Adım Hıdır Elimden Gelen Budur!
Hayatımıza 90'lı yıllarda giren ve geçtiğimiz günlerde yeni albümü 'Aşk'ı çıkaran şarkıcı Nalan, kendisinden hala patlama bekleyenler olduğunu söylüyor: ....
1994 yılında 'Of Aman' şarkısıyla ünlenen ve o günden beri 'Of Aman Nalan' olarak anılan şarkıcı Nalan, 18 yıllık müzik kariyerinin 10'uncu albümü 'Aşk'ı geçtiğimiz günlerde çıkardı. Enerjisi yüksek bir albüm yaptığını söyleyen Nalan; yeni çalışmasını, kariyerini ve aşkı anlattı...
Uzun bir aradan sonra bir albüm çıkardınız. Neler hissediyorsunuz?
Çıkmadan önce bir telaş, çıktıktan sonra da bir rahatlama, bulutların üstünde olma hali... Çok iyi gidiyor her şey. Şarkıları ilk olarak Özgür'ün (Aras) gece kulübünde dinlettik ve anında sosyal medyada yayıldı. Ben genelde şarkıları evde etrafımdakilere dinletirdim ama bunda totem yaptım, kimseye dinletmedim. O yüzden enerjisi de yüksek oldu. Baktım ki gece kulübündeki insanlar tık tık Twitter'da duyurmaya başladılar, "Bu iş tamamdır" dedim.
HAYATIMIN EN GÜZEL HEDİYESİ
Albümde kimlerle çalıştınız?
Fatih Erkoç'tan Gökhan Tepe'ye kadar birçok ismin eseri var albümde. Hayatımda ilk defa üç aranjörle birlikte çalıştım: Selim Çaldıran, Tarık Ceran ve Taşkın Sabah. Profesyonellerle çalışmak çok ayrı bir şey; muhteşem bir iş çıktı ortaya.
Fatih Erkoç'la düet yapma fikri nasıl gelişti?
Editörüm Erdem Uyanık şarkıyı getirdi ve " Fatih Erkoç'un sana hediyesi" dedi. Hayatımın en güzel hediyesini aldım. Okuduktan sonra yolladım. Bana sürpriz yapmış, üstüne kendisi de okumuş. Fatih Erkoç müthiş bir insan, çok mutlu etti beni.
Albümde 14 şarkı var; aslında bu 14 şarkıdan dört single çıkartabilirdiniz...
Evet ama beni üç-dört şarkı kesmez; en az 11-12 şarkı olmalı. Şarkılar bekleyeceğine paylaşmayı istedim. Maliyetler yükseliyor, satışlar da tatmin etmiyor diye single'lar çıkarılıyor ama benim hiç öyle bir kaygım, derdim yoktu. Beklenti de oluştu; 90'lar özlemi başladı. Dinleyince 90'lar tadı veren o dönemi andıran bir albüm oldu zaten. Biraz masraflı oldu ama...
Ne kadar harcadınız?
Bayağı (Gülüyor). 100 bini geçti. Albüm için normal aslında.
GARO MAFYAN FARKI...
"90'lara dönüş var" dediniz. Bunu neye dayanarak söylüyorsunuz?
İnsanoğlunun doğasında var bu; hep eskiyi arar. Geçmişe özlem, eskiyi yad etme... 90'larda da 70'leri konuşuyorduk. Bundan 20 sene sonra da bu yıllar konuşulacak. Hatırlıyorum, 90'larda "Böyle şarkılar mı olur, kalite çok bozuldu" deniyordu. O an eleştiriyoruz ama sonra "Ne güzel şarkılarmış" diyoruz.
Siz de, sanat müziği eğitimi almanıza rağmen pop söylediğiniz için çok eleştirilmiştiniz o dönem, değil mi?
Evet. 1994'te ilk albümümde şarkıları Türk müziği gibi okuyunca garipsemişlerdi. "O ne ya, modern Türk müziği mi desek buna?" demişlerdi ama aslında olması gereken popüler müzikti benim yaptığım. Çünkü bizim topraklarımızda şarkı okurken, gırtlak namesi yapmayan, yanık yanık söylemeyen bir Allahın kulu yok. Düz okumak da saçmaydı, kolay geliyordu. Batı yapıyor zaten alasını. Farklı bir şey olması lazımdı. Garo Mafyan yaptı bunu da, ben değil; "Rahat oku" dedi, öyle okudum. Popüler müziğin yaratıcısıdır Garo Mafyan. Kendimize has bir pop müziği yaratmıştır. Batı'ya ait popu bizim namelerimizle birleştirmiştir.
