80'ler Romantikti Mekanik Değildi!
TRT 1'de yayınlanan 'Seksenler' dizisinin oyuncuları 80'li yılları Boxer dergisine anlattı.
SERHAT KILIÇ (Ergun Plak)
ŞİMDİ KIROLUK DENEN HER ŞEYİ YAPMIŞTIK !
'Seksenler' dizisinin geçtiği gibi bir mahallede büyümedim ama bakkal, çakkal olayını lojmanda yaşadım. Kapıyı kilitlemeden çıkardık. Okuldan gelince, evde kimse yoksa yan daireye girip komşu teyzenin yemeğini yerdik. O da bizi oğlu gibi görürdü. Şimdi öyle değil, yukardan inerken "Günaydın" diyorsun, adam tedirgin oluyor, "Durduk yere neden günaydın dedi" diye...
KASET DOLDURDUM
Günümüzde çevremizi, çıkarlarımıza göre düzenliyoruz. Önceden var olduğun çevrede mutlu olmaya çalışırdın. Kimse kimsenin samimiyetini sorgulamazdı.
80'lerde kıroluk denecek ne kadar şey varsa yaptım. Sevgilime kaset bile doldurdum. Messenger'dan video göndermekten iyidir. Hiç olmazsa kendi sesimizle kaset doldururduk sevgiliye... Kes, yapıştır yapmadık.
10 yıl Devlet Tiyatroları'nın çeşitli sahnelerinde oynadım. Düğün salonunda masaları birleştirip sahne haline getirmişliğim de, Moliere oynamışlığım da vardır.
Hollywood yapımı bir dönem filmi olacaksa 'Singing in the Rain' veya 'Esaretin Bedeli' gibi filmlerde oynamak isterdim. Bir müzikalde rol almayı düşlüyorum.
CEYHUN FERSOY (ŞAHİN)
ALMANCI DEĞİLİM DİZİDEKİ ROLÜM ÖYLE
BKM Mutfak'ta bir skeç için Almancı tiplemesi yaratalım dedik, Yılmaz Erdoğan gördü ve benim karakter için dörtbeş bölüm yazdı. Bu dizide de 'Almancı'yı oynuyorum ve iki karakterin dili benziyor olabilir fakat 'Seksenler'deki 'Şahin' karakteri çok görgüsüz, rahat ve çok fena biri...
FUTBOLU BIRAKTIM
82 doğumluyum. 1986 yılında babam işi dolayısıyla Almanya'ya gitti, sonra İsviçre'ye geçti. Köşe yazarları "İşte böyle Almancı görmedik, şahane filan" yazıyorlar ya... Yok abi öyle bir şey, ne Almanya'sı! Beş yıl İsviçre, iki yıl da Fransa'da yaşadım. Almanya'da hiç yaşamadım.
Dört yıl; Old City ve Leman Kültür'de standup yaptım ve devam etmeyi çok istiyorum.
Futbol hayatım Zürih'te başladı. Üç yıl orada futbol oynadım. Sonra biz Fransa'ya geçince FC Strasbourg beni transfer etmek istedi. Takımın teknik direktörü babamı ikna etmeye çalıştı. Babam da bana, "İki yolun var, ya orada futbola devam et ya da bizimle birlikte gel" dedi. Ben ailemle olmayı seçtim ve birden futboldan soğudum. Belki oynasaydım bugün Atletico Madrid'de olurdum.
Günaydın'ı Twitter'da takip edin http: //twitter.com/gunaydingazete
#Sayfa#
İLKER AYRIK (ÇAĞATAY)
'A TAKIMI' SEVERDİM ME ĞER BERBATMIŞ!
80'li yıllarımda 'Bizimkiler'i ve 'A Takımı'nı seyrederdim. Hep o takımın 'Deli Mordack'ı olmayı istedim. Geçen bir yerde seyrettim; meğer ne kadar kalitesiz bir diziymiş. Patlamalar, çatlamalar... Yemişler bizi...
'Seksenler'de futbolcu olmak isteyen 'Çağatay'ı canlandırıyorum, ama futbol oynamaktan anlamam.
ANNEM CESURMUŞ!
1997' yılında İstanbul'a geldim. Okul falan kazanmamışım. Lisede matematik okudum, fizik öğretmenimin kardeşi Caner Ağabey BKM'deydi, öğretmenim "Bul onu" dedi; buldum. O da beni Kadıköy Halk Eğitim Merkezi tiyatroculuk kursuna gönderdi. Taksim'de bir fast-food restoranında işe girdim. Annemin cesaretine hayret ediyorum. Şimdi dönüp baktığımızda annem "Nasıl gönderdim seni oralara?" diyor.
'Seksenler'de oynamak önce kafamı karıştırdı. Sonra Rasim Ağabey'in da oynayacağını duymam kararımı olumlu etkiledi; dizi de yürüdü gitti.
İlk dönem rolüm, History Channel için ufak da olsa 'Deli İbrahim'di. Şunu da söyleyeyim; Makedon göçmeni olmamızdan dolayı en büyük hayalim 'Büyük İskender'i oynamak...
ŞORAY UZUN (AHMET)
EVREN 'İN GEZİLERİNİ ZORLA İZLERDİK
Çocukluğum Adana Yüreğir'de, gençliğim Yenibosna'da geçti. 80'lerde 12-13 yaşındaydım. Dizinin çekimini yaptığımız yer; benim büyüdüğüm yerin 50 metre yukarısı...
80'lerin arkadaşlığını özledim. Her şey zordu, ama güzeldi. 24 saat sonrası yoktu. Şimdi zaman çok çabuk akıp gidiyor, online check in yapılıyor. Romantik yıllardı, bu kadar mekanik değildi.
BOKS MAÇI İZLEDİK
80'lere gitseydim, darbenin ne demek olduğunu anlatmak isterdim.
O dönem baba olsam; kesinlikle dizideki Rasim Abi'nin karakteri gibi davranırdım. Babam da öyleydi. Ben de, tıpa tıp aynısı olurdum.
Televizyonda ilk kez 1978 yılında maç izledim. Mario Kempes'i, Karl Hainz Rumenigge'yi ve Schitlige'yi çok net hatırlıyorum. Maradona yedekmiş, onu bilmiyorum.
O dönem Muhammed Ali'nin maçları için dedem herkesi kaldırır, "Bak oğlum Müslüman bu adam" der ve gece "Cassius Clay'miş, Muhammed Ali olmuş" diye boks maçı seyrederdik.
1978'de ilk televizyonu aldık. 1980'de Kenan Evren'in tüm yurt gezilerini ve konuşmalarını zorla izledik.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr