikayeleri, şiirleri romanları üzerine seminerler veriliyor. Yazarlarımız, kendi yazarlık serüvenini anlatıyor. Yani hem akademisyenlerin, hem yazarların, katıldığı bir edebiyat şöleni. Seminer olarak devam ediyor. Bizim buradaki maksadımız, edebiyatımızı tanıtarak yabancı dostlarımıza, ülkelerinde, Türk edebiyatının farkındalık oluşturmasını sağlamak. Türk Edebiyatı ürünlerinin eserlerinin tercüme edilmesi. Bu ülkelerde edebiyatımızın yaygınlaştırılması maksadıyla bu programları yapıyoruz. Sabah Sait Faik'i anlattıysak öğleden sonra teori olarak Sait Faik Edebiyat Müzesini gezdirerek onun nasıl bir dünyası olduğunu, nerede yaşadığını, eserlerini yerinde görme imkanı buluyorlar. Sabah ve öğlen birbirlerini tamamlayan bir edebiyat festivali diyebiliriz" dedi.
"TÜRKİYE'NİN ULUSLARARASI GÜCÜNÜ GÖSTERMESİ BAKIMINDAN DİKKATE DEĞERDİR"
Bununla birlikte Türk Edebiyatı Yaz Okulu'nun dışında Türk sineması Yaz Okulu, Türk Arkeolojisi Yaz Okulu ve Türk mutfağı Yaz Okulu'nun da bulunduğunu söyleyen Karakılıç, "Onlarda da 15 ülkeden katılan yaklaşık 45 katılımcı var. Onlar da Türkiye'nin bu alanlardaki birikimini öğreniyorlar. Bu edebiyat programımıza yaklaşık 15 ülkeden 15 farklı isim geldi. Bizi yerinde tanıyorlar, tanıdıkça fark ediyorlar. Ciddi anlamda bir edebi birikim elde etmiş oluyorlar. Bu 15 isim daha sonra bizimle Türkiye'yle irtibat ve bağlantı kuracak. Bu tabii ki Türkiye'nin uluslararası gücünü göstermesi bakımından dikkate değer" diye konuştu.
HALWANİ: İSTANBUL'UN HAKKINDA KONUŞUYORUZ
Lübnan'dan gelen Maya Halwani ise "Programımıza 18 Ağustos'ta başladık. Türkiye'de buluştuk. Biz Türkiye'nin yazarları edebiyatçıları ve şairler hakkında konuşuyoruz, tanışıyoruz. Türkiye'nin tarihine, şiirlerine, yazarların daha yakın ve samimi bir şekilde bakıyoruz. Programımızı 28-29 arasında bitiyor maalesef. Genelde her yazar ya da edebiyatçı her gün başka bir şey anlatıyor. Bazen İstanbul'un hakkında konuşuyoruz. Eski yazarların hakkında konuşuyoruz" dedi.
TURGUNOVA: HER GÜN FARKLI SEMİNERLERİMİZ OLUYOR
Kazakistan'dan gelen Yulduzkhan Turgunova, "Her gün farklı seminerlerimiz oluyor. Farklı yazarlar, akademisyenler bu alandaki önemli isimler geliyor. Onların bilgilerini alıyoruz. Öğleden sonra da farklı müzikleri, arşivlere gidip bir saha gezisi gerçekleştiriyoruz. Aslında İstanbul'a bundan önce de gelmiştim. Ama sadece gezme amaçlı. Bu programda çok Türk edebiyatıyla, kültürüyle daha yakından tanışma şansını elde ettim. Burada bulunmaktan da çok mutluyum. Burada bulunmak ve akademisyenlerle konuşmak çok iyi. Benim çok sorularım vardı. O soruların cevaplarını buldum. İlham aldım diyebilirim. Ülkeme döndükten sonra kısa öykü yazma isteğim oluştu. Çok ilham verici bir atmosfer" diye konuştu.
Program 29 Ağustos'a kadar devam edecek.