Şimdiki popüler müziği nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yapılan her şeyi hoş karşılıyorum. Çok güzel işler yapılıyor. Daha çok rock müziği takip ediyorum. Eski şarkıları rock tarzına sokmaları hoşuma gidiyor.
18 yılda 10'uncu albümünüz. 18 yıla baktığınızda neler görüyorsunuz?
Rüya gibi geçti. Çok şanslı bir kulum gerçekten. Allah'ım her daim şansımı açık etsin. Yapmak istediğim her şeyi yaptım. Yapabileceğim de bu kadardı zaten. Elimden gelen buydu. Ne çok fazla sivrildim, ne de durduğum çizgiden aşağı düştüm. Hep aynı çizgide devam ettim. Egonun yükseldiği an, insanın kendisini kaybettiği andır. Benim egom hiç yükselmedi. Ayaklarım yerden hiç kesilmedi.
#Sayfa#
TAKSİ YE BİNECE K PARA BULAMADIĞIM OLDU
Aynı çizgide kalabilmek zordur. Bunu nasıl başardınız?
Öyle demiyorlar ama! "Beklenen patlamayı yapamadı bir türlü" diyorlar. Hala benden patlama bekliyorlar. Adım Hıdır, elimden gelen budur. Ben patlama yapmak için uğraş vermedim. Çok sivrilmek; çok hızlı düşmek demek. Onun için belli çizgide kalabilmeye çalıştım, ki bu daha zordur. Bunun için de çok uğraşmadım aslında. Ben normalde de böyleyim. Olduğum gibiyim. Fikrim neyse zikrim o oldu.
Parasızlık çektiniz mi?
Tabii ki. İlk çıktığım zaman iki sene hiç para kazanamadım ama gülmekten ve pozitif düşünmekten hiç vazgeçmedim. Taksi parası bulamadığım zamanlar oldu, "Allahım eskiden daha çok kazanırdım, en azından taksi paramı verebilirdim; ben neden albüm yaptım?" diye çok söylendim ama çok güzel şeyler de yaşadım. Para kazanamasanız da öyle güzel mutluluklar yaşıyorsunuz ki... Ayaklarımın yere bu kadar sağlam basmasını, geçmişte yaşadığım dertlere, kedere bağlıyorum.
Ne gibi dertlerdi onlar?
Her memur çocuğu gibi benim de sıkıntılarım oldu. Annem-babam erken yaşta ayrıldı; ben çalıştım. Sorumluluk sahibi olmaya erken yaşlarda başladım. Hiç şımarık biri olmadım. Şımarık büyüyen hep şımarık devam ediyor, önüne konsun istiyor. Benim gibi büyüyen biri ise her şeyin kıymetini biliyor. Sıkıntıyla büyüyenler daha erken olgunlaşıyor bence.
EVLENECEĞİM KİŞİ ÖNCE AİLEMİ & NBSP;FETHETSİN
Albümün adı 'Aşk'. Sizin aşkla aranız nasıl?
Her şey aşkla alakalı, her şeyi aşk için yapıyoruz. Bu yaşın bana katkısı da bu oldu. Her şeyi aşk için yaptığımı anladım. Bu illa karşı cinse duyulan aşk demek değil ama... Ben zaten aşık olursam herkes bilir; saklamam yani.
Klipte gelinlik giymişsiniz. Gerçek hayatta gelinlik giymeyi hayal ediyor musunuz?
Kader, kısmet. Annemler Hıdrellez'de gülün dibine gelinlik resmi koymuş. Onlar koymuş, ben giydim. "Madem çok istiyorsunuz, klipte giyeyim" dedim. (Gülüyor) Bu sıralar düğünlerde pek bir ağlamaya başladım. Ufaktan ufaktan istiyorum galiba ama benim mutluluğum biraz zor.
Neden?
Zor biriyim. En ufak şeye dikkat ediyorum. Benim için ailem çok önemli. Çok sevsem de, anneme yan gözle baktığını gördüğüm an biter benim için. Demek ki şimdiye dek gerçek aşkı bulamadım. Benim aileme girecek kişi; evlat gibi, kardeş gibi olacak. Önce ailemi fethetmeleri lazım.
paranoyak ane olurum
Anne olmayı istiyor musunuz?
Kendimi anne olacak gibi hissedemiyorum. Ben anne olursam, paranoyak bir anne olurum. Hayat ona da, bana da zor olur. Çocuğum olursa hayatım kayar. Şimdi bile kaymış durumda. 4 yaşındaki yeğenimin peşinden koşturuyorum. En büyük aşkım o benim. Arada takılmak için "Evleneceğim ben" diyorum, "Evlenme, gitme" diye arkamdan ağlıyor.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